SAMET ÖZÜNAL (GHA) – Prof. Dr. Halil Koca, “Erzurum’da yağış miktarındaki artışı bilimsel olarak kesin bir nedene bağlamak çok güç.” dedi.
Atatürk Üniversitesi Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi (KKEF) Coğrafya Eğitimi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Halil Koca, Erzurum’da son yıllarda artış görülen yağmurlarla ilgili olarak bir değerlendirme yaptı.
//KOCA’NIN DEĞERLENDİRMESİ
Erzurum’da, 2006 yılında yaşanan kuraklığın ardından yağışların miktarında artış görülmeye başlandığını anlatan Koca, “Bu durumu bilimsel olarak kesin bir nedene bağlamak mümkün değil. Yağışlardaki artışın tek bir nedeni olabileceği gibi, birden fazla sebebi de olabilir.” diye konuştu. Yağış miktarlarındaki artışta, güneşe bağlı sebepler bulunabileceği gibi, yörüngedeki değişme, presesyon hareketi ve Karbondioksit (CO2) değişimlerinin de rol oynayabileceğini anlatan Koca, bunların dışında volkanizma ve basınç merkezlerinin de, yağış miktarları ya da hava sıcaklıkları üzerinde etkili olabileceğini kaydetti. Prof. Dr. Halil Koca, “Dünyada M.S. 800 ile bin 200 yılları arasında sıcak ortaçağ ve yine M.S. bin 400 ile bin 850 yılları arasında soğuk yeniçağ yaşanmıştır. Bu dönemlere ait kesin bir bulgu bulunmadığı gibi, geçmişle bugün arasındaki değişimin bir mukayesesini yapmak da, ancak bir öngörü ya da tahminle sınırlı kalır.” ifadelerini kullandı.
//UZUN VADELİ VERİ TABANI İHTİYACI
Erzurum’la ilgili bir değerlendirme yapılırken, kısa vadeli değil de, geçmişe yönelik uzun vadeli bir veri altyapısına ihtiyaç duyulacağına dikkati çeken Koca, “Erzurum’da meteorolojik gözlemlerin yapılmasına 1935 yılından sonra başlanabilmiş. Kaldı ki o zamandan bu zamana kadar süre zarfında anormal denebilecek türden bir iklim ya da mevsim değişikliğinden bilimsel olarak söz edilemez.” şeklinde konuştu.
//KOCA: ŞEHRİN HER TARAFINA EŞİT MİKTARDA YAĞMUR DÜŞMEZ
Erzurum’da 10 Ağustos 2005’te günlük yağış miktarının bir metrekareye 12 litre şeklinde kayıtlara geçtiğini ve bu yağışlarda 2 çocuğun hayatını kaybettiğini hatırlatan Prof. Dr. Halil Koca, “Şimdi desek ki, o gün Erzurum’un her tarafında bir metrekare alana 12 litre yağmur düşmüş, kesinlikle yanılırız. Çünkü şehrin bir tarafına 12 litre düşmüşse, bir başka tarafına 25 litre de düşmüş olabilir. Yani şehrin dört bir yanına eşit miktarda yağmur düşecek diye bir kural ya da kaide bulunmuyor.” dedi.
//İKLİM DEĞİŞİKLİKLERİNİ İZLEMEYE YÖNELİK ÇALIŞMA PLANLARI
Dünyayı ya da güneşi laboratuar ortamına alıp da gözlem yapmanın mümkün olmadığını, dolayısıyla yağış miktarlarındaki değişkenliğin sebebinin de şu aşamada tam olarak açıklanamayacağını vurgulayan Prof. Dr. Halil Koca, bu konuda klimatoloji uzmanlarınca yürütülebilecek bir çalışmayla yine tahmine dayalı birtakım sonuçlara varılabileceğini ifade etti. Önümüzdeki eğitim öğretim sezonunda, bölümde görev yapan öğretim elemanlarına bu hususta bir çalışma yaptırmayı düşündüğünü açıklayan Koca, “Böyle bir çalışmanın yürütülebilmesi için Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü ile bir kere işbirliği yapmak gerekiyor. Verilerden ve meteorolojik hareketlerden yola çıkılarak, böylece günümüze dair birtakım kanaatlere ulaşılabilir. Erzurum’a özellikle son 2 haftadır etkili biçimde yağan yağmur, güneşe bağlı sebeplerden de yağıyor olabilir, yörüngedeki değişimler yüzünden de… Bunu net bir dille ifade etmek mümkün değil.” şeklinde konuştu.