Rize’de Büyükköy’de halka hitaben bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye artık gücü kıskanılan bir ülke. Türkiye’nin gücünü kimse test etmeye kalkmasın, bedelini ağır öderler ve ödeyecekler” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında, milletin kararıyla ilk defa seçilmiş bir Cumhurbaşkanı olarak, Büyükköy’ün yüzde 93 gibi bir oy oranıyla kendisine gösterdiği ilgiye teşekkür etti.
Büyükköy’de bir arada bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sizlerle hep şunu söylemiştik hatırlayın: Beraber yürüdük biz bu yollarda diyorduk. Durmak yok, yola devam diyorduk. Ve hakikaten sizlerle bu yolda hep beraber olduk. Rabbim bu birlikteliğimizi, bu beraberliğimizi inşallah daim kılsın” dedi.
“3 ŞEHİDİMİZE RABBİMDEN RAHMET DİLİYORUM”
Bugün Bingöl’de 3 askerimizin şehit olduğu haberini aldığını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları söyledi: “3 şehidimize Rabbimden rahmet diliyorum. Biliyorsunuz ki şahadet makamında onlar en büyük taltife erenlerdir. Tüm ailelerine başsağlığı dilerken milletimizin başı sağ olsun diyorum. Türk Silahlı Kuvvetlerimizin aynı şekilde başı sağ olsun diyorum. Terörle bu mücadelemiz amansız devam edecek. Bunlardan en ufak bir rehavet, en ufak bir gevşeme olmayacak, sonuna kadar devam edeceğiz. Tabii bu mücadelenin maalesef böyle bir bedeli de oluyor. Türkiye çok farklı bir konumda. Nerede başladık, nereye geldik. Türkiye artık gücü kıskanılan bir ülke. Türkiye’nin gücünü kıskanıyorlar, ama Türkiye’nin gücünü kimse test etmeye kalkmasın, bedelini ağır öderler ve ödeyecekler. Millet olarak herhalde biz birbirimizi daha iyi biliriz değil mi? Şu anda 78 milyonluk nüfusuyla biz kim ne derse desin, kim ne söylerse söylesin tek milletiz, tek bayrağız, tek vatanız, tek devletiz. Fakat birileri hala anlamak istemiyor. Biz Türk’üyle, Kürt’üyle, Laz’ıyla, Çerkez’iyle, Gürcü’süyle, Abhaza’sıyla, Roman’ıyla, Boşnak’ıyla, 78 milyonuyla biriz, beraberiz, iriyiz, diriyiz, kardeşiz ve hep birlikte tek milletiz. Ve kimse bize siyasi milliyetçilik yapmasın, siyasi ırkçılık yapmasın. Bunu yapanlar sonunda kaybedecektir.”
“BEN MİLLETİMİN OYLARIYLA GELMİŞ BİR CUMHURBAŞKANIYIM”
Konuşmasında kendisiyle ilgili spekülasyonlar yapıldığına da işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Açık ve net söylüyorum; şahsım üzerinde spekülasyonlar yapabilirler. Şahsımın üzerinde spekülasyon yapanlar şunu bilmesi lazım: Ben atamayla gelmiş bir Cumhurbaşkanı değilim, ben milletimin oylarıyla gelmiş bir Cumhurbaşkanıyım. Ve cumhurun, yani sizin, halkımın verdiği yetkiyi de sonuna kadar kullanırım. Ve yetkimin alanlarının da ne olduğunu gayet iyi bilirim. Şu anda ben yetkiyi Sayın Başbakana verdim, Sayın Başbakan şu anda görüşmelerini yapıyor. Birinci görüşmeyi yaptı, şu anda ikinci bir görüşme yapılıyor. Tabii bütün burada olması gereken bir şey var, her zaman bir şey söyledim; biz mali istikrardan yanayız, milli birlikten yanayız, hep bunu söyledik. Ve bize ayrılık-gayrılık yakışmaz. Evet, gençlerin de ifade ettiği gibi evvel Allah zaman bizden yanadır, buna kimsenin şüphesi olmasın. İşte bütün mesele nedir? İnanmak. Bütün mesele nedir? Azim azim. Bir kere azmettin mi ondan sonra Allah’a tevekkül et yoluna devam et, bizim planımız bu. Şimdi bu plana göre Rize’ye yakışan neyse Rize onu yapması gerekir, tamam? Onu yapması gerekir. Onun için de şu anda öyle zannediyorum ki önümüzdeki hafta falan artık bu sürecin herhalde bir karar haftası olacaktır, öyle görünüyor. Fakat tabii birileri çıkıp şunu söyleyebiliyor: İşte Beştepe yasal çizgileri içerisine çekilsin falan deniliyor. Ben yani gayri yasal mı çalışıyorum? Ha, eğer sussun, otursun, hiç konuşmasın deniliyorsa, ben alışılmış Cumhurbaşkanı değilim. Onun için de olması gereken neyse onu yapmaya mecburum. Çünkü cumhurun başı olmak bunu gerektirir. Bizi sus diye oraya çıkarmadılar, çalış diye çıkardılar. Şimdi biz orada çalışıyoruz, çalışacağız. Yapmamız gereken daha çok şeyler var. Şimdi Güneysu’dan buraya gelirken elhamdülillah baktım, dağları söküyoruz ya, dağları söküyoruz. Yani şurada, yani bir Güneysu-Büyükköy arasında zannediyorum herhalde bir 8-10 kilometrelik bir yolun 2 kilometresinde bile o bütün dağları adeta heyelan vesaire olarda taşlar nakış işler gibi işleniyor değil mi? Niye acaba bu milletin devleti bu işi bu kadar önemsiyor? Biz sizi seviyoruz. Bizim bu millete aşkımız var aşkımız. Bizim bu millete aşkımız var” dedi.
“TÜRKİYE DÜNYADA FARKLI BİR YERE YERLEŞTİ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu yola çıkarken yasaklar, yoksulluk, yolsuzluk ile mücadele edeceklerini söylediğini hatırlatarak, “Bunu başardığımız için Türkiye buraya geldi. Eğer bunlar başarılamasaydı biz buralara gelemezdik. Şimdi daha iyisine hasretiz, daha da güzeli olacak, çünkü Türkiye dünyada farklı bir yere yerleşti. Bak şimdi buyur, 15-16 Kasım’da dünyanın devleri Antalya’da toplanıyoruz. Başkanlığımda G-20 toplantısını yapacağız, orada bir araya geleceğiz. Ve dünyanın şu anda ekonomisinin yüzde 85’ini oluşturanlar orada olacak. Beraberce orada kararlarımızı alacağız. Nereden nereye gelindiğini çok daha farklı bir şekilde dünyaya göstereceğiz. Bütün bunlarda bizim gücümüz önce Hakk, sonra halk, böyle geldik. Ama birileri de gücünü nereden alıyormuş? YPG’den alıyormuş, YPJ’den alıyormuş, maalesef PKK’dan alıyormuş. Şimdi ben buradan Kürt kardeşlerime sesleniyorum; gücünü terör örgütlerinden alanlarla beraber mi yürüyeceksiniz? Onun için Kürt kardeşlerim bu noktada onların samimiyetlerini istismar edenlere gereken dersi en kısa zamanda vermeleri gerekir. Göreve geldik OHAL’i biz kaldırdık. Olağanüstü Hal biliyorsunuz Güneydoğu’da vardı, biz kaldırdık. Göreve geldik oralarda altyapı, üstyapı, bütün o sorunları biz ortadan kaldırdık. Batıda ne varsa dedik ki; Doğu’da da, Güneydoğu’da da o olacak. Kardeşlerim, ya Hakkâri’de 15 sene önce söylense buraya havalimanı gelecek, kimse inanır mıydı? Ya biz oraya havalimanı yaptık. Muş’ta havalimanı, Kars’ta havalimanı, Ağrı’da havalimanı, Şırnak’ta havalimanı velhasıl velhasıl bütün buralara havalimanlarını biz yaptık. Şimdi inşallah Rize’ye de yapıyoruz. İnşallah ilk denize dolgu havalimanını Giresun-Ordu arasına yaptık biliyorsunuz, şimdi de Rize-Artvin arasına ikinci denize dolgu havalimanını yapıyoruz. Artık projeler falan hazır, inşallah hem Artvin’e, hem Rize’ye burası hizmet verecek” diye konuştu.
“RET, İNKÂR, ASİMİLASYON POLİTİKALARINI AYAKLAR ALTINA ALDIK”
Ret politikalarını, inkâr politikalarını, asimilasyon politikalarını ayaklar altına aldıklarını, bölgeye ekonomik alanda her türlü yatırımı yaptıklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ama eğer buraya yatırımcı hala gitmiyorsa, işte bu terör zihniyetinden dolayı gitmiyor, terör zihniyetinden dolayı. O canım topraklara eğer yatırımcı gitmiyorsa bu teröristler sebebiyle, bu terör zihniyetinden dolayı gitmiyor. Diyor ki; ben oraya yatırımı yapar da benim fabrikamı yakarlarsa ben ne yaparım? İşte makinelerini nasıl yaktıklarını görüyorsunuz, kamyonların nasıl yaktıklarını görüyorsunuz. Bunlar insan değil insan değil, bunlar insanlıktan nasibini almamış. Bunlar böyle bir konumda. Ondan sonra da utanmadan, sıkılmadan söyledikleri ne? Devlet buraya gelmiyor, devlet geldi de siz neredesiniz? Siz Brüksel’desiniz. Siz bakıyorsunuz işte kimisi saz çalıyor, kimisi bilmem ne yapıyor. Gelin de üretin üretin, bir şey üretin. Belediyelerine bakın hiçbir üretim göremezsiniz. Her türlü sıkıntı orada var” dedi.
“PARALEL YAPI İLE MÜCADELEDE SİZDEN ÖZEL GAYRET BEKLİYORUM”
Konuşmasında Cumhurbaşkanı Erdoğan, paralel yapıyla mücadeleye de işaret ederek, “Şu paralel yapı ile mücadelede sizden özel gayret bekliyorum. Bunlara gereken dersi vermemiz lazım, vermeniz lazım. Çünkü bunlar bu milleti parçaladılar. Bunlar ki bu söylediğim terör örgütüne oy verecek kadar şuurdan, izandan uzak hale geldiler. Ve böyle bir konuma gelmiş olan bir yapı var, bu yapıya gerekli dersi hep birlikte vereceğinize inanıyorum. Çünkü biz kalkıp da, şöyle bakıyoruz, istikamet üzere olan insanlarla niye ayrı düşelim? Ama istikametini kaybetmiş olanlarla da bir saniye bir arada olamayız. Niye? Çünkü işte gördünüz, ben Cezayir’e gittim, yurt dışı seyahatim, 17-25 Aralık olayları, işte o esnada benim için o malum grup ne dedi? Kaçtı dedi. Başbakanım, o zaman Başbakanım, kaçtı dediler. Geldim, İstanbul’da havalimanında hamdolsun 100 bini aşkın insan karşıladı bizi. Ve ben ülkemde olduğumu söyledim, bak şimdi de Rize’deyim, Büyükköy’deyim. Ama şimdi bunu söyleyenler nerede? Bakıyorsun Gürcistan’a kaçtı, oradan Ermenistan’a kaçtı, şimdi de Almanya’da. Kardeşlerim, nasıl ki Romanya’ya kaçanları alıp geldiysek, bunları da nereye kaçarlarsa kaçsınlar, daha önce dedim ya inlerine gireceğiz alıp çıkaracağız. Dün sivil toplum kuruluşlarıyla yaptığımız yemekte de söyledim; Almanya kırmızı bülten çıktığı andan itibaren bunları bize ya verecek, vermediği takdirde de Almanya’nın bizden istediği suçluları hiçbir zaman onaylamayacağız. Çünkü her şey bir hukuk içerisinde yürüyecek, bizi eğer saygın görüyorlarsa bize saygı duyacaklar, bu böyle yürüyecek” dedi.
“BU VATANIMIZI KİMSE BÖLEMEZ, PARSELLEYEMEZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasını şöyle tamamladı: “Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır. İşte bayrağımız, ikinci bir bayrak tanımıyoruz. Üçüncüsü, tek vatan, 780 bin kilometrekareyle tek vatan. Ve bu vatanımızı kimse bölemez, parselleyemez. İnşallah bu da 780 bin kilometrekareyle öyle gidecek. Dördüncüsü tek devlet, işte bizim Rabiamız bu, tek devlet. Devlet içinde devlet olamaz. Ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak yolumuzda kavi yürüyeceğiz. Ama birbirimizi de Allah için seveceğiz. Ben hepinize en kalbi duygularla selam ve sevgilerimi sunuyorum. Bu sıcakta gösterdiğiniz ilgi ve alakaya çok teşekkür ediyorum. Sağ olasınız, var olasınız.”