Vatan ve Hürriyet Şairi Namık Kemal, ölümünün 122’nci yıldönümünde çeşitli etkinliklerle anıldı. Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Erdoğan Erbay, 2 Aralık gününün, Vatan Şairi Namık Kemal’in yaşamını kaybettiği gün olduğunu söyledi.
//NAMIK KEMAL, YÜKSEK ŞAHSİYET
Kemal’in, bir Tanzimat münevveri olarak, hem geleneksel, hem de modern edebi türlerin hemen her alanında eserler ortaya koşmuş bir şahsiyet olduğunu anlatan Erbay, “Namık Kemal, tarihi seyir içerisinde, insanının ve dolayısıyla milletinin, seciye ve karakterini temsil eden devletler kurmuş, en sonunda da bu yapıyı bir medeniyet kurumuna yükseltmiş olan büyük bir yapının ferdidir.” dedi.
//BİR TÜRK MÜTEFEKKİRİ
Namık Kemal’in, bu büyük yapının bozulmaya, dağılmaya, ardından da yıkılmaya doğru adımlar attığı bir asrın içine doğduğunu kaydeden Erbay, Vatan Şairi’nin, hayatı boyunca bu asrın, batıdan taşıdığı değerler karşısında tavır almak, yer belirlemek ve çözümler üretmekle meşgul olduğunu dile getirdi. Sorumlu bir Tanzimat münevveri sıfatı ile Namık Kemal’in, milleti için üzerine düşen görevleri cesaretle ifaya gayret ettiğini belirten Doç. Dr. Erdoğan Erbay, “Tanzimat’la birlikte hemen her alanda olduğu gibi, sanat ve edebiyatta da; ‘vatan’ mefhumu, hem münevverler arasında, hem de gündelik hayatta ön plana çıkan konulardan birini teşkil etmeye başlamıştır.” diye konuştu.
//NAMIK KEMAL’İN ÜSLUBU VE VATAN AŞKI
Tanzimat döneminin en önemli düşünce, sanat ve siyaset adamlarından birisi olan Namık Kemal’in,”Toplum İçin Sanat” anlayışını benimsediğini aktaran Doç. Dr. Erdoğan Erbay, Vatan Şairi’nin üslubunu da şöyle anlattı: “Eserlerini halkın anlayabileceği sade bir dille yazmayı amaçlamıştır. Divan edebiyatının süslü ve sanatlı düz yazısı yerine, belli bir düşünceyi iletmeyi amaçlayan yeni bir düzyazıyı kullanmıştır. Eserlerinde noktalama işaretlerini kullanmıştır. Şiirleri biçim bakımından eski, konu bakımından yenidir. Yurt, ulus, özgürlük gibi konuları işlemiştir. Ayrıca şiirlerinde mücadeleci tipte bir insan yaratmıştır. Tiyatroyu ‘eğlencelerin en faydalısı’ olarak nitelemiş, halkın eğitilmesinde okul gibi görmüş, sahne dili ve tekniği yönünden başarılı yapıtlar vermiştir. Namık Kemal, edebiyatımızda insanlık için büyük önem taşıyan, vatan, millet ve hürriyet gibi kutsal kavramları ilk olarak açık bir şekilde eserlerinde işleyen ve yücelten bir şairdir.”
//VATAN VE HÜRRİYET ŞAİRİ NAMIK KEMAL…
Tekirdağ'da 1840 yılında dünyaya gelen Namık Kemal'in, Şinasi'nin çıkardığı Tasvir-i Efkar gazetesinde ülke idaresi hakkında yazdığı yazılar, aydınların büyük takdirini kazandı. Yazılarında hükümeti tenkit eden, meşrutiyet ve inkılaplar hakkındaki fikirlerini yaymaya çalışan Namık Kemal, Sultan Abdülaziz tarafından Erzurum'a sürgüne gönderildi. 1867 yılında Avrupa'ya kaçan ve burada Türkçe bir gazete çıkaran Namık Kemal, 1870 yılında çıkan afla ülkeye döndü. İbret gazetesinde hürriyet için yazdığı şiirlerin ardından Abdülaziz gazeteyi kapatarak Namık Kemal'i Gelibolu'da görevlendirdi. Bu görevinden istifa ederek yeniden İstanbul'a dönen Namık Kemal'in yazdığı, "Vatan Yahut Silistre" adlı piyesi, Gedikpaşa Tiyatrosu'nda temsil edilince yer yerinden oynadı. Midilli, Rodos ve Sakız Adaları'na yeniden sürgüne gönderilen Namık Kemal, Sakız Adası'nda yakalandığı zatürreeden kurtulamayarak 2 Aralık 1888 tarihinde vefat etti. Namık Kemal'ın cenazesi, vasiyeti üzerine Bolayır beldesinde, Rumeli Fatihi Gazi Süleyman Paşa'nın türbesinin bulunduğu bahçede toprağa verildi.