OZAN KÖSE (İHA) - Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Jeofizik Mühendisliği Sismoloji Anabilim Dalı Başkanı Doç.Dr. Yusuf Bayrak, "Erciş'te büyük zararın olmasının nedeni zeminin daha yumuşak ve daha alüvyal olmasından kaynaklıdır" dedi.
DEPREMİN NEDENİ
Doç.Dr. Yusuf Bayrak, "Van depremi bildiğimiz tektonik yapılar üzerinde oluşmadı, yani beklenen bir deprem değildi" dedi. Mevcut eski tektonik haritalar üzerinde böyle bir fay olmadığını anlatan Bayrak, şöyle konuştu: "Bölgede hakim olan doğrultulu fayların aksine değişik bir tektonik yapı bu depremi ortaya çıkarmıştır. Depremin olduğu bölgede bu güne kadar böyle büyük bir deprem oluşmamış, dolayısıyla 7,2'lik deprem bölgede gerçekleşen ilk deprem olarak kayıtlara düşmüştür. Kırılan fayda moment büyüklüğünün 7,2 olduğunu anlıyoruz. Artçı şok dağılımı haritasına bakıldığında kırılan fayın 50-60 kilometrelik bir hat olduğu anlaşılmıştır. Bu artçı şoklar depremin enerjisinin dağılımını dengelenmesini sağlamıştır." Bu büyüklükteki bir depremden sonra aynı bölgede başka bir büyük deprem olma olasılığının çok düşük olduğunu anlatan Bayrak, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ama bu fayın devamında daha büyük bir deprem de beklenebilir. Bu deprem buradaki mevcut olayları tetikleyebilir. Aynı Bolu Kaynaşlı depreminde gördüğümüz gibi deprem anında fayın kırılmayan diğer tarafı 3 ay sonra kırılmıştır. Bu kırılan fayın devamı var mı yok mu bilinmiyor."
Bölge için ayrıntılı bir çalışma yapılması gerektiğini anlatan Bayrak, şöyle konuştu: "Dolayısıyla bu bölgede yeni bir deprem olup olmayacağını söylemek zor. Gerçekleşen depremin bölgedeki Muradiye ve Erciş faylarıyla bir ilgisi yok, tamamen yeni bir sistem yeni bir fay mekanizması ortaya çıkmıştır. Erciş'te büyük zararın olmasının nedeni zeminin daha yumuşak ve daha alüvyal olmasından kaynaklıdır."
VAN GÖLÜ'NDEKİ ALTI CİVARINDAKİ ARTÇI BİR ŞOK GÖLÜN TAŞMASINA NEDEN OLABİLİR
ABD'li bilim adamlarının "Van Gölü taşabilir" uyarılarını değerlendiren Doç.Dr. Yusuf Bayrak "Bu taşma tehlikesini okyanuslarda gerçekleşen tsunami etkisine benzetiyorlar. Buradaki deprem düşey faylardaki ters hareket. Gerçekleşen deprem ise gölün içerisinde oluşmamış. Ancak, sonrasında gelen artçılar gölün içerisinde oluşmuştur. Bu artçılar taşma tehlikesi oluşturacak büyüklükte değildir ancak 6 civarında artçı bir şok gölde taşmalara neden olabilir. Yine de okyanuslardaki gibi büyük bir taşma oluşmaz" diye konuştu.
DEPREMİN BÜYÜKLÜĞÜ
Depremin büyüklüğü hakkındaki açıklamalarda oluşan farklılığa değinen Bayrak, şunları söyledi: "Deprem konusunda Türkiye'de bu konuyla ilgilenen iki farklı kurum vardır. Biri Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi diğeri Afet Deprem Araştırma Dairesi Başkanlığı'dır. Bunlar bölgedeki yerel istasyonları kullandıkları için ilk verdikleri çözümler yerel manyetüddür. Kandilli Rasathanesi ilk açıklamada yerel manyetüd 6,6 olarak verdi. Ama Afet Deprem Araştırma Dairesi ilk açıklamalarında hata yaparak moment manyetüd 7,1 olarak açıkladı. Depremden 1-2 saat sonra bunları düzelterek lokal manyetüdü 7,2'ye çekti. Dünya çapındaki gözlem ağları ise uzak istasyonlardan ölçüm yaptıkları için değişik sistemler kullanmaktadırlar. Bunlar moment manyetüdü hesaplarlar. Yani şöyle diyecek olursak hesaplamalarda bir yanlışlık yok, yöntem farklı olunca farklı sonuçlar çıkabiliyor."
BU DEPREMİN İSTANBUL'DA GERÇEKLEŞECEK DEPREMİ TETİKLEME ŞANSI YOKTUR
Gerçekleşen depremin yıllardır merakla beklenen büyük bir İstanbul depremini tetiklemeyeceğini söyleyen Doç.Dr. Yusuf Bayrak, sözlerini şöyle sürdürdü: "İstanbul depremi Kuzey Anadolu fay hattından kaynaklanacak bir deprem olacaktır. Kuzey Anadolu fayı Karlıova'dan başlayıp, Marmara içinden Yunanistan'a devam eden bir fay sistemidir. Bu fay İstanbul'da Marmara Denizi'ne bin kilometre uzaklıkta bir sistemdir. Depremin oluştuğu sistem ise yeni gözlemlenen bir hattır. Dolayısıyla bu yeni hattın Kuzey Anadolu fay hattına bir stres transferi yapması beklenemez. Yani İstanbul'da gerçekleşecek depremi etkileme tetikleme şansı yoktur. Ama bölgedeki diğer ileri ufaklı yapıları etkileme şansı var. Erzincan bölgesinde büyük bir deprem olursa ilimizi ve bölgemizi etkileyebilir. Bu etkilenme de bölgemizin zemin açısından yumuşak bir yapıya sahip olmasından dolayı heyelan ve toprak kayması şeklinde olabilir. Kandilli Rasathanesi'yle gerçekleştirdiğimiz çalışma sonucunda bölgemizde ve çevre illerde 4 adet dinleme
cihazı yerleştirdik. Bunlar Giresun Espiye, Rize Pazar, Bayburt Aydıntepe ve Fakülte zeminimizde kuruludur. Bu cihazlarla bölgede gerçekleşecek hareketlenmeler hakkında karşılıklı bilgi alışverisinde bulunmaktayız."