ERZURUM Gazetesi’nin 27 Ağustos’ta gündeme getirdiği ‘Tarihi Esat Paşa Haziresi’nin içler acısı durumu ilde gündem oluşturdu. Valilik haberde vehamet boyutlarıyla aktarılan tarihi alan için inceleme başlattı. Valiliğin konunun üzerine gitmesi Erzurum’da vatandaşlar tarafından büyük ilgi ve memnuniyetle karşılandı.
ERZURUM GÜNDEME GETİRMİŞTİ
Valiliğin hakkında bilgi istediği Esat Paşa Haziresinin durumu ERZURUM Gazetesi’nin 27 ağustostaki manşet haberinde duyurulmuş, tarihi mezarların yıkılmak üzere olduğu, kazirenin alt bölümünde ise çöküntüler bulunduğu vurgulanmış, yetkili kurumlar göreve çağrılmıştı.
Haberde Erzurum’un aynı zamanda bir tarih şehri olduğuna atıfta bulunularak, Esat Paşa Haziresine müdahale edilmemesi durumunda, kentin tarih vizyonunu yitireceği kaygısına yer verilmişti.
HABERİ BÖYLE DUYURMUŞTUK.
TARİH DÜŞMANLIĞI MI?
Erzurum’un çok önemli tarihi mekanlarından Esat Paşa Haziresi adeta kaderine terk edilmiş halde. Mezarlığın bir bölümü duvar kayması sonucu yıkılmasına rağmen, yapımıyla ilgilenen yok. Bu duruma isyan eden duyarlı vatandaşlar, “tarihe duyarsızlığın böyle bir örneği var mı” siteminde bulunuyorlar.
VAKIFLAR BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ DUYARSIZ
Durumdan haberdar olmasına rağmen bugüne kadar en küçük bir duyarlılık göstermeyen Vakıflar Bölge Müdürlüğüne tepkiler çığ gibi. Konuyla ilgili gazetemizi arayan çok sayıdaki vatandaş, “Vakıflar Bölge Müdürlüğü, böylesine önemli bir tarihi yapının takibini yapmayacak, gereken onarım ve bakımı üstlenmeyecekse ne işe yarar merak ediyoruz.” dediler.
MERTEKLER, KEMİKLER ORTAY SAÇILMIŞ
Yıkılan bahçe duvarının hemen dibindeki mezarların aşağıya göçtüğünün altını çizen vatandaşlar, “ bırakınız tarihi eser olmasını, sıradan mazar dahi olsa, birilerinin burayı onarması ve bu iç burkan manzarayı düzeltmesi gerekmez mi? Ölüsüne saygısı olmayan bir yönetim anlayışını kabul etmek mümkün değil. Bu durumu gerekirse Sayın Başbakanımıza mektupla ve çektiğimiz resimlerle duyurmayı düşünüyoruz” değerlendirmesinde bulundular.
BELEDİYELER İLGİLENMİYORLAR
Esat paşa haziresi civarında oturan vatandaşlar, Belediyeler nezdinde de girişimlerde bulunduklarının altını çizerek şunları söylediler; “kaç defa söylediysek ilgilenen çıkmadı. Biz kendi imkanlarımızla yaptıralım dedik, buna da tarihi eser olduğu için müsaade edilmiyor. Mezarlığın bütünüyle göçmemesi için Allah’a dua etmekten öte yapacak bir şeyimiz kalmadı. Büyük bir çaresizlik içinde olanı biteni gözlemliyoruz”
VİLAYET’E DUYARLIK DAVETİ
Mezarlığın hemen yanı başında Müceldili Konağının bulunduğunu, Büyükşehir Belediyesi başta olmak üzere Valiliğin ve diğer devlet kurum yetkilerinin sürekli uğrak yeri olduğunu da söyleyen vatandaşlar son olarak, “Bu ilgisizliği anlamakta büyük güçlük çekiyoruz. Yapılacak onarımla ilgili para, kimsenin cebinden çıkacak değil. Bizden alınan vergilerle masraflar yapılacak. Vilayeti ve başta milletvekillerimiz olmak üzere bütün siyasileri gazeteniz aracılığıyla göreve davet ediyoruz.” açıklamasında bulundular.
AKDAĞ’ıN MAKALESİ
Aynı gün gazetede yayımlanan Mahmut Akdağ’a ait makalede ise tarihi sorun şöyle aktarılmıştı:
Esat Paşa Camii haziresinde iç burkan, insanı hüzünlendiren bir o kadar da hırslandırıp ilgililerine buğz ettiren bir sahipsizlik yaşanıyor…
Çok sayıda mübarek insanın medfun olduğu mezarların bir kısmı göçmüş…
Hem aylar önce…
Gidenler görecek ki yıkılan kısımdan kemikler, mertekler orta yere saçılmış öylece duruyorlar…
Araştırdık, buranın ilgilisi kurum neresi diye, Vakıflar Bölge müdürlüğüne ulaştık.
Evet…
Vakıflar, hem camiden hem de mezar bölümünden sorumlu birim…
Yine sorduk soruşturduk, bu yıkımla ilgilenmişler mi diye…
Ne gezer…
Tam tersi, müdür beyimiz, burayı tamir ettireceğime bir caminin restorasyonunu yaptırım gibi akıl almaz ifadeler kullanmış.
***
Bu durum her yönüyle bir rezaleti ifade ediyor…
Erzurum’un manevi mimarları diye adlandırılan şahsiyetlerden bir kısmı burada yatıyor…
Bir dostumuzun tanımlamasıyla şehrin manevi generalleri…
Onların sahabetliği sayesinde bir çok musibeti alt ettiğimizi bilenler bilir…
Hoş öyle olmasa…
Sıradan, kimsenin tanıyıp bilmediği ölülerimiz yatıyor olsa ne fark eder ki…
Milli mühür mahiyetindeki mezarlarımızın bakımı şart değil mi?
Sayın Başbakanın bu husustaki hassasiyetini bilmeyen yok!
Buna rağmen ilgisizlik, vurdumduymazlık…
***
Vakıflar Bölge müdürlüğü böyle de…
Diğer kurumlar nasıl…
Mesela Valilik…
İlgisiz…
Belediyeler?
Sormayın o tarafta daha büyük bir aymazlık söz konusu…
Gerek Büyükşehir, gerekse Yakutiye belediyeleri defalarca uyarılmalarına rağmen en küçük bir ilgi göstermemişler…
Öyle ki, bir milletvekili devreye girip defalarca aramasına rağmen umursamamışlar…
***
Önümüz kış…
Bu yıkılan bölüm onarılmaz, bu halde kışa girilirse mezarın büyük bir bölümünün daha göçmesi söz konusu olabilir…
Biz kayıt düşüyoruz…
Başta vilayet olmak üzere ilgili bütün birimleri göreve davet ediyoruz…
Resimlerle mezarlığın halini orta yere koyduk…
Durumu, ilgili Bakanlık hatta Başbakanlık nezdinde de takip ettirmeye gayret edeceğiz.
Zira burası bizi ifade ediyor…
Orada yatanlar bizim ecdadımız…
Bir bakıma Erzurum yatıyor orada…
Tarifi mümkün olmayan kıymetlerimiz, dadaşlar; hakiki dadaşlar…
***
Mezar bölümü bu halde de diğer kısımlar nasıl?
Girişte bulunan musluklara bakın durumu hemen anlarsınız…
“Cemaat yahut cami görevlileri ilgilensin” şu işlerle diye düşündük…
Mümkün değil…
Vakıflardan izin almadan çivi çakamazsınız…
Tarihi eser…
Eeee.. Onlar baksın…
Dedik ya…
Umurlarında değil…
***
Diğer tarihi yapılarımız gibi burasıyla da bundan böyle sürekli ilgileneceğiz…
İlgili birimlerin ciddiyetsizliğini sütunlarımıza taşımakla yetinmeyip, haklarında gerekli kanuni işlemlerin yapılması için dahi takipçi olacağız…
Bir bakıma bu yazı valilik makamına dilekçe mahiyetinde kabul edilsin…
Bir gazetecinin değil…
İçi yanan bir dadaşın dilekçesi…
***
Gelecek cevap ve her türlü yansıması okurlarımıza arz edilecektir!