ford ercihan otomotiv
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden Türkiye Teknoloji Seçime Doğru
Erzurum’da FETÖ operasyonu
Erzurum’da FETÖ operasyonu
Tortumspor için ‘BAL’ hazırlığı
Tortumspor için ‘BAL’ hazırlığı
Oltu’da altyapı seferberliği
Oltu’da altyapı seferberliği
Erzurum’da Gaziler günü kutlandı
Erzurum’da Gaziler günü kutlandı
Ambulans helikopter imdada yetişti
Ambulans helikopter imdada yetişti
HABERLER>SAĞLIK-YAŞAM
4 Mart 2009 Çarşamba - 00:37

Uzmanlardan “Haber Programı Uyarısı”

Nöroloji Uzmanı Dr. Mehmet Yavuz, televizyonlarda yayınlanan bazı haber programlarının halkın psikolojisini olumsuz yönde etkilediğini söyledi.

Uzmanlardan “Haber Programı Uyarısı”

Her gün onlarca insanın televizyonda haber seyrettikten sonra acil servislere kaldırıldığını öne süren Nöroloji Uzmanı Dr. Mehmet Yavuz, "Gün yok ki, televizyon ekranlarında parçalanmış ceset görüntüleri, kan ve dehşet manzaraları, ağlayan dövünen insanlar olmasın. Bunlar bir de fazla reyting almak için abartılarak, dikkat çekici şekilde kurgulanıyor. Haberleri izlemek için ekran başına oturup da morali bozulmadan, karamsarlığa kapılmadan, canı sıkılmadan kalkan var mı acaba. Senin ekran başında tansiyonun yükselmiş, kalp krizi eşiğine gelmişsin, şekerin yükselmiş, sinirlerin boşalmış kimin umurunda" dedi.
REYTİNG SAVAŞI
Televizyon kuruluşlarının bir reyting alma savaşına girdiğini anlatan Dr. Yavuz, "En fazla reyting alma mücadelesi almış başını gidiyor. Bu arada denetleme kurumları ne yapıyor onu da bilmiyoruz. Belki de hiç olayın farkında değiller. Her gün kaç kişi haberleri ya da haber programları izleyerek acillere kaldırılıyor sayısını bilmiyoruz. Zaman zaman acil servislerde görev yaptığım için biliyorum, inanın sayıları hiç de küçümsenecek boyutlarda değil. Kaç kişi izlediği trajik bir haberden sonra felçgeçiriyor, kalp krizi ya da mide kanaması geçiriyor, kaç kişi şeker komasına giriyor, yine kaç kişi sinir hastası oluyor, bilmiyoruz" diye konuştu.
HABER ÖZGÜRLÜĞÜ SINIRSIZ MI OLMALI?
Haber özgürlüğü gerekçesi ile kimsenin yaşanan bu sorun karşısında tepki koymadığını belirten Dr. Mehmet Yavuz, "Emniyet müdürlüklerine yansıyan her olay, ertesi gün medyaya yansıyor ve medya da en iyi nasıl reyting alırım düşüncesiyle kendine göre kurgu yaparak halka sunuyor. Hatta olay, daha savcılığa bile intikal etmeden basında yer buluyor. Kişiler yargılanmadan, suçlu olup olmadıkları belli olmadan medya tarafından çoktan infaz edilmiş oluyorlar. Netice de suçlu ol ya da olma vurun abalıya oluyor. Diğer taraftan medya tarafından infaz edilip de sonradan aklanan insanlar, bir sütun bile basında yer bulmuyor. Kişi aklansa da medyanın önyargılı haberinden dolayı kamu vicdanında hep şüpheli suçlu olarak kalmaya devam ediyor" ifadelerini kullandı.
ABD’NİN REFLEKSİ
ABD'de ki 11 Eylül terör saldırısında binlerce kişinin hayatını kaybettiğini hatırlatan Dr. Yavuz, "Olay tüm çarpıcılığa ile Amerikan medyası tarafından tüm dünyaya yansıtıldı. Ancak kaç tane ceset gördünüz. Kaç tane ağlayan ya da dövünen insan manzarası gördünüz. Amerikan medyası harika bir sağduyu refleksi ile bu tür görüntüleri hiç ekrana getirmedi. Her gün birçok Amerikan askeri, Irak'ta şu veya bu nedenle ölüyor. Ve üstelik de bu askerler kendi güvenlikleri ile ilgisiz bir başka ülke topraklarındaölüyorlar. Bunların kaç tanesinin ailesini dövünürken görüyorsunuz. Bizde ise durum bambaşka, her gün şehit aileleri ekrana getirilerek onların iç parçalayıcı görüntülerini, ağıtlarını izliyoruz. Bu manzaralar hem asker ailelerini çok tedirgin ederken hem de teröristlere motivasyon unsuru olmuyor mu? Elbette ki ülkemiz için ölünür, şehit olunur ve olunacaktır ancak, arka plandaki psikolojik boyut çok farklıdır. Bu durum hem asker ve asker ailelerini hatta tüm toplumu derinden etkilerken hem deteröristler için moral kaynağı olmaktadır. İki örnek vereyim. Birinde bir genç kız, evinden kaçıyor birtakım aykırı durumlara giriyor. Sonunda annesi ona intihar et diyor. Sonra kızı intihar etmeyince önce zehir verip, öldürmeye çalışıyor. Kızı ölmeyince bu sefer kendisi boğarak öldürüyor ve, ''Kızım ölmeye hazırdı'' diyor. diğer örnekte ise bir trafik kazası oluyor ve bir annenin 5 çocuğu birden ölüyor ve ekrana annenin perişan bir şekilde ağlayıp dövündüğü kareler yansıyor. Şimdi soruyorum; bu haberler, evet ilgi çekici ve reyting alan haberler ama bunların medyada yer bulmasının kime ne faydası var? Ancak bu haberleri izleyen binlerce kişinin psikolojisi bozuluyor. Göreceli olarak daha hassas yapıdaki insanların sinirleri boşalıyor ya da diğer somatik hastalıklar baş gösteriyor ve hastanelere taşınıyorlar. Ekranlarda sıklıkla gördüğümüz trajik diziler de bir başka olay. Özellikle aile dramları üzerine kurgulanan dizi filmlerin de en az böyle haber programları kadar insan psikolojisini bozduğu
kanaatindeyim. Ekranlarda bir sürü mafya dizisi birbiri ardına yer bulurken, acaba kaç tane suçluların bulunup cezalandırıldığı polisiye dizi vardır? Hatırlayan var mı? Suçluların kendi mantıklarına göre hukuk sistemi dışında cezalandırıldığını gördüğümüz bu görüntülerin gençlerde bir özentiye neden olacağının farkında değil miyiz? Sonuç itibariyle, görüntülü ve yazılı medyanın, kendini sorgulaması gerektiği kanaatindeyim. Daha izlenebilir bir medya ve daha yaşanabilir bir dünya için bunun şart olduğunu düşünüyorum" şeklinde konuştu.

 
 
Kur’an Eğitimi ve Yaz Kur’an Kursları
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Kar Çocukların Sevinç Kaynağı
Doğu Anadolu Bölgesinde etkili olan kar yağışı hayatı olumsuz yönde etkilerken, ...
Erzurum'un Gururu Oldular
Erzurumlu Alparslan Selçuk ve Serdar Bayrak kardeşler, Amerika Birleşik ...
Yoksulların “Kimsesi” Var
Kimse Yok mu Derneği Erzurum Şubesi, Hayırsever Vatandaşların Ayni ve ...
 
Erzurum Adli Tıbba Kavuşuyor
Erzurum'da Adli Tıp Kurumu Laboratuarı kurulacak.
Gıda Denetiminde Çağdaş Adım
Erzurum'da, Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca halkın hizmetine sunulan ''174 ...
BEAH, Sağlık Kampusu olacak
Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin bulunduğu bölgede, Fizik Tedavi ...
 
İlaç üretiminde Çarpıklık
Türk Tabipler Birliği Başkanı Prof. Dr. Gençay Gürsoy, Kars Kafkas Üniversitesi'nde ...
Kriz Merkezinden Tipi Uyarısı
Erzurum'da yağmurla karışık kar yağışı yeniden başlarken, İl Kriz Merkezi'nce ...
Birinci Kafkas Tıp Günleri Başladı
Kars Kafkas Üniversitesi (KAÜ) Tıp Fakültesi'nce düzenlenen 1. Kafkas ...
 
ERZURUM GAZETESİ
YAZARLAR
İstemihan Bulutlar
İstemihan Bulutlar
Teknolojide yoksanız bilin ki yok olacaksınız!
Baki Gezmiş
Baki Gezmiş
Yalan Haber Terörüne Son Verilmeli!
Ali Kemal Koçak
Ali Kemal Koçak
Teknoloji Çöplüğüne Dönüşen Evlerimiz: Milli Servetimizi İsraf Ediyoruz!
Can Umut Avcıgil
Can Umut Avcıgil
Gelin şu “Stresten” kurtululalım
İzzet Fehmi Aksakal
İzzet Fehmi Aksakal
Erzurumspor: Dağların Takımı, Vadiye Düşmesin!
Kadir Sabuncuoğlu
Kadir Sabuncuoğlu
Yavuz Değirmenci’den Türkü Tadında Şiirler
ERZURUM
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
ANKET
Erzurumspor’un Yeni Sezon Önceliği:

a. Ligde kalmak
b. Playoffa kalmak
c. İlk iki için mücadele


Sonuçları göster Anket arşivi
FACEBOOK'TA ERZURUM GAZETESİ
TWITTER'DA ERZURUM GAZETESİ
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva