ford ercihan otomotiv
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden Türkiye Teknoloji Seçime Doğru
Erzurum’da FETÖ operasyonu
Erzurum’da FETÖ operasyonu
Tortumspor için ‘BAL’ hazırlığı
Tortumspor için ‘BAL’ hazırlığı
Oltu’da altyapı seferberliği
Oltu’da altyapı seferberliği
Erzurum’da Gaziler günü kutlandı
Erzurum’da Gaziler günü kutlandı
Ambulans helikopter imdada yetişti
Ambulans helikopter imdada yetişti
HABERLER>SAĞLIK-YAŞAM
27 Şubat 2009 Cuma - 23:03

İlaç üretiminde Çarpıklık

Türk Tabipler Birliği Başkanı Prof. Dr. Gençay Gürsoy, Kars Kafkas Üniversitesi'nde (KAÜ) düzenlenen 1. Tıp Günleri Sempozyumu'nda yaptığı konuşmada, Türkiye'nin sağlık alanının piyasalaştırıldığını söyleyerek, "Hastalık için ilaç üretilmiyor, ilaç için hastalık aranıyor" dedi.

İlaç üretiminde Çarpıklık

GÜRSOY’UN TÜYLER ÜRPERTEN TESPİTİ
KAÜ Prof. Dr. Necdet Leloğlu Konferans Salonu'ndaki sempozyumun birinci oturumunda konuşan Türk Tabipler Birliği Başkanı Prof. Dr. Gençay Gürsoy çarpıcı açıklamalarda bulundu. Prof. Dr. Gençay Gürsoy, "Şu anda Türkiye'de uygulanmakta olan sağlık sistemi, gerek Türkiye koşullarına uyum açısından gerekse Türkiye gibi ihtiyaç duyan ülkelerin eşitlikçi bir anlayışta sağlık hizmetlerini sunmak konusunda çok gerilerdedir. Türkiye şu anda sağlık alanını piyasalaştırmıştır. Adeta piyasaya teslim etmiştir. Artıkyakından baktığımız zaman sağlık hizmetleri kamu tarafından üretilmediği gibi özel alandan hizmet satın alarak işler gördüğünü kolaylıkla anlayabiliyoruz. Bu sistemi dünyada mevcut kullanılan yaygın sistemler arasında en pahalı ve en eşitliği bozan bir sistem olduğunu hepimiz kabul etmeliyiz. Buna bir örnek Amerika Birleşik Devletleri'dir. Son günlerde sağlık alanında kamuoyunda tartışılan ABD kişi başına sağlığa en yüksek payı ayıran ülkedir. Kişi başına 6 bin dolardır bu miktar. ABD'de ortalama 45-50 milyon insanında hiçbir sağlık güvencesi de yoktur. Buna rağmen sosyal güvencesi olan insanlar sağlığa 6 bin dolar ayırmalarına rağmen yeteri kadar sağlık hizmeti alamamışlardır. Mevcut sistemleri ihtiyaca cevap verememektedir. Buna rağmen Fransa ve İskandinav ülkeleri sağlığa çok daha az bütçe ayırmalarına rağmen sağlık sisteminden çok daha iyi faydalanabilmektedirler. " dedi.
SAĞLIKTA TEMEL SORUNLAR
Gürsoy, Sağlık Bakanlığı'nca sık sık dillendirilen Türkiye'nin sağlıkla ilgili temel sorunu hekim yetersizliği konusuna da değinerek, "Zaten başka bir şey söylemezler. Hekim sayısını bir misline çıkartırsanız bu sorun çözülür düşüncesi hakimdir. Hekim sayısının çok daha az olmasına rağmen sağlıkta bir çok alanında bizden çok daha ileri olan ülkeler vardır. Hizmet sunumu özel alandan satın alınabilme biçimi yanı sıra sağlıkta dönüşüm programının sağlık alanına getirdiği belki de en hastalıklı yöntemlerden birinden üzülerek bahsedeceğim. Hekim arkadaşlarımızı da biraz rahatsız edecek bir durum olacak ama. Performansa dayalı ödeme diye tabir edilen bir yöntem içerisinde yüzüyoruz ki bu yöntem kamu hastanelerini bile bir işletmeye çevirmiştir. Yani kuruma ne kadar kazandırırsanız kendiniz de o kadar pay alırsınız mekanizmasının çalışması ihtiyaçtan çok kazanç motivasyonunun ön planda olduğu bir anlayışa doğru Türkiye çevriliyor. Bunun eğitim alanındaki karşılığı vahim bir durumdur. " diye konuştu.
ARTIK HASTADAN DEĞİL MÜŞTERİDEN BAHSEDİLİYOR
Türkiye'de uygulanan aile hekimliğini de eleştiren Gürsoy, "Bu sistem 1960'lı yılarda rahmetli Nusret Fişek hocamızın öncülüğüne başlatılan sosyalizasyon sistemi olan ikinci basamak sağlık ocağı diye sağlık hizmeti modeli vardı. Bu bir eğitim hizmeti öngörüyordu. İçinde ebesi, hemşiresi, sağlık memurunun bulunduğu bir ekip vardı bunlar hastanın ayağına giden ve sağlığın bütün unsurlarını aşılama ve bölgesel sağlık sistemi gibi sunan bir sistemdi. Bu sistem kalktı ve yerine aile hekimliği denilen bir çeşit muayenehane hekimliği denilen bir şey geldi. Bu sistem müşteri memnuniyetine dayanan bir sistemdir. Artık hastadan değil müşteriden bahsediliyor. Kurumlar için de bu böyledir. Yani parayı ne kadar bastırtsanız sağlık hizmetinden o kadar faydalanabiliyorsunuz" şeklinde konuştu.
BİZLERİ MANİPLE EDEN ULUSLARARASI TEKELCİ SERMAYEDİR
Gürsoy daha sonra Türkiye'nin aynı zamanda da uluslararası düzeyde tıp biliminin eğitimini ilgilendiren bir sorunu olduğunu ifade ederek, şunları söyledi:
"Üniversitelerimiz ve araştırma kurumlarımızda araştırma konularımızın çok uzağında ve bizleri maniple eden uluslararası tekelci sermayedir. Bunu siyasi bir argüman olarak söylemiyorum. Bu kanıtlanmış ve bilinen bir şeydir. Bizlerin tıp alanında 'Kabemiz' sayılan bir kaç tıp merkezi vardır. Her bilim dalının olduğu gibi mesela nörolojinin merkezi Boston'daki bir hastanede bulunan merkezdir. Kardiyoloji için Harvard'dır . İşte bu merkezlerden çıkan bilgileri bizler doğruymuş gibi kabul ederiz. Bu dünyada
da Türkiye'de de hekimlere dışardan empoze edilmiş olan, araştırma alanlarına yön veren bilimsel trendleri ve eğilimlerine 15 ile 20 tane ulus üstü sermayenin yönlendirdiği bir gidişe doğru dolu dizgin gidiyor. Bunun çaresi nedir? Eğitimde kuşku uyandırmak, çocuklarımıza ve öğrencilerimize size anlatılan ve öğretilen dünyanın neresinden gelirse gelsin kuşkulanın, düşünün ve kafanıza vurun doğru mu değil mi diye."
TIP HER ŞEYİN ÇARESİ DEĞİLDİR
Gürsoy son olarak, "Ameliyat karşılığı olan bir şeydir ama ilaç olarak bugün sayıları 6 bini bulan ilaç çeşidinden yüzde 70'i dünyadan kalksa inanın hiçbir şey olmaz. Hiçbir zarara uğramazısınız ve sağlığınızdan hiçbir şey kaybetmezsiniz. Bugün hastalıkların tedavisi iç nı sıra sağlıkta döin ilaç üretilmiyor, ilaç için hastalık aranıyor. Birçok ilaç vaktiyle kullanılmış bazı hastalıklara iyi gelir derken piyasa artık o ilaca doymuş ve o ilaca küçük farklılıklar eklenmiş ve sırf ticaret olsun diye yeniden piyasaya sürülmüştür. Araştırmalarımızı yönlendiren sermayedir, ilaç endüstrisidir. Artık bir hastalığın kesin çözümünün yapılması için finanssal destek bulamazsınız. Çünkü nereden maddi destek bulursanız oraya yöneliyorsunuz. Ne yazık ki fakültelerimiz de üniversitelerimiz de böyledir. Dünyadaki öncü tıp endüstrilerinden olan tıbbi ve genetik mühendisliği gibi alanların hemen hemen tamamı kamu alanlarından çıkmış özel şirketlerin alanlarına ve onların denetimine girmiştir. Bu nedenle tıp dünyası ileriye dönük endişeler ile doludur. Umuyorum ki bizim pek haberdar olamadığımız eleştirel dünya bu bilimi de ayakları yere basar hale getirir. Hümanizmin ve determinizmin belirlediği ve uzun yıllar devam eden tıp eğitimi hümanizmin çok ikinci plana düştüğü determinizmin de özel firmalar tarafından teslim alındığı tehlikeli bir gidişattadır" ifadelerini kullandı.
Programa; Kars Vali Mehmet Ufuk Erden, Belediye Başkanı Naif Alibeyoğlu, KAÜ Rektörü Prof. Dr. Abamüslüm Güven, Azerbaycan'ın Kars Başkonsolosu Hasan Sultanoğlu da katıldı.

 
 
Kur’an Eğitimi ve Yaz Kur’an Kursları
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Kriz Merkezinden Tipi Uyarısı
Erzurum'da yağmurla karışık kar yağışı yeniden başlarken, İl Kriz Merkezi'nce ...
Birinci Kafkas Tıp Günleri Başladı
Kars Kafkas Üniversitesi (KAÜ) Tıp Fakültesi'nce düzenlenen 1. Kafkas ...
İspir, Hastanesi’ne Kavuştu
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, ''Üniversite hastanelerinde hala özel muayene ...
 
BEAH’tan Yeni Açılım
Erzurum Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi, yeni doğum yapmış olan kadınlar ...
Vatandaşa “Açık Süt” Uyarısı
Gıda Mühendisi Doç. Dr. Mustafa Şengül, açık süt tüketilmemesi konusunda ...
Sağlıkta Gelir Dağılımı Sorunu
Türk Sağlık-Sen Erzurum Şube Başkanı Atilla Soylu“ Hekim dışı personellerden ...
 
BEAH’tan Çağdaş Uygulama
Erzurum Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi (BEAH), resmi internet adresinde ...
Küresel Isınma Bir Senaryo mu?
ERZURUM gazetesi Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Mühendislik Fakültesi ...
Kar’ın Çilesi kadar Keyfi de Var
Erzurum'da Cumartesi günü akşam saatlerinden itibaren etkili olan yoğun ...
 
ERZURUM GAZETESİ
YAZARLAR
İstemihan Bulutlar
İstemihan Bulutlar
Teknolojide yoksanız bilin ki yok olacaksınız!
Baki Gezmiş
Baki Gezmiş
Yalan Haber Terörüne Son Verilmeli!
Ali Kemal Koçak
Ali Kemal Koçak
Teknoloji Çöplüğüne Dönüşen Evlerimiz: Milli Servetimizi İsraf Ediyoruz!
Can Umut Avcıgil
Can Umut Avcıgil
Gelin şu “Stresten” kurtululalım
İzzet Fehmi Aksakal
İzzet Fehmi Aksakal
Erzurumspor: Dağların Takımı, Vadiye Düşmesin!
Kadir Sabuncuoğlu
Kadir Sabuncuoğlu
Yavuz Değirmenci’den Türkü Tadında Şiirler
ERZURUM
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
ANKET
Erzurumspor’un Yeni Sezon Önceliği:

a. Ligde kalmak
b. Playoffa kalmak
c. İlk iki için mücadele


Sonuçları göster Anket arşivi
FACEBOOK'TA ERZURUM GAZETESİ
TWITTER'DA ERZURUM GAZETESİ
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva