Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Savaş Eğilmez, “Ermeni meselesi tarihi olmaktan başka her şekle bürünmüştür.” dedi.
Bu yıl Ermeni diasporasının dünyanın dört bir yanında Türkiye üzerinde büyük bir baskı oluşturmak için yoğun bir şekilde çalıştığını belirten Eğilmez, “Son günlerde, bizim kamuoyuna yansıyan bilgiler yaptıkları çalışmaların yüzde biri bile değil. Ermeniler özellikle ABD’de her argümanı kullanarak seslerini duyurmaya ve kendilerine taraftar toplamaya çalışıyorlar. ABD eyalet merkezlerindeki televizyonlarda, gazetelerde, radyolarda ve ulaşabildikleri billboardlarda yalanlarına destek arıyorlar. Üzülerek söylemeliyim ki bu faaliyetlerinin tam merkezine de Taner Akçam gibi kendisine Türküm diyen bazı zevatları oturtmuş, onların demeçlerini yayınlayıp duruyorlar. Ve yazık ki ABD’deki zengin ve güçlü Türkler (Cohbani yoğurtlarının sahibi Hamdi Ulukaya, Türk kahvesini, Yunan kahvesi olarak ilan eden ünlü doktor Mehmet Öz) orada büyük özveriyle mücadele eden Türkleri yalnız bırakmış durumdalar. Hatta bu umursamaz tavırları diaspora tarafından, onlarda bizi destekliyor diye kullanılmaktadır.” şeklinde konuştu.
AMAÇLARI NE?
Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Savaş Eğilmez, Peki amaçları ne? sorusuna da şöyle açıklık getirdi: “Aslında bu konuyu ikiye ayırabiliriz. Birincisi kendilerinin asla gerçekleşmeyeceğini çok iyi bildikleri tazminat ve toprak talebi. Bu onların ütopyası, gerekleşmeyeceğini bildikleri halde motivasyonlarını yüksek, birlikteliklerini güçlü tutmak için bu konuyu hep canlı tutuyorlar.
İkincisi ve bu yıl sonunda ulaşmak istedikleri en önemli hedef Türkiye ile olan sınırın açılması. Bu dönem Türkiye üzerinde güçlü bir baskı oluşturup, bu baskıdan kurtulmanın yolunun da sınırın açılması algısını oluşturmak için ellerinden geleni yapıyorlar.
Diaspora tarafından, Ermenistan’ın karşılaştığı ekonomik sıkıntılar nedeniyle Türkiye suçlanmakta ve sınır kapılarının açılması sayesinde Ermenistan ekonomisinin düzeleceği iddia edilmektedir. Aslında Ermenistan’ın bağımsızlığına kavuştuğu günden bugüne iki ülke arasındaki ticaretin arttırılması ve bir sınır kapısının açılması sürekli olarak gündemde olmuştur. Bunda en önemli etken Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve Avrupa’daki Ermeni lobilerinin faaliyetleridir.
Türkiye - Ermenistan sınır kapısının açılması konusunda dış baskı ve taleplerin dışında iç kamuoyunda da yönlendirici lobi ve gruplar bulunmaktadır. Bunların başında Türkiye ermenileri ve Ermenistan ile ilişkilerde daha liberal bir çizgi izlemesi gerektiğini savunanlar vardır. Bu kişiler ticari ilişkilerin sorunların çözümünde en önemli araç olduğunu savunmaktadırlar.
Kısaca Ermenilerin en önemli amaçlarından biri sınırı açılmasını sağlayıp, ekonomik olarak rahatlamaktır. Ama bunu yaparken de sınır açılması için Türkiye’nin taleplerinin gündeme gelmemesine de büyük özen gösteriyorlar.
Biz de ermenilere şu tavsiyede bulunuyoruz; işgal ettiğiniz Azerbaycan topraklarından çekilirseniz, Türkiye’nin sınırlarını tanıdığınızı resmi olarak açıklarsanız, Doğu Anadolu’yu batı ermenistan olarak nitelendirmekten vazgeçerseniz, I.Dünya savaşı öncesi, sırası ve sonrasında öldürdüğünüz Türkler için özür dilerseniz, Türk Devleti de mutlaka sınırı açacaktır.
Yani Ermeni meselesi tarihi olmaktan başka, her şekle bürünmüştür. 1915 artık tamamen 2015’e bürünmüştür. Artık günümüz meselesi olmuştur.”