2013 yılında kabul edilen ve yaklaşık bir yıldır da bağış toplanan kök hücre projesinde Türkiye’de yaklaşık 60 bin donör toplandı. Bir bağışçının hasta ile uygun kök hücreye sahip olma ihtimalin yüzde 5 olması, dünya üzerindeki kök hücre nakli bekleyen hastaların uzun süre beklemesine sebep oluyor. Kök Hücre Bağışçı Kazanım Gönüllü Personeli Mustafa Ünver, ‘Ne kadar çok bağışçı olursa o kadar çok hastayı kurtarabiliriz.’ dedi.
KORKACAK BİR ŞEY YOK
Kök Hücre Projesi hakkında bilgi veren Ünver, “7 Kasım 2013 tarihinde Sağlık Bakanlığı ile Türk Kızılayı arasında ilik bağışı protokolü imzalandı. 14 Ağustos 2014 tarihi itibariyle ‘kök hücre projesini’ aktif olarak bağış havuzuna donör kazandırmaktadır. Bu kapsamda bağış yapmak isteyenlere gerekli bilgilendirme yapıldıktan sonra bir form dolduruyorlar. Formdan sonra doku uyuşmasını arattırmak için kan örneğini alıyoruz. Daha sonra bir hastayla uyum söz konusu olduktan sonra (tabi bu ucu açık bir tarih) bağışçıya ulaşıyoruz. Bağışçı onay verdikten sonra ikinci bir doku tiplemesi için numune alınıyor. Bu noktada da uyum söz konusu olduğunda da kök hücre nakil işlemlerine başlıyoruz. Bu nakil süreci, öyle bağışçılarımızın korkacağı gibi çok afakî şartlarda olan bir şey değil, kan verme işlemi gibi çok basit bir işlemdir. Sadece 3-4 gün süren bir olaydır.” diye konuştu.
ERZURUM YOĞUN ÇALIŞIYOR
Türk Kızılayı’nın bu proje kapsamında çalışmalarını anlatan Ünver, “Biz Türk Kızılay’ı olarak hemen hemen tüm kurumlara ulaşmaya çalıştık. Ulaşabildiğimiz yerlerde dilimiz döndüğünce kök hücre bağışını anlatmaya çalışıyoruz. Erzurum’da şuana kadar yaklaşık 15 kuruma eğitim verdik. Eğitimlerden sonra bağışçı kazandırmaya çalıştık. Erzurum’da bu alanda çok aktif olarak çalışıyoruz. Benim bağlı olduğu gibi Van’da da bu proje devam ediyor ama orada bura kadar aktif değil. Amacımız çok daha bağışçı kazandırmak.” şeklinde konuştu.
835 HASTA KÖK HÜCRE NAKLİ BEKLİYOR
Kök hücre bekleyen hastaların olduğuna dikkat çeken Ünver, “Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre, şuana kadar 835 nakil bekleyen hastamız var. Birisi bağış yaptıktan sonra bu hastalarla uyuşma ihtimali yüzde 5 kadardır. Bir bağışçı bundan 6 ay sonrada aranabilir, 20 yıl sonrada aranabilir. Buraya kan vermeye gelen vatandaşlarımıza bu ilik bağışı içinde bilgilendirmelerde bulunuyoruz. Erzurum merkezde günde 30-40 civarında kan bağışı alırken ilik bağışı için en fazla 5-10 civarında donör alabiliyoruz. Türkiye’de şuana kadar 60 Bine yakın donör bulunabildiği bilgisini aldık. Ancak bu dünya üzerinde sadece yüzde 6-7’lik dilimi oluşturuyor. Bu rakamı arttırmamız lazım.” dedi.