ÇEVRE DUYARLILIĞI
Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce, "Çevre duyarlılığını, tarihin her döneminde en güzel biçimde gösteren ve küresel sorunlara hiçbir zaman sessiz kalmayan ülkemiz, iklim değişikliğiyle mücadele ve çevrenin korunması kapsamında üzerine düşen görevi yapmaya hazırdır" dedi.
İklim Değişikliği ve Hava Yönetimi Koordinasyon Kurulu, Bakan Güllüce'nin başkanlığında, Çevre ve Şehircilik Bakanlığında toplandı. Toplantıya Türkiye’nin İklim Değişikliği Başmüzakerecisi Prof. Dr. Mehmet Emin Birpınar da katıldı.
GÜLLÜCE’NİN VURGULARI
Bakan Güllüce, toplantının açılışında yaptığı konuşmada, küresel iklim değişikliğinin dünyanın en önemli gündem maddelerinden biri olduğunu, iklim değişikliğiyle mücadelede ülkelerin işbirliği içinde olmasının önemine dikkat çekti.
AŞIRI HAVA OLAYLARI
Aşırı hava olaylarına bağlı sorunların insanların hayatlarını tehdit ettiğini belirten Bakan Güllüce, son günlerde dünyanın birçok yerinde iklim değişikliklerinin kendisini farklı tehditlerle gösterdiğini bildirdi.
KÜRESEL ISINMA
Küresel ısınma sebebiyle 2014'ün, son yüzyılın en sıcak yılı olarak kayıtlara geçtiğini anımsatan Bakan Güllüce, "Bu nedenle özellikle içinde bulunduğumuz 2015 yılı, iklim değişikliğiyle küresel mücadele bakımından kritik bir öneme sahiptir. Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi çatısı altında olan ülkeler, Kyoto Protokolü yerine 2020 sonrası için yeni bir iklim anlaşmasını kabul etmenin eşiğine gelmiştir" diye konuştu.
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ
Bakan İdris Güllüce, geçen ay gerçekleştirilen toplantıda, sera gazı emisyonu projeksiyonları ile sektörel azaltım potansiyelleri ve maliyet analizleri çalışmalarının sonuçlarının değerlendirildiğini belirterek, sonuçların İklim Değişikliği ve Hava Yönetimi Koordinasyon Kuruluna sunulması kararı alındığını anımsattı.
Sonuçlar üzerinde tartışarak, karara ilişkin nihai yol haritasını belirlemek üzere bir araya geldiklerini ifade eden Bakan Güllüce, bu konuda alınan kararın sadece bakanlığın değil, ülkenin kararı olacağını, yapılacak değerlendirmelerde bu husus dikkate alınarak, yapıcı ve uzlaşmacı davranılması gerektiğini söyledi.
"YEŞİL BİR DÖNÜŞÜM VE DEĞİŞİM DÖNEMİDİR"
"Yeni iklim sürecinde ülkemizin iyi bir şekilde konumlanması ve menfaatlerinin korunması hepimizin önceliğidir ve çok dikkat edeceğimiz bir husustur" diyen Bakan Güllüce, "2015 yılı, kalkınma ve çevre konularına kafa yoranlar için yoğun bir gündem barındırmaktadır. İklim değişikliğiyle mücadelede tarihi bir fırsat ve gayret gösterme dönemidir. Yeşil bir dönüşüm ve değişim dönemidir."
Bakan Güllüce, bu dönemde G20 Zirvesi gibi, yoğun kalkınma, çevre ve iklim gündemleri altında ortak gelecek için çalışmalar yürütüleceğine işaret ederek, "Dünyanın en büyük 20 ekonomisi içinde bulunan ülkemiz için de bu yıl kritik öneme sahiptir" dedi.
İklim değişikliğiyle mücadelenin sadece ekolojik bir mevzu olmadığını, ekonomi, istihdam ve enerji tabanlı geniş bir sektör çalışmasını da barındırdığını ifade eden Bakan Güllüce, Avrupa Yenilenebilir Enerji Konseyi raporuna göre, bu sektörün 2020'de 2,7 milyon, 2030'da 4,4 milyon, 2050'de ise 6,1 milyon kişiyi istihdam edeceğinin öngörüldüğünü aktardı.
İklim değişikliğinin yalnızca teknolojik yaklaşımlarla çözülemeyeceğini ifade eden Bakan Güllüce, inançlar, değerler ve hissiyatların da önemli olduğunun altını çizdi.
Bakan Güllüce, konuşmasına şöyle devam etti: "Çevre duyarlılığını tarihin her döneminde en güzel biçimde gösteren ve küresel sorunlara hiçbir zaman sessiz kalmayan ülkemiz, iklim değişikliğiyle mücadele ve çevrenin korunması kapsamında üzerine düşen görevi yapmaya hazırdır. Türkiye, 2020 sonrasına ilişkin yeni anlaşmanın şeffaf, kapsayıcı, adil ve eşitlikçi olması halinde kendi kabiliyetleri doğrultusunda sürece katkı sağlamaya kararlıdır. Bu sürecin kamu, özel sektör kuruluşları, akademik çevreler ve sivil toplum kuruluşlarıyla uyumlu bir şekilde yürütülmesi en büyük temennimizdir."