Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu bünyesindeki Türk Tarih Kurumu (TTK) ve Stratejik Düşünce Enstitüsü (SDE) iş birliği ve Azerbaycan Milli İlimler Akademisi (AMİA) Tarih Enstitüsü’nün desteğiyle Bakü’de düzenlenen “Stratejik Düşünce Kongresi” başladı.
Kongrenin açış konuşmaları, Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Refik Turan, Türkiye Cumhuriyeti Bakü Büyükelçisi Erkan Özoral, Azerbaycan Milli İlimler Akademisi Tarih Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Yakup Mahmudov, Azerbaycan Milli İlimler Akademisi Başkan Yardımcısı Prof. Dr. İsa Habibbeyli, SDE Başkanı Doç. Dr. Savaş Kafkasyalı ve Rus gazeteci Aleksandr Goryanin Bozisaoviç tarafından yapıldı. Açılış konuşmasını gerçekleştiren Turan, Türkiye ve Azerbaycan tarafından ortaklaşa düzenlenen bilimsel etkinliklerin artışına dikkat çekerek, bu artışın iki ülke arasında her alanda sürdürülegelen güçlü ilişkilerin bir yansıması olduğunu ifade etti. Dünyada tarihin kaydetmeye değer bulduğu coğrafyalardan birisi olan Kafkasya’nın, jeopolitik değeri yüksek bir bölge olduğunu belirten Turan, bölgenin kadim bir Türk-İslam medeniyet coğrafyası olduğunu dile getirdi. Azerbaycan’ın, vatandaşlık bilincinin güçlü olduğu gerçek bir “vatan” olduğunu söyleyen Refik Turan, Türkiye ve Azerbaycan’ın bu konuda da benzeştiğini, en güzel vatan şiirlerinin ve vatan temalı hikayelerin bu coğrafyalarda yazıldığını dile getirdi. Konuşmasında “geçmişte kendi evi yıkılırken kardeşinin yardımına koşan” Kafkas İslam Ordusu Komutanı Nuri Paşa’yı da yad eden Refik Turan, tarihin bağladığı bu iki toplumu bugün de TANAP, Bakü-Tiflis-Ceyhan hatları gibi değerli ekonomik projelerin birbirine güçlü bir şekilde bağladığını ifade etti.
Türkiye'nin Bakü Büyükelçisi Erkan Özoral konuşmasında, iki ülke arasındaki ilişkilerde gelinen seviyeye dikkat çekti ve bugünkü sıkı ilişkilerin tesadüfi olmadığını söyledi. Türkiye’nin yurt dışında en fazla şehitliğinin Azerbaycan'da bulunduğuna işaret eden Özoral, "Azerbaycan uğrunda canımızı feda etmekten çekinmiyoruz. Aynı şey Azerbaycan vatandaşları açısından da Türkiye düşünüldüğünde geçerli. Biz bunu atalarımızdan emanet aldık. Bu emaneti gelecek nesillere daha da güçlendirerek ulaştırma yükümlülüğümüz var" dedi.
AMİA Tarih Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Yakup Mahmudov, konuşmasında uluslararası hukukun uygulanışındaki çifte standartlardan örnekler vererek Dağlık Karabağ’da yaşanan mezalime sessiz kalan çağdaş dünyanın islamofobi üreterek terörün kaynağını Müslümanlar arasında aradığına dikkat çekti. Bölge sorunlarının bölge ülkeleri tarafından çözülmesi gerektiğini söyleyen Mahmudov, bunun için de Türkiye, Azerbaycan ve Rusya'nın dostluğunun geliştirilmesinin önemli olduğunu belirtti.
AMİA Başkan Yardımcısı Habibbeyli ise dünyanın geri kalanına adaletsiz davranan büyük güçlere karşı diğer devletin daha sıkı iş birliği yapması gerektiğini ifade etti. Bu konuda Azerbaycan ve Türkiye kardeşliğinin tüm dünya tarafından örnek alınması gereken iyi bir örnek olduğunu belirten Habibbeyli, bu kardeşliğin bölgenin çıkarları açısından da oldukça değerli olduğunu dile getirdi.
Kafkasların Dünü, Bugünü, Yarını temasıyla gerçekleştirilen kongrede ‘Tarih ve Kültür’, ‘Politika’ , ‘Ekonomi’ , ‘Geçmişten Günümüze Kafkasya Tarihinde Bölgesel Sorunlar’ başlıklı oturumlarda, Kafkasya tarihinin yanı sıra bölgenin sahip olduğu ekonomi potansiyeli ve uluslararası ilişkiler sisteminde Kafkasların durumu değerlendirilecek. Etkinlik çerçevesinde düzenlenecek olan ‘Kafkaslarda Savunma ve İş Birliği Çalıştayı’ ile ‘Kafkasların Geleceği İçin Stratejik Düşünce Çalıştayı’nda Türkiye ve bölge ülkelerinden 50’yi aşkın uzman isim Kafkasların geleceğine dair fikir alışverişinde bulunacak.