Türk, kılıcını hatırladı

(İHA) - Adını Urkun Türkçesi'nden alan Türk Kılıç Sanatı Yesüken'in ilk semineri yapıldı. Yesüken, 'yasadan yana, yasaya bağlı olan' demektir. Yani Allah'ın yasasına uyan manasına geliyor.
Türk kültürleşme hareketi olarak ortaya çıkan ve Türkiye'de bir ilk olan Türk Savaş Sanatı Sayokan'a kardeş geldi. Savaş sanatları alanında Türkiye'nin önde gelen isimlerinden olan Nihat Yiğit, yine bir ilke imza atarak Sayokan'ın ardından Türk Kılıç Sanatı Yesüken'i kurdu. Urkun Türkçesi'nde 'yasadan yana' anlamı taşıyan Yesüken'in ilk seminerine ise Sivas ev sahipliği yaptı.
Sayokan'a destek vererek Aybar Halil Kozanoğlu'nu bünyesine alan Sivas Belediyesi, Türk Kılıç Sanatı Yesüken'e de kapılarını açtı. Yesüken ile bizzat ilgilenen Sivas Belediye Başkanı Doğan Ürgüp, seminer boyunca Talay Yabgu Nihat Yiğit ve katılımcıları yalnız bırakmadı.
4 Eylül Belediyespor Kulübü, Sebahattin Öztürk Spor Salonu'nda 3 gün devam eden Yesüken çalışmalarını izleyen Sivas Belediye Başkanı Doğan Ürgüp, başta Talay Yabgu Nihat Yiğit olmak üzere Alpar ve Boşkur'ları tebrik ederek, böyle bir değere sahip çıktıkları için tebrik etti. Kültürünün ve değerlerinin farkında olmayan hiçbir milletin kıyamete kadar yaşamasının mümkün olmadığını dile getiren Doğan Ürgüp, şöyle konuştu: "Türk milleti ezelden ebede, dünya milletleri arasında en nadide milletlerden
birisidir. İnançlarıyla, kültürel değerleriyle, savaşıyla ve birçok meziyetiyle her zaman ön planda olmuştur. Uzak Doğu sporları dediğimiz sporların, milletimizin kültüründen geldiğine inananlardan biriyim. Bu sebeple Yesüken'i kuran Yabgu Nihat Yiğit'e Osmanlı ve daha öncesi Orta Asya'ya varan kültürümüzü bizlere aktardığı için teşekkür ediyorum. Böyle bir değere öncülük etmekten de büyük mutluluk duyuyorum."
Belediye Başkanı Doğan Ürgüp'e katkılarından dolayı bir plaket takdim eden Nihat Yiğit de, Yesüken kelimesinin Urkun (Orhun) Türkçesi olduğunu hatırlatarak şunları söyledi: "Yesüken, 'yasadan yana, yasaya bağlı olan' demektir. Yani Allah'ın yasasına uyan, Allah'ın yasasına bağlı olan manası taşımaktadır."
TÜRK SAVAŞ SANATLARI TESİSİ
Gazete ve televizyonların büyük ilgi gösterdiği seminerde konuşan Talay Yabgu Nihat Yiğit öncelikle katkılarından dolayı Başkan Ürgüp'e teşekkür etti. Basın mensuplarının sorularını da cevaplayan Yiğit, şu ifadelere yer verdi: İlk seminerimizi Sivas'ta yaptık. Bundan sonra sık sık seminerler düzenleyeceğiz. Önümüzdeki aylarda, İstanbul'da, Aydın'da, İzmir'de, Antalya'da, Ankara ya da Hatay'da yapabiliriz. Bu seminerlerle popülaritesi daha da artacaktır. Çünkü, Türk Kılıç Sanatı Yesüken'in, diğer
ülkelerin kılıç sanatlarından tarihî ve manevi olarak daha donanımlı olduğu fark edilecektir. Tarihiyle haşır neşir olan, milli ve manevi değerleriyle gurur duyan Türk gençleri de bu sebeple büyük bir alaka gösterecektir. Yeni bir branş olmasına rağmen kısa zamanda tanınıp sahip çıkılacağı inancındayım. Şu an Karabük Safranbolu'da 54 bin metrekarelik bir alan üzerine inşa etmeyi planladığımız tesis, Türk Savaş Sanatları için bir merkez konumunda olacaktır."
HADİS-İ ŞERİF İLHAM OLDU
"Cennet kılıçların gölgesi altındadır" Hadis-i Şerifi'nin kendisine ilham verdiğini ve bu suretle bir sünneti yaşamak istediklerini anlatan Talay Yabgu Nihat Yiğit, Türk töresinde "at, avrat, silah" deyişinin ayrı bir yerinin olduğunu hatırlattı. Yiğit, bu üç ögenin önemli olduğunu anlatarak sözlerine şöyle devam etti: "Başkalarıyla paylaşılmaz. At, Türk savaşçısının yol dostu, savaşta yareni, ruhen birbirleriyle bütünleştikleri bir can dostudur. Avrat, Türk savaşçısının namusu, kalplerinin birbirine
destek verdiği, sadakatin ölümüne ortaya konduğu, ömür yolculuğunda sevgiyle el ele, gönül gönüle beraber yüründüğü can yoldaşıdır. Aile olmayı sağlayan, anaç özelliği ile saygıdeğer bir varlıktır. Tanrı'nın erkeğe emanetidir. Silah ise bir savaşçının hayatta kalmasını sağlayan önemli uzuvlarından biridir."