Bölgede Türk kültürüne ait izleri tespit edebilmek için beraberinde Araştırma Görevlisi Yavuz Günaşdı ile birlikte önce İran, ardından da Azerbaycan’a giden Ceylan, buralardaki müzelerde de incelemelerde bulundu.
//TARİHİN ŞİFRELERİ ÇÖZÜLÜYOR
Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alpaslan Ceylan, tarihin şifrelerini çözmeye yurt dışında da devam ediyor. Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde yaptığı yüzey araştırmaları ve kazılarla adından söz ettirmeyi başaran Prof. Dr. Ceylan, yeni bilimsel araştırmalar yapmak ve Türk kültürüne dair yeni fikirler edinmek üzere çıktığı yurt dışı gezisinden döndü. Beraberinde Tarih Bölümü’nde görevli Araştırma Görevlisi Yavuz Günaşdı ile birlikte İran’ın Tebriz ve Azerbaycan’ın da Bakü kentlerinde bilimsel araştırmalar gerçekleştiren Ceylan, bölgedeki tarihçi bilim adamlarından da destek aldı. Prof. Dr. Ceylan, dünyanın dört bir yanında Türk kültürünün izlerine rastlamanın mümkün olduğunu belirterek, “Türk tarihi hakkında çok önemli bilgi ve bulgulara ulaşabilme noktasında bu bölge çok büyük bir önem taşıyor. Bilimsel araştırmalarımıza katkı sunan bölgenin değerli bilim adamlarının yanında, halkından gördüğümüz yakın ilgi ve alaka bizleri gerçekten çok memnun etti. Gördüğümüz misafirperverlik ve güler yüz, açıkçası bize hiç yabancı gelmedi.” diye konuştu.
//CEYLAN: BİLİMSEL ARAŞTIRMALARDA KARŞILIKLI İŞBİRLİĞİ ÖNEMLİ
15 gün süren bilimsel araştırma gezisinin oldukça verimli geçtiğini vurgulayan Prof. Dr. Alpaslan Ceylan, “Araştırmamızı yaparken, bölgedeki üniversitelerde görevli bilim adamlarından önemli katkılar ve yardımlar aldık. Bu da gösterdi ki, bilimsel araştırmalarda karşılıklı işbirliği çok önemli. Bu anlamda hiç sıkıntı çekmediğimizi söyleyebilirim.” dedi. Tebriz ve Bakü’de, Türk tarihine ışık tutacak çok önemli bilgiler elde ettiklerini anlatan Prof. Dr. Ceylan, “Çalışmamızın sonuçlarını ilerleyen dönemlerde kamuoyuyla da paylaşacağız. Çünkü İran ve Azerbaycan’a yönelik olarak gerçekleştirdiğimiz bu gezi ve yaptığımız araştırma, sonuçları itibariyle gerçekten çok büyük bir değere sahip. Bize bu çalışmamız esnasında her türlü desteği veren İran ve Azerbaycanlı bilim adamlarına ve yöneticilere teşekkür ediyorum.” dedi.