SAMET ÖZÜNAL(GHA) – Türk-İş 9. Bölge Temsilcisi Orhan Gözgeç, kayıt dışı istihdam sorunuyla ilgili olarak bir değerlendirmede bulundu. İşsizliğin bölgede en temel sorunlardan birisi olduğunu vurgulayan Gözgeç, istihdamın teşvik edilmesi ve buna paralel olarak kayıt dışı istihdamın önüne geçilmesi orta ve uzun vadede programlar hazırlanması gerektiğini kaydetti.
//TÜRK-İŞ İSTİHDAM TEŞVİKİ İSTİYOR
Türk-İş 9. Bölge Temsilcisi Orhan Gözgeç, Bölgeler arası farklılıkların giderilmesi, gelişme aşamasında olan illere yatırım ve istihdam teşviklerinin getirilmesi, sosyal adalet açısından da bir gereklilik olarak görülmelidir. İşsizlik, bölgemizde de en temel sorun. Bu nedenle, yatırımların teşvik edilmesi ve bu şekilde istihdamın artırılması konusunda kısa, orta ve uzun vadeli programlar hazırlanmalıdır. Ülkemizde de kayıt dışı ile mücadele edilmektedir. Yeterli mi? Bizce değil. Resmi rakamlara bakıldığı zaman neredeyse istidamın yarısına yakını herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna kayıtlı olmadan çalıştırıldığını görmekteyiz. Bu tablonun değişmesi, Anayasamızda en temel hak olarak görülen sosyal güvenlik haklarının güvence altına alınmasını istiyoruz. Kayıt dışı istihdamın en olumsuz yansıması, sendikal hakların kullanılmasını engellemektedir. Sendikaların örgütlü olduğu işyerlerinde, işletmelerde kayıt dışı zaten yok. Bu bakımdan sendikaların güçlenmesi ve örgütlenme önündeki engellerin kaldırılması gerekiyor. Resmi kayıtlara girmeyen ve belgelendirilemeyen tüm faaliyetleri kapsayan kayıt dışı ekonomi, sigorta ve vergi yönünden de büyük kayıplara neden olmaktadır.” diye konuştu.
//GÖZGEÇ’İN DEĞERLENDİRMESİ
Kayıt dışı ekonominin, ekonomik ve sosyal hakların kullanılmasında en temel engel olduğunu dile getiren Orhan Gözgeç, “Çeşitli isimler altında olmakla ve farklı yöntemlerle hesaplanmakla birlikte, kayıt dışı ekonominin milli gelire oranı, gelişmiş ülkelerde yüzde 10'lar düzeyinde tahmin edilirken, gelişmekte olan ülkelerde ise bu oran yüzde 50'lere kadar varmaktadır. Ülkemizde ise bu oran yüzde 40 olarak tahmin edilmektedir. Ülkemizde kayıt dışı istihdam sorunu sadece sosyal güvenlik kurumlarının kaybettikleri sigorta primleri açısından değil, Maliye’nin de kaybettiği vergi açısından üzerinde ciddiyetle durulması gerekli bir konu olarak değerlendirilmelidir.” dedi.
//NÜFUS İÇİNDE ÜCRETLİ ORANI VE AB VERİLERİ
Sanayileşmiş ülkelerde çalışan nüfus içinde ücretlilerin oranının, yüzde 80 dolayında iken, Türkiye’de yüzde 30’lar düzeyinde kaldığını anlatan Gözgeç, “Bu oran kırsal kesimde çok daha düşük bir oranda bulunmaktadır. Kayıt dışı ekonomi, ekonomik kayıp yanında, sosyal güvenlik gibi temel haklarında kullanılmasını da engellemekte, insanların sağlık ve sigorta hakları kullanılamaz bir duruma gelmektedir. Anayasamızda sosyal güvenlik temel bir insan hakkı olarak öngörülmesine rağmen, devletin bu konudaki yükümlülüklerini tam olarak yerine getirdiği söylenemez.” şeklinde konuştu.
//KAYIT DIŞI İSTİHDAMIN NEDEN OLDUĞU KAYIPLAR
Kayıt dışı çalıştırılma sonucu bir takım ekonomik ve sosyal kayıplar yaşandığına dikkati çeken Orhan Gözgeç, şunları kaydetti: “Ülkemizde vergi gelirleri incelendiğinde, vergi adaletinin sağlanamadığı gibi, vergi gelirlerinin yetersizliği de dikkat çekmektedir. Bu durum, kayıt dışı ekonominin büyüklüğünü de göstermektedir. Yapılması gereken, tüm gelirleri vergi kapsamına almak ve bu şekilde kayıt dışı çalışmayı önlemektir. Bunlar yapıldığında, tüketicilerin ödemiş olduğu dolaylı vergilerin payı azalacak, vergi adaleti sağlanacaktır. Kayıt dışı çalıştırılma sonucu ortaya çıkan ekonomik ve sosyal kayıplar çerçevesinde; çalışanlar düşük ücret ile çalıştırılmakta, işyerleri küçülmekte ve taşeron çalıştırma yaygınlaşmakta, işçilerin örgütlenmesi engellenmekte, sosyal ve ekonomik haklar korunamamakta; buna bağlı olarak işsizlik ve yoksulluk artmaktadır.”
Türk-İş 9. Bölge Temsilcisi Gözgeç, kayıt dışı sorununun çözümü için şu önerilerde bulundu: “Ücretliler için farklı gelir vergisi uygulanmalı, istihdamın artmasına yönelik olarak teşvik edici kolaylıklar sağlanmalıdır. Bununla birlikte atırım teşvikleri uzun vadeli olmalı, devletin sosyal güvenliğin finansmanına katılması sağlanarak, işçilerin sosyal sigorta prim oranları düşürülmelidir. Yabancı kaçak işçilerin çalıştırılmalarındaki kısıtlama ve yasaklamalar yoğunlaştırılmalı ve denetim işlevi artırılmalıdır.”