ERZURUM (İHA) - İnovasyona Dayalı Turizm Stratejisi Projesi Danışmanı Roger Carter, hergeçen gün güçlenen sosyal medyaya bulunduğu yerden seçebilen yeni bir turist profili oluştuğunu, bunun iyi değerlendirilmesi gerektiğini belirtti.
Kuzeydoğu Anadolu Kalkınma Ajansı (KUDAKA) İnovasyona Dayalı Turizm Stratejisi Projesi Danışmanı Roger Carter, turizmde söz sahibi olmak için farklı olmak, inovatif yaklaşımlar ortaya koymak ve ziyaretçileri de birer tanıtım elçisine dönüştürmek dışında fazla bir alternatif olmadığını söyledi.
TechnopolisTürkiye ile Erzurum’da inovasyon eğitimleri veren Roger Carter, düşük maliyetli taşıma modelini kullanan uçak firmalarındaki artışla sektördeki toparlanmanın uzun dönemde de devam etmesinin beklendiğini anımsattı.
TEKNOLOJİ VE TURİZM
Teknolojide yaşanan hızlı gelişmeler, Internet erişimi ve mobil teknolojilerinin kullanımındaki artışın turizm sektörüne yeni fırsatlar sunduğunu vurgulayn Carter, “Seyahat planlama ve bilgilendirme hizmetleri ile pazarlama ve tanıtım faaliyetlerinde Internet sitelerinin, arama motorlarının, mobil uygulamaların ve sosyal medyanın rolü giderek artmaktadır. Küresel ısınma ile birlikte bir yandan turizme farklı destinasyonlar eklenmekte, diğer yandan turistlerin ziyaret rotalarında değişiklikler göze çarpmaktadır. Rotalardaki değişiklikleri kalıcı olması halinde, turizmdeki popüler bölgelerin sıralamasının yer değiştirmesi kaçınılmaz olacaktır. Sosyo - demografik bakımdan farklı gruplarda değerlendirilebilecek olan ziyaretçi profillerine göre oluşturulacak pazarlama stratejileri ile turizm sektöründeki talebi canlı tutmak ve sektördeki büyümeyi sürdürülebilir hale getirmek mümkündür. Günümüzde daha sık ama daha kısa tatil yapan, gideceği yerler hakkında önceden araştırma yapan, çevreye duyarlı, beklentileri yüksek, yeni teknolojilere yatkın, fiyat konusunda hassas, eleştirel bakışa sahip ve pek de sadık olmayan ‘yeni turist’ler giderek artmakta, bu artış turizm sektöründe yeni açılımları zorlamaktadır. Tüm bu fırsat ve tehditler ile birlikte küresel ölçekte giderek yoğunlaşan rekabet ortamı göz önüne alındığında, turizm sektörünün gelişimini sağlamak ve ayakta kalmak için faklı olmak, inovatif yaklaşımlar ortaya koymak ve ziyaretçileri de birer tanıtım elçisine dönüştürmek dışında pek bir alternatif görünmemektedir” diye konuştu.
TURİZM VE KÜRESEL KRİZ FAKTÖRÜ
Dünya ekonomilerindeki durgunluk ve yaşanan son finansal krizin özellikle OECD ülkelerinin gayrısafi yurtiçi hasılalarındaki yıllık büyüme hızlarını olumsuz yönde etkilediğini dile getiren Carter, “Artan işsizlik, petrol fiyatlarının artma eğilimi, ABD ve Japonya’daki mali istikrarsızlık, Avro bölgesindeki finansal hassasiyet gibi nedenler, dünya ekonomilerindeki durgunluğun aşılmasının önündeki riskler olarak görüldüğünü ifade den Carter, “Turizm endüstrisinin ve seyahat sektörünün ekonomilerdeki durgunluktan ve bunun önündeki risklerden etkilenmesi kaçınılmazdır. Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü verilerine göre küresel finans krizinin yoğun olarak yaşandığı dönemde ülkelerin ziyaretçi sayılarında ortalama yüzdee 4 oranında düşüş yaşandı. 2010’da iş dünyasındaki toparlanma ve görece ucuz destinasyonlara yapılan uzak mesafe seyahatlerindeki artış ile birlikte ziyaretçi istatistiklerinde yeniden yukarı yönlü bir hareket ve sektörel anlamda bir geri dönüş yaşandığı görülmektedir” diye konuştu.