Bakan Ergün, yeni modelin sektörel ve bölgesel teşvikleri devreye sokacağını ifade etti
Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, teşvikleri bölgesel ve sektörel olarak yeniden düzenleyen yeni teşvik sisteminin 2 hafta içinde geliştirilmiş olacağını bildirdi.
SEKTÖREL VE BÖLGESEL TEŞVİKLER
Bu krizin ilanihaye sürmeyeceğini de belirten Bakan Nihat Ergün, bundan sonra işler tamamen normale geldiğinde ne olacağının planlanması gerektiğini söyledi.
Bu çerçevede yeni Teşvik Sisteminin uygulamaya konulacağını anlatan Ergün, yeni modelin sektörel ve bölgesel teşvikleri devreye sokacağını ifade etti.
YENİ KRİTERLER
Yeni teşvik modelinin Pazartesi günkü EKK'da uzun uzadıya tartışıldığını bildiren Ergün, yeni sistem için de şunları söyledi:"Bu sistemde Türkiye'nin her yeri teşvik kapsamında ama hangi ölçüde yararlanacaklarıyla ilgili yeni kriterler var. Bunların ayrıntısı var ama netleşmedi. Bazı sektörler, bazı bölgelerde daha çok teşvik görecek, bazı bölgelerde o sektörler hiç teşvik görmeyecek. Bazı sektörlerde de büyük yatırımlar özel olarak teşvik edilecek. Büyük yatırımlarla ilgili bir teşvik modeli var. Diyelim ki otomotiv sektörü. Sektörün hedefleri var. Biz otomotivde iyi ülkelerden biriyiz. Bu yıl 1 milyonu da geçebiliriz. 1 milyon 100 bine yaklaşabiliriz. Bu sektörde 2 milyona ulaşmak için 2 yeni otomobil fabrikasına ihtiyaç var. Bunlardan biri hibrid olabilir. Bu sektörde birisi üretim yaparsa bunu da istiyoruz, bunu yoğunlaştırılmış teşvik verilmesi gereken bir sektör olarak görüyoruz. 600-700 milyon dolarlık, yaklaşık 1 milyar dolarlık bir yatırım gerekiyor. Bu tür büyük sektörlerde özel teşvikler var. Bütün teşvikleri uygulayabiliriz. Yoğunlaşmış şekilde desteklemek istiyoruz. Bu gibi ciddi yaklaşımlar getiriliyor. Zannedersem 2 hafta içinde yeni teşvik modeli geliştirilmiş olacak. Büyük yatırımlar, yine uzay teknolojisinde birisi yatırım yapmak istiyor, bizim de ihtiyacımız var, buna yoğunlaştırılmış teşvikler getiriliyor, istihdam yüklerinin karşılanması, enerji, arsa tahsisi, diğer teşvik unsurları yoluyla."
BÖLGELER ARASI KALKINMA FARKLILIKLARI
Teşvikte geçişlerin de çok önemli olduğuna işaret eden Bakan Ergün, yeni sistemde bölgeler arasında haksız rekabete yol açacak geçişlere ilişkin bazı parametrelerin yumuşatıldığını bildirdi. Ergün, "Gaziantep- Kahramanmaraş tartışmasında yaşananlar bu modelde yaşanmayacak. Kişinin tekstil fabrikasını Gaziantep'ten söküp, Kahramanmaraş'a kurmasına gerek kalmayacak. Sürelerde de esneklik olacak. Bazı bölgelerde 5 yıl süreli teşvik uygulaması olacak. Bazı bölgelerde 10 yıl süreli olacak" açıklamasında bulundu.
KRİZ VE SANAYİ ÜRETİMİ
Ergün, Türkiye'nin krizden çıkış istikametinde ilerlediğini söyledi.
TRT Türk'e konuk olan Bakan Ergün, krizde Türkiye'nin dibi görüp görmediği konusunda 2 farklı değerlendirme bulunduğunu ifade etti. Ekonomik verilere yıllık bakıldığında başka, aylık bakıldığında başka türlü sonuç elde edildiğini belirten Ergün, bu durumun sanayide üretim ve kapasite kullanım oranlarında açıkça görüldüğünü kaydetti. Sanayi üretiminde, 2008 yılı Mart ayının yüzde 20 altında, ancak bu yılın Şubat ayının yüzde 13 üzerinde bulunulduğunu vurgulayan Ergün, şöyle devam etti:"Demek ki sanayi üretimi açısından baktığımızda Şubat'ta bir dip yapmışız, Mart, Nisan itibariyle çıkışa başlamışız. Bu çıkışın yeni verilerle devam edeceğini öngörüyoruz. Mayıs ayı endeksleri yayınlandığında bunları göreceğiz. Nisan, Mayıs, Haziran ayı, artışlarla kendisini gösterecek. Merkez Bankası Başkanının konuşmaları da bunu teyit eder nitelikte. Uluslararası gelişmelerde büyük yıkımlar, dalgalanmalar, yeni büyük olaylar olmazsa son çeyrekte küçülme rakamları yerine, büyüme rakamlarına geçmiş olacağız. Son çeyrekle birlikte daha sağlıklı noktaya geleceğimizi söyleyebiliriz. Ekonomik aktörlerin büyük bölümünün bugün itibariyle iyimserler arasında görüyoruz. Türkiye, bu krizden çıkış istikametinde ilerlemektedir. Herkes buna katkı yapmalıdır. Kötümser yorumların ekonomiye katkısı yok. Elbette tedbirli olmalıyız, (Oh rahatladık, bundan sonra istediğimizi yapalım, istediğimizi söyleyelim) sonucu da çıkmasın bunlardan. Tedbirli olmak, başka rakamları da beklemek durumundayız. Rahatlama ve gevşeme noktasında olmayız ama kötümser de olmamalıyız. İyimser olalım derken, (Dünya da bizde kurtulduk, ne güzel oynayalım) havasında olmamalıyız. Tedbirli olmalıyız."
"ÇIKIŞIN İSTİKRARLI VE SAĞLIKLI YÜRÜMESİ ÖNEMLİ"
Çıkış sürecinde zaman zaman yukarı noktalarda bazı kırılmalar da yaşanabileceğini dile getiren Sanayi ve Ticaret Bakanı Ergün, burada çıkışın istikrarlı ve sağlıklı yürümesinin önemli olduğunu kaydetti. Ergün, "Çok hızlı düştük, çok hızlı çıkarız diye beklenmemeli. Çok hızlı düşmenin çok hızlı çıkışa yol açacağı çok sağlıklı bir beklenti değil. Bırakın sağlıklı, istikrarlı ve güvenli bir çıkışla yola devam edelim. 2008'in Şubat, Mart ayındaki üretim düzeyine daha uzun bir dönemde ulaşalım önemli değil. Ama istikrarlı ve sağlıklı olalım" dedi.
KRİZ İÇ SORUNLARDAN KAYNAKLANMIYOR
Bu krizin 2001 krizi gibi Türkiye'nin kendi iç sorunlarından kaynaklanmadığının da altını çizen Ergün, bugün finans sektörünün de krizden az etkilenen ülkeler arasında bulunduğunu söyledi. Türkiye'de toparlanmanın da ABD ve Avrupa'ya göre daha hızlı gerçekleştiğini ifade eden Ergün, bu çıkışa bütün aktörlerin katkı vermesini istedi.
Sanayi ve Ticaret Bakanı, krizi tümüyle atlatıp eskiye ne zaman döneceğimiz konusunda bir tarih vermenin de sağlıklı olmadığını belirtti ve "Şöyle bir tahminde bulunsak. (Önümüzdeki yılın Mart ayında, 2008'in Mart ayının seviyesine geleceğiz desek) bu güvenli bir söz olur mu? Olmaz, çok gerçekçi de olmaz. Gerçekçi olan çıkış trendini sağlıklı olarak nasıl sürdürebiliriz, aldığımız tedbirle bunu nasıl hızlandırabiliriz, bunları ele almak" diye konuştu.
İŞSİZLİK VE İSTİHDAM PAKETİ
Bakan Ergün, işsizlik ve istihdam paketiyle ilgili değerlendirmelerde de bulundu.
İşsizlikte yüzde 5 gibi bir rakamın "makul ve kabul edilebilir" olduğunu kaydeden Ergün, ancak bu oranın Türkiye'de yüzde 9'lar civarında bir bantta seyrettiğine dikkati çekti. Türkiye'de, birikmiş işsizliğin de varlığını sürekli koruduğunu belirten Ergün, işsizlikle mücadelede en önemli argümanın büyüme hızının artırılması olduğunu vurguladı.
GEÇİŞ DÖNEMİ
Bu konuda geçiş döneminde bulunulduğunu kaydeden Ergün, şunları söyledi:
"İşsizlik sigortasından yararlanma sürelerini uzattık. Kısa çalışma ödeneğiyle sektörlere kolaylık getirdik. Şimdi yeni yaklaşımlar da var. Bazı geçici işler var. Kamuya da hizmet anlamına gelecek ağaçlandırma faaliyetleri. Çevre Bakanlığı bünyesinde bir takım kamusal hizmetlerde mevsimlik işçi çalıştırılması. Bunlar kamunun yapabileceği işler. Ne zamana kadar? Sektörlerdeki üretim potansiyeli yeniden canlanana kadar.Şimdi bu çıkışla beraber yüzde 16,1'e ulaşmış işsizlik oranının Nisan, Mayıs aylarıyla birlikte düşüşe geçeceğini düşünüyoruz. Kalıcı olan, insanların bir sektörde iş sahibi olmasıdır. Türkiye'de en önemli sorunlardan birisi hem iş bulamamak ama nitelikli insan bulamamak. (Ne iş yaparsın?) diye soruyorsunuz, (Ne iş olsa yaparım.) (Şunu yapar mısınız?) dediğinizde (Yapamam.) (Ne iş olsa yaparım demek, elimden bir iş gelmez) demek. Burada mesleki eğitime önem vermemiz lazım. Şu süreç atlatılana kadar İş Kurumu ve belediyeler vasıtasıyla ne kadar çok insanı kurslarda, geçici işlerde bloke edebilirsek, işler düzeldiğinde bunların önemli bölümü kalıcı olarak işe girmiş olacaktır."