Uzmanlar, yaz mevsiminde daha belirgin hale gelen aşırı terleme probleminin tedavi edilebilir bir hastalık olduğuna dikkat çekerek, geliştirilen bir cerrahi müdahaleyle insanların bu rahatsızlıktan rahatlıkla kurtulabileceğini belirttiler.
//UZMANLARIN SÖYLEDİKLERİ
Terlemenin egzersiz esnasında, sıcak veya soğuk havalarda vücut sıcaklığını ayarlamak için gerekli fizyolojik bir mekanizma olduğunu kaydeden uzmanlar, “Günlük hayatı etkileyen aşırı terleme durumuna tıpta hiperhidrozis adı verilmektedir. Bir nedene bağlı olmayan aşırı terleme genellikle ergenlik döneminde başlar ve hayat boyu sürer. Geçici bir durum değildir, ancak aralıklı veya devamlı olabilir. Sinirlenme, kaygı, stres ve heyecan terlemeyi artırır. Aşırı el terlemesi kişilerde çok kaygı yaratan bir durumdur. El sıkma esnasında ıslak bir elle karşılaşmak insanların çoğunda birden elini çekme isteği oluşturan hoşa gitmeyen bir duygu meydana getirir. Bu kişiler çoğu zaman sevdiklerinin ellerini bile tutmaktan utanırlar. Bu durum özellikle elleriyle iş yapan kişilerde çalışmayı da çok etkiler. Çünkü ellerdeki nem ve ıslaklık nesneleri tutmayı engelleyecek derecede olabilir. Bilgisayar ve daktilo kullanmakta zorlanırlar. Elleriyle kağıt tutmak istemezler. Bu insanlar ellerindeki ıslaklık nedeniyle sosyal ve profesyonel ortamda sıkıntıya girerler, çekindikleri için sosyal hayattan uzak dururlar.” dediler.
//AŞIRI TERLEMENİN BİRDEN ÇOK NEDENİ OLABİLİR…
Aşırı koltuk altı terlemesi olan kişilerde elbiseleri giyildikten kısa bir süre sonra koltuk altlarında ıslaklık oluştuğunu, göze hoş gelmeyen bu çirkin görüntünün birçok sosyal dezavantaja neden olduğunu ifade eden uzmanlar, “Terlemenin gün boyu sürmesiyle terdeki tuz nedeniyle elbisede beyaz lekeler oluşur. Elbiselerin çok sık temizletilmesi gerekir. Bakteri üremesini kolaylaştırdığı için aşırı terleme kokuya da neden olur. Bu koku çevredeki kişileri rahatsız edebilir. Birkaç özel durum dışında aşırı terlemenin nedeni bilinmemektedir. Tiroid bezinin aşırı çalışması (Guatr hastalığı), psikiyatrik hastalıklar, şişmanlık, şeker hastalığı, böbreküstü bezi hastalıkları ve vücutta oluşan enfeksiyonlar kendini aşırı terlemeyle gösterebilir. Terin salgılanması insanlarda sinir sisteminin sempatik denilen kısmının çalışmasıyla ilgilidir. Toplumun yüzde birinde bu sistem aşırı düzeyde çalışır. Bu durumun nedeni tam bilinmemektedir ve doğuştandır. Özellikle stresli durumlarda bu sistem aşırı çalışır. Aşırı terleme olan kişiler öncelikle pratisyen hekime başvurmalıdır. Aşırı terlemeye neden olabilecek sistemik hastalık düşünülürse ilgili uzmana yönlendirmeli ve öncelikle bu hastalık tedavi edilmelidir. Psikolojik bir rahatsızlık varsa bu durum düzeltilmelidir. Aşırı terlemeye neden olabilecek bir hastalık yoksa hasta cildiye veya göğüs cerrahisi uzmanına yönlendirilmelidir. Dermatoloji uzmanı hafif derecede şikayeti olan hastalara öncelikle terlemeyi önleyen pomad ve spreyler önerebilir. Bu tedaviden yarar görmeyen ve şikayetleri fazla olan hastalarda diğer tedavi yöntemleri uygulanmalıdır. Aşırı terleme kişilerin sosyal yaşantısını, öğrenimini, iş hayatını, psikolojik durumunu etkiliyorsa mutlaka tedavi edilmelidir. Aşırı terlemenin tedavisi mümkündür.” diye konuştular.
//CERRAHİ MÜDAHALEYLE TERLEME YOK EDİLEBİLİR
Terleme tedavisinde son derece başarılı yöntemler kullanıldığını belirten uzmanlar, “Özellikle belli bölgelerde olan aşırı terlemeler torakoskopik sempatektomi yöntemiyle yok edilebilir. Bu metod özellikle el ve koltuk altı terlemelerinde kalıcı çözüm sağlar. Koltuk altından açılan 1 santim kadar küçük 1-2 delikten girilen kamera ve küçük aletlerle işlem gerçekleştirilmektedir. Laparoskopi gibi bir yöntemdir. Operasyon genel anesteziyle uygulanır. İşlem süresi yaklaşık 45 dakikadır. Ameliyatın etkisi hemen ortaya çıkar. Hasta uyandığında elleri kuru ve sıcaktır. Operasyon sonrası hasta genellikle bir gece kadar hastanede kalır. Ameliyat sonrası çok az rahatsızlık verir. Deri kıvrımları içinde kaybolacak kadar çok küçük bir iz bırakır. İyileşme bir veya birkaç gün gibi kısa bir sürede olur ve hastaların çoğu bir haftada normal çalışma düzenlerine dönerler. Bu yöntemle el terlemesinde yüzde 99, koltuk altı terlemesinde yüzde 90 başarılı sonuç alınmaktadır. Bu sinirlerin terleme dışında fonksiyonu olmadığı için ameliyatın felç oluşturma, his kaybı, refleks azalması gibi etkileri olmaz. Etkili, kalıcı, emniyetli ve çok az rahatsızlık veren bir tedavi yöntemidir. Bu yöntem el terlemesi için yapıldığında hastaların yüzde 25'inde ayak terlemesi de kaybolmaktadır” şeklinde konuştular.