Her geçen gün yenileri ortaya çıkarılan tarihi kalıntılar, Erzurum’un kültürel geçmişine ait zenginliği de gözler önüne seriyor. Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Temel Sanat Eğitimi Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Yunus Berkli, Erzurum çevresinin, mezar taşı olarak kullanılan koyun ve koç heykelleri bakımından hayli zengin olduğunu söyledi.
FİGÜR İÇEREN MEZAR TAŞLARI
Söz konusu heykellerin, taşıdıkları anlam itibariyle Türk vatanının tapusu niteliğinde olduklarını belirten Berkli, mezar taşı olarak kullanılan koç ve koyun figürlü heykellerin, sanıldığı gibi Akkoyunlu ve Karakoyunlu dönemlerine ait olmadığına işaret etti.
ERZURUM’DA İSKİT MEZARLARI
Yapılan araştırmalar ışığında, bu yapıların İskit ve Hun dönemlerine ait olduklarının tespit edildiğini aktaran Berkli, “Söz konusu heykeller, ya mezar içlerine ölüyle birlikte defnediliyor, ya da mezarın hemen yanı başına dikiliyor. İnanışa göre, ruha eşlik edecek olan bu heykeller, bazen koyun, bazen koç, bazen de binek atı olarak değişebiliyor.” dedi. İslami dönemde ise, koç figürlü heykellerin, Sırat Köprüsü’nün geçilebilmesi için bir kurban ve aynı zamanda, yiğitlik, mertlik ve kahramanlığı sembolize ettiklerini anlatan Yrd. Doç. Dr. Berkli, “Türkler, yerleştikleri ilk bölgelerde ölen ilk aşiret reisleri için, çok önemli kahramanlıklar gösterenler aşiret mensupları için ve ani bir ölümle üzerlerinde derin bir iz bırakan aşiret mensupları için koç, koyun ve at figürlü heykeller yaptırmışlardır.” diye konuştu.
TARİHİN NABZI ERZURUM’DA ATIYOR
Yüzlerce yıl öncesinden günümüze kadar ulaşan at, koyun ve koç figürlü heykellerin, Anadolu’da özellikle de Erzurum’da çok daha fazla bulunduğuna vurgu yapan Yunus Berkli, bu heykellerin, Gürcü yada Ermenilere ait olmadığına dikkati çekerek, “Bu heykelcikler ve mezar taşları, Hıristiyan Türklere ait olmakla birlikte, bu dine girenlerin mezar taşlarıdır. Heykellerdeki motiflerin hemen tamamı kozmolojik ve antropolojik anlamlar taşımaktadır.” dedi.
MEZAR TAŞLARI TARİHİN ŞİFRELERİ
Erzurum ve çevresinin, söz konusu mezar taşlarıyla dolu olduğunu kaydeden Güzel Sanatlar Fakültesi Temel Sanat Eğitimi Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Yunus Berkli, “Ruslar Erzurum’u işgal ettiklerinde özellikle bu tip mezar taşlarını tahrip etmek için büyük uğraş vermişlerdir. Bu uğraş, söz konusu taşların önemini ortaya koymaktadır. Bunun yanında bölgemiz üzerinde gözü olan dış güçler de, bu kanıtları yok etmek için akla gelmedik yollar denemektedirler. Özellikle bu tür mezar taşlarının bulunduğu mezarlarda altın saklandığı söylentisini yayarak, bu eserlerin yine kendi insanımız tarafından yok edilmesini sağlamaktadırlar. Çünkü bu taşlar, bu toprakların ve bölgenin tapusudur. Bu tapular ortadan kaldırılırsa, topraklar üzerinde hak ya da farklı iddialarda bulunmak, dış güçler için çok daha kolay bir hale gelir. Bu nedenle tarihi miraslarımıza sahip çıkmamız gerekiyor.” şeklinde konuştu.