Deli Yürek, Acı Hayat, Ekmek Teknesi gibi birçok diziyle tanınan sanat alanında önemli çalışmalar gerçekleştiren sanatçı Ahmet Yenilmez, “Ülkemizde hala hırsızlık yapılıyor ve bunun çoğunu devlet yapıyor, bireyin hakkının korunmadığı bir ülkede ne yapabilirsiniz”dedi.
EĞİLMEZ KONFERANS VERDİ
Atatürk Üniversitesi Kültür Merkezi Mavi Salonda sinema üzerine bir konferans veren Ahmet Yenilmez, “Sinemayla, dünyayı kurtarmak iddiasında değiliz fakat sinemanın olmazsa olmazları vardır ve sinema insanların zorunlu ihtiyaçlarını karşılamak için doğmuş bir sanattır” ifadesinde bulundu.
SİNEMA VE İLETTİĞİ MESAJ
“Bir mesleğin ifade edilebilmesi için o mesleğin ehil kadroları olmalı, ehil kadroların oluşabilmesi için de okulların, yasal zeminlerin, müteşebbislerin olması ve o ürünleri tüketecek insanların ve o ürüne ihtiyaç olması gerekir” diye konuşan Yenilmez, şunları kaydetti: “İnsanların ortak ürünlerinden biri olarak görülen sinema, çeşitli evreler geçirmiştir. Elimizde olmayan birçok şeyi yaşamak zorunda kaldık. Anadolu coğrafyası üzerinde yaşayan birey ve sanatçının mesuliyet ve mecburiyeti vardır. Sinema bir söz sanatıdır. Sanatın her dalının olmazsa olmazlarının başında görsel sanatlar yani sinema, tiyatro gelir. Tiyatroda yıllardan beri taklitten öteye gidemedik fakat dünyada tiyatro alanında müthiş bir ilerleme var. Umarım bizde de çalışmalar yapan olur da bizde ilerleriz. Çünkü, sinema toplum açısından çok önemli. Sinemalarda tiyatrolarda işlenen hayat tarzı insanlara çok çabuk yansıyor. Cenaze merasimlerinde bunu açıkça görüyoruz, insanlar cenazelerde, siyah gözlükler takılıyor, siyah kıyafetler giyiniliyor. Çünkü sinemada görülen şeyler hayat biçimi olarak kabul ediliyor.”
Türkiye’de halen sinema veya tiyatro salonu olmayan iller bulunduğunu kaydeden Yenilmez, “Aşklarımızı, hikayelerimizi anlattıysak da bunu hakla buluşturacak bir salon bulamadık. Ülkemizde hala hırsızlık yapılıyor ve bunun çoğunu devlet yapıyor. Bireyin hakkının korunmadığı bir ülkede ne yapabileceksiniz.”dedi.
EĞİLMEZ’DEN ELEŞTİRİ
Televizyonlarda veya sinemalarda yayınlanan bazı filmleri de eleştiren Yenilmez, şunları kaydetti: “Sinema alanında gerekli yatırımları yapamadığımız için, çoğu edebiyatçımızı aktaramadığımız için yeni sanatçıların, yazarların önüne set çekiyoruz. Bu ülkede çocuğun babası köpek oluyor ve böyle çizgi filmler yayınlanıyor. Bir çocuğun babası nasıl olurda köpek olabiliyor, bunu hiç ama hiç sorgulayan itiraz eden yok. Gerçeği hiç yansıtmayan filmlerle çocuklarımızı büyüyor. Durum böyle olunca, genç sanatçılarımıza örnek teşkil edecek bir model olmuyor. Sinemayı cazip bir mesleğe dönüştürmeliyiz. Anadolu sinemasını ortaya koymalıyız, sinemamızın bir dili olmalı ve modern teknoloji, ekonomik sorunlar gibi bahanelerin arkasına gizlenmemeliyiz. Farklıyı görenler, farklı şeyleri, farklı insanlara anlatma gibi bir mecburiyeti var. Üniversite öğrencisi kampusun içinde sıkışıp kalmamalı, içinde bulunduğu şehrin kalkınmasını sağlamalı. Genç nesillere sinemayı anlatmalı ve bu işi meslek olarak yapacaksa, değişeme ayak uydurmalı, sinemadan uzaklaşan Anadolu insanını iyi sinemalarla buluşturmalıdır.”
SİNEMA EKSİKLİĞİ
Amerika kıtasında bazı ülkelerin sözde Ermeni soykırımını tanımaları için 50’inin üzerinde sinema tiyatro ve müzik çalışması yapıldığını vurgulayan Yenilmez, “Türk Milleti tarih boyunca bırak bir soykırımı, bir insana tecavüz bile yapmamıştır. Ancak Ermeniler, sözde soykırım yasa tasarıları için Güney Amerika ülkelerinde 50’inin üzerinde sinema, tiyatro çektiler. Etnik müzik çalışmaları yaptılar. İnsan tanımadığına değil, tanıdığına ihtiyaç hisseder. Bizde maalesef bu konuya gerekli önem verilmedi. Gerçekleri, bir sinema, tiyatro veya müzikal olarak anlatmadık. Sonunda da böyle bir tabloyla karşı karşıya kaldık.”diye konuştu.