ford ercihan otomotiv
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden Türkiye Teknoloji Seçime Doğru
 Erzurum'da yoğun kar yağışı etkili oluyor
 Erzurum'da yoğun kar yağışı etkili oluyor
 Erzurum’da Siberağ-13 operasyonu
 Erzurum’da Siberağ-13 operasyonu
Bingöl karayolunun bir kısmı tır trafiğine kapandı
Bingöl karayolunun bir kısmı tır trafiğine kapandı
Çiftçi’den muhtarlarla sağlık istişaresi
Çiftçi’den muhtarlarla sağlık istişaresi
Emniyetten öğrencilere motivasyon desteği
Emniyetten öğrencilere motivasyon desteği
HABERLER>GUNCEL
26 Temmuz 2011 Salı - 05:56

‘Tarihe iftira ediyorlar..’

Demokratik özerklik ilan ettiğini söyleyen bir grubun kendilerine göre bir tarihi Kürdistan sınırları çizdiğini belirten Genç İnisiyatif Plaformu Başkanı Yrd. Doç. Dr. Savaş Eğilmez, aklın ve mantığın alamayacağı şeyler ilan edenlerin bilimsel gerçeklerden yoksun olduğunu söyledi.

‘Tarihe iftira ediyorlar..’

ERZURUM (İHA) - Demokratik özerklik ilan ettiğini söyleyen bir grubun kendilerine göre bir tarihi Kürdistan sınırları çizdiğini belirten Genç İnisiyatif Plaformu Başkanı Yrd. Doç. Dr. Savaş Eğilmez, aklın ve mantığın alamayacağı şeyler ilan edenlerin bilimsel gerçeklerten yoksun olduğunu söyledi.
Özerkliğin sözde Kürdistan denilen sınırlar içerisinde geçerli olacağını iddia edenlerin kafalarına göre tarihi Kürdistan sınırları çizdiğini kaydeden Genç İnisiyatif Plaformu Başkanı Yrd. Doç. Dr. Savaş Eğilmez, meydanı cehalete bırakmamak adına konuyla ilgili bilimsel bir değerlendirme yapmaya çalıştıklarını dile getirdi.
EĞİLMEZ’DEN BİLİMSEL DEĞERLENDİRME
Bin yılı aşkın bir süredir Türklerle kardeşlikten öte bir bağ içerisinde yaşayan Kürtler’in özellikle günümüz Türkiye, İran, Irak, Suriye sınırındaki bölgelerde yerleşmiş Asyanik bir halk olduğunu ifade eden Genç İnisiyatif Plaformu Başkanı Yrd. Doç. Dr. Eğilmez, “Kürtler bu dağlık arazide çok uzun zamandan beri ikâmet etmektedir. İran’ın kuzeyindeki Türkmen steplerinden İskenderun Körfezi’ne kadar uzanan ve eskiçağlardan beri çeşitli kavimlerin gelip geçtiği bu geniş bölgeler, diğer ırklar gibi muhtemelen Kürt aşiretleri tarafından da dolaşılmıştır. Tarihi süreç içerisinde, Kürtlerin ikâmet ettiği bölgeyi tanımlamaya çalışırsak Kürdistan adına dayanamayız. Çünkü Kürtler tarihi periyotta mekân olarak değişken bir yapıya sahip olmuşlardır. Dolayısıyla herhangi bir coğrafya için bu tabiri kullanmak çok zordur.
SELÇUKLU DÖNEMİ
Selçuklu Sultanı Sencer dönemine gelinceye kadar (1117 - 1157) Kürdistan adıyla anılan bir coğrafya mevcut değildir. Lakin Sultan Sencer, Hemedan, Kirmaşâh, Dinver, Sincar ve Şerhizâr şehirlerini kapsayan bölgeye Kürdistan adını vermiştir. 14’üncü yüzyıla gelindiğinde ise Hamdullah Kazvini’nin Nüzhet’l Kulüb adlı eserinde Kürdistan diye isimlendirilen bölgenin 16 kasabadan ibaret olduğunu zikreder. Kürtlerin kökenleri ve Türklerle beraber tarih sahnesine çıkmadan önce yaşadıkları coğrafya hakkında sınırlı bir alanda araştırma yapan batılı araştırmacılar da Kürdistan tanımı üzerinde fikir birliğine varamamışlardır. Hatta önde gelen oryantalistlerden Basil Nikitin gibi bazı araştırmacılar böyle bir coğrafi ismin ortaya çıkarılabilmesinin imkânsızlığından bahseder. Kürtlerin kökeni ve en eski yurtlarıyla ilgili elimizde bulunan en eski delil, 1888 yılında Rusya federasyonuna bağlı Tuva Cumhuriyeti sınırları içerisinde bulunan Yenisey ırmağı kollarından Elegeşt Çayı vadisinde bulunan 7’nci yüzyıldan kalma Türk mezar taşlarıdır. 32 tane olan bu mezar taşlarının en uzun yazılı olanında şöyle bir cümle geçer: ‘Ben Kürt İl-Hanı Alp-Urunguyum, altından yapılmış okluğumu bağladım belime.’ Bu yazıtı biraz daha açacak olursak, mezarda yatan Türk beyi, kendi ağzından Kürtlerin hakanı olduğunu söylüyor. Kürtlerin kökeni ve yurdu için yapılacak ya da yapılan araştırmalara bir temel veya dayanak aranıyorsa öncelikle Yenisey Yazıtlarından yola çıkılmalıdır” diye konuştu.
TÜRKLER VE ANADOLU
Türkler Anadolu’ya doğru büyük göçe başladıklarında bu coğrafyada Rumlar, Ermeniler ve Süryaniler’in bulunduğunu anımsatan Yrd. Doç. Dr. Eğilmez, “Yani Kürtler bölgeye Türkler’i takiben gelmişlerdir. Kürtlerin bu günki coğrafyaya yerleşmelerinde Selçuklular’ın Bizansı geri çekilmeye mecbur etmesinin payı çok büyüktür. Bölgede kurulan Türk Beylikleri, Kürtleri kendilerinden ayrı görmüyor ve kardeş olarak tanımlıyorlardı. Birbirlerine hiçbir zaman rakip olmamaları, dindaşlık faktörü, çok kapsamlı ilişkilerin oluşturduğu bütünlük, biran için ayrı ırklar oldukları düşünülse bile Türkleri ve Kürtleri hiçbir zaman karşı kaşıya getirmemiş aksine derin bir birliktelik sağlamıştır. Nüfus yoğunluğuna ve yaşam tarzına göre zaman zaman bazı Kürt aşiretleri Türkleşmiş, bazı Türk obaları da Kürtleşmiştir. Bu gün üzerinde bulunduğumuz, dünyanın kalbinin attığı bu bölgedeki Türk hakimiyetini zayıflatmak, kesintiye uğratmak ve nihayetinde sona erdirmek adına, tarih boyunca çok defa Türk - Kürt kardeşliği bölünmek istenmiş, bu insanlar çatışma içerisine çekilmeye çalışılmış ama hiçbir zaman başarıya ulaşılamamıştır. Bu başarısızlığın tek sebebi Türklerle Kürtler arasındaki çok güçlü tarihi birlikteliktir. Özellikle batının empoze ettiği ayrımcılığın temel sebebi, bu bölgede değişik çıkarlara hizmet edecek yeni bir etnik unsur oluşturabilmektir” diye konuştu.
ANADOLU’DA TÜRK-KÜRT KARDEŞLİĞİ

Asırlarca Selçuklu, Osmanlı nihayet Türkiye Cumhuriyeti Devleti sınırları içerisinde kardeşçe yaşayan Türk ve Kürt arasındaki ilişkinin sağlam ve derin temellerde üzerinde olduğunu ifade eden Yrd. Doç. Dr. Eğilmez, “Öyle ki yerel boyutlarda bazen Türkler Kürt bazen de Kürtler, Türk oldu. Kürtler, Selçuklu - Haçlı, Selçuklu - Moğol, Osmanlı - Safevi, Osmanlı - Batı mücadelelerinde hep Türkler’in yanında yer aldı. Birinci Dünya Savaşı’nda beraber şehit düştüler. Yeni Türk Devleti kurulurken yine Türklerle beraberdiler. Çünkü bütün bu mücadelelerde kendi devletlerini koruyor ve yine kendi yeni devletlerini kuruyorlardı. Türk Devletleri’nin en yenisi olan Türkiye Cumhuriyeti de tıpkı kendisinden önceki Türk devletleri gibi her zaman devletin asli unsuru olarak gördüğü Kürt vatandaşlarının sınır dışındaki akrabalarını bile koruması altına almıştır.
Şimdi Güneydoğu sorunun çözümü noktasında çok dikkatli olunmalıdır. Asıl sorun olan bölgenin ekonomik durumu, eğitim seviyesi, sosyolojik yapısı ve terör örgütü dururken, bunlarla ilgili nihai çözümler aramak gerekirken, farklı noktalarda çözümler aranmamalıdır. Aksi taktirde çözülmesi gereken düğüm kördüğüm haline gelebilir” diye konuştu.

 
ETÜ’de kampus süreci
 
Şehide son görev...
YORUMLAR
Toplam 1 yorum var, 1 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
kalem 26 Temmuz 2011 Salı 09:37

Arkadaşlar,çat bölgesinde yaşayan bir aşiret gagavuz türklerinden olmasına karşın göç vb sebeplerle geçmiş özelliklerini kaybedince kendilerini kürt sanıyorlar...gagavuz türkleri ne zaman kürt oldu...

Yorumu oyla      6      4  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Ramazan’a görkemli karşılama
Palandöken Belediyesince Kültür ve Sanat etkinlikleri kapsamında 11 ayın ...
Mahkeme kararına rağmen, suyunu kestiler
Dünyanın en yüksek çağlayanları arasında yer alan Tortum Şelalesi’nin ...
Atalay Başkanlar Kurulu’na seslendi
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Federasyonu 34. Başkanlar Konseyi Toplantısı, ...
 
Sevinç hakkın rahmetine kavuştu
Ömrü idejolojik kavgalar, davalar ve hapis cezaları ile geçen Türk Milliyetçiliğinin ...
Kırıkkale'ye yas düştü
Mardin'in Ömerli ilçesi kırsal kesiminde teröristlerin açtığı ateş sonucu ...
Şehitler gözyaşlarıyla uğurlandı
Mardin'in Ömerli ilçesinde pusuya düşürülen 2 astsubay ile 1 uzman çavuş, ...
 
Şehit olmasaydı izine gidecekti
Mardin Ömerli karakolunda görevliyken ataması Tokat'a çıkan Jandarma Astsubay ...
‘Bölücülerin boynu bükülsün..’
Toplumsal Kadın Hareketi Derneği üyesi bir grup, Kadıköy'de "Şehitlere Selam" yürüyüşü düzenledi.
Balıkesir şehidine ağlıyor
Hakkari'nin Şemdinli ilçesinde çıkan çatışmada yaralanarak tedavi gördüğü ...
 
ERZURUM GAZETESİ
YAZARLAR
Ali Kemal Koçak
Ali Kemal Koçak
“Merhamet” Politikası ve Terör
İzzet Fehmi Aksakal
İzzet Fehmi Aksakal
Kasadaki Altın Saatler
İslamhan Bulutlar
İslamhan Bulutlar
Kağıt gazete dönemi bitti!
Can Umut Avcıgil
Can Umut Avcıgil
Sosyal Medya ve Siyaset: Ahlakın Kaybolduğu Yer mi?
Baki Gezmiş
Baki Gezmiş
Prof. Dr. Fatih Alper Gibi Derman Olacaksın !
Mahmut Akdağ
Mahmut Akdağ
İş Yapma Ayrı Sahiplenme Ayrı İştir Ve Erzurumspor
ERZURUM
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
ANKET
Erzurumspor’un Yeni Sezon Önceliği:

a. Ligde kalmak
b. Playoffa kalmak
c. İlk iki için mücadele


Sonuçları göster Anket arşivi
FACEBOOK'TA ERZURUM GAZETESİ
TWITTER'DA ERZURUM GAZETESİ
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva