ERZURUM (İHA) - Büyük Birlik Partisi (BBP) Erzurum İl Başkanı Yener Gözütok, 30 Ağustos Zafer Bayramı dolayısıyla bir mesaj yayınladı. Gözütok mesajında, “26 Ağustos 1922 sabahı başlayan 'Büyük Taarruz', mübarek ve aziz olan vatanımızın ne pahasına olursa olsun teslim edilmeyeceğinin tescili demektir. Necip milletimiz 30 Ağustos'ta, ecdad ve şüheda toprağını elinde tutmak için, izzet ve namusunu, hürriyetini muhafaza etmek için yoksul haliyle, acılı bağrı ve sinesini adeta küllerinden doğar gibi yeniden canlandırmış 'tarihe, altın harflerle vurulan bir zafer' kazanmıştır” dedi.
BBP İl Başkanı Gözütok mesajında şu ifadelere yer verdi; “Bu millet; aziz peygamberinin mübarek yaşantısından ilham almış, dünya sahnesine çıktığı ilk günlerde olduğu gibi 'zalime pek kavi, mazluma ise umut olan' bir millettir.
Topraklarında uğradığı bin bir türlü eza, cefayla bağrı delinse, fakr-u zaruret içerisine düşse dahi; zor geçitlerde dünya insanlığına en güzel dersi vererek hürriyet ve istiklal uğruna şehit olmuş ve tüm mihnetli durumları nasıl aşabileceğini bir kez daha göstermiştir.
30 Ağustos zaferiyle aziz ve necip milletimiz, kendisini bu topraklardan atmak, tarih sahnesinden çıkarmak isteyen müstevlilere; dünyadaki tüm mazlum ve mustazaf halklara misal gösterecek bir biçimde silinemeyen bir zafer levhası bırakıp unutulmayacak bir ders vermiştir.
Bu zaferle Müslüman Türk milleti, hiçbir şekilde bağımsızlık ve hürriyetinden taviz vermeyeceğini, ilelebet bu topraklarda var olacağını tüm dünyaya kabul ettirmiştir. Tüm yokluklara ve şartlar ne olursa olsun muhteşem bir başarı ile Cumhuriyet'i kurmuş, milletimizin asla ve kat'a yok edilemeyeceğinin teyidi olarak geleceği tayin etmiştir.
Bu zaferle kurulan ve Türk milletinin en büyük eserlerinden biri olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin vatanı ve milletiyle birlikte sonsuza kadar hür ve bağımsız yaşaması yönündeki inanç, istek ve idealimizi bir kez daha ifade etmek istiyorum.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti, bir taraftan üniter yapısını korurken, diğer tarafta demokratikleşme sürecini tamamlayarak, bölgesel bir güç merkezi olmayı başaracaktır. Gerektiğinde Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğünün teminatı olan ordumuz, bölgesel çıkarlarımız için de her türlü görevi yapmaya hazırdır. Bu konuda hiçbir şüphemiz yoktur. Kutlu zaferin bu mutlu yıl dönümünde, bir kez daha yüce milletimizi ve onun bağrından çıkmış kahraman ordumuzu kutluyor; başta büyük zaferin kumandanı Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, şehitlerimizi rahmet, şükran ve minnetle anıyorum. Bu uğurda canını ortaya koyan gazilerimizi de en derin duygularımla selamlıyorum.”