TARIM SEKTÖRÜNÜN BEKLENTİLERİ
TZOB Genel Başkanı Bayraktar, düzenlediği basın toplantısında tarım sektörünün 2008 yılını değerlendirdi ve 2009 yılı beklentilerini açıkladı. Bayraktar, 2007 yılında büyük oranda gerileyen tarım sektörü için 2008 yılının da iyi bir yıl olmadığını söyledi. 2009 yılının bütçe kesintisi göz önüne alındığında çiftçiler için IMF'nin baskısı altında çok zor geçeceğini kaydeden Bayraktar, 2009 yılı için de iyimser olmadıklarını belirtti.
SEKTÖRDE KÜÇÜLME SİNYALLERİ
Tarımın 2008'in birinci çeyreğinde yüzde 2.6 büyüdüğünü, ikinci çeyreğinde yüzde 3.6 küçüldüğünü, üçüncü çeyreğinde ise yüzde 2.2 büyüdüğünü ve 9 aylık dönem için tarımda yüzde 0.7 büyümenin belirlendiğini bildiren Bayraktar, "2008 yılında tarımda belirli bir büyüme olmaması, tarımdaki kötü gidişin devam ettiğini göstermektedir. Ürün verme yılı veya iyi ürün yılı olan zeytin, antepfıstığı, fındıkta üretimlerin artmasıyla birlikte Güneydoğu bölgemizde, Doğu Anadolu ve İç Anadolu bölgelerimizin bazı yörelerinde meydana gelen kuraklıkla arpa ve kırmızı mercimek üretimlerindeki azalmalar bu sonuçta etkili olmuştur. Ancak maliyetlerin yüksekliği, desteklerin yetersizliği, kredi kullanımındaki zorluklar gibi çiftçilerimizin içinde bulunduğu olumsuz ekonomik koşulların da sonuçta payı bulunmaktadır" dedi.
KANATLI SEKTÖRÜNDEKİ SIKINTILAR
2008 yılında hayvancılıkta en önemli olayın desteklerde yapılan radikal değişiklikler olarak gösterilebileceğini belirten Bayraktar, bakanlığın 6 yıl uygulayacağını taahhüt ettiği destekleme sistemini değiştirme kararı aldığını kaydetti. Hayvancılıkta yaşanan bir olumsuzluğun da kanatlı sektörünün çeşitli nedenlerle yaşadığı sıkıntılar olduğunu dile getiren Bayraktar, kaba yem üretiminin de verilen desteklere rağmen toplam ekilebilir alan içerisinde yüzde 3'lerden sadece yüzde 7'ler seviyesine çıkarılabildiğini, bu miktarın hala hayvanların ihtiyaçlarını karşılayacak yeterlilikte olmadığını söyledi.
Bayraktar, sektörde yaşanan sorunların aşılabilmesi için bazı ilave tedbirlerin alınmasına ihtiyaç olduğunu vurgulayarak, "Kanatlı ürünlerine uygulanan ihracat desteklerinin tatminkar ölçülerde artırılması, enerji fiyatları gibi maliyet kalemlerinde kanatlı sektörüne yönelik indirimli tarife uygulanması, talebi artırmaya katkı sağlamak için KDV'nin yüzde 8'den yüzde 1'e düşürülmesi gerekmektedir" diye konuştu.
KREDİ KULLANIMI
2007 yılında Ziraat Bankası'nın 4.8 milyar TL, diğer bankaların 4 milyar TL, Tarım Kredi Kooperatifleri'nin ise 1.7 milyar TL kredi kullandırdığını anlatan Bayraktar, "Kriz nedeniyle çeşitli sektörlere destek verilirken tarımın gözardı edilmesi sonucunda çiftçilerimiz, kendi kuruluşu olan Tarım Kredi Kooperatifleri ve bankalar tarafından icraya verilmiştir. Çiftçilerimizden alınan bilgilere göre, 2009 yılının ilk ayından itibaren icralık durumların ve tarla satışlarının hızla artması beklenmektedir. Çiftçilerimiz borçlarını ödemek ve tarımsal üretime devam etmek istemektedirler. Ülke nüfusunun yaklaşık üçte birini oluşturan tarım kesiminde önümüzdeki aylarda sosyal bir patlama yaşanmaması için bankalar ve Tarım Kredi Kooperatifleri'nce başlatılan icra işlemlerinin durdurulması sağlanmalıdır" şeklinde konuştu.
FİYAT ÇARPIKLIĞI
Market ve üretici fiyatlarını da değerlendiren Bayraktar, 2008 yılı içinde gıda fiyatlarında genelde üretici fiyatları gerilerken market fiyatlarının önemli oranda artmış olduğunun gözlendiğini söyledi.
FİYAT MAKASI AÇILIYOR
Bu durumun üretici-tüketici fiyat makasının daha da açılmasına yol açtığını dile getiren Bayraktar, 2008'in Ocak-Aralık ayları itibariyle değişimi incelendiğinde bu dönem sonunda ortalama olarak üretici fiyatlarının yüzde 2.8 gerilediğini, market fiyatlarının da yüzde 24 artırdığını kaydetti. Bayraktar, sözlerine şöyle devam etti: "2008 yılında çiftçinin ürünleri para etmemiştir. 2008 yılında üretici fiyatlarında artış yüzde 8.11 iken, ÜFE alt gruplarından tarım fiyatları yüzde 0.16 artmıştır. Aynı dönemde üreticinin satın aldığı önemli mal grubu olarak sanayi fiyatları yüzde 10.07 artmıştır, Bu da gösteriyor ki, üretici fiyatları enflasyonun 8 puan gerisinde kalmıştır. IMF'nin stand-by'ı daha imzalanmadan tarıma ve çiftçilerimize zarar vermeye başlamıştır. İşte hem krizden ve hem de krize karşı alınan önlemlerden zarar görmek diye buna denir. Krizden zarar gören çiftçilerimiz desteklerin artmasını beklerken, çiftçilerimiz borçlarını ödeyemez durumda iken, krizin etkisiyle ürünleri para etmezken, borçlarını ödeyemeyen üreticilerimizin elektrikleri kesilirken, bir haftada 14 bin damızlık hayvan kesime giderken, çiftçilerimiz yaşadığı sıkıntılar yüzünden miting isterken, çiftçinin desteği kesiliyor. KOBİ'lere sıfır faizli cansuyu kredisi verilirken, çiftçilere verilen bütçe bile geri alınıyor. Kredi kullanımı ve kredi borçlarının ödemesindeki sorunlar çözülmelidir. Kredi borçları nedeniyle icraya verilen çiftçilerle ilgili haberler artmaya başlamıştır. Tarımsal kredi ve elektrik borçları yeniden yapılandırılmalı, esnafa verilen cansuyu kredisi gibi çiftçilerimize de faizsiz kredi kullanma imkanı sağlanmalıdır. Çok yüksek düzeyde seyreden girdi maliyetlerini azaltmak üzere gübrede gümrük vergisi kaldırılmalı, girdilerde uygulanan KDV'lerde indirim yapılmalıdır."