27 Ekim 2004 Çarşamba - 00:00

TÜRKİYE’NİN EN TEMİZ BERBERLERİ ERZURUM’DA

Erzurum’da tüm Berber ve kuaförlerin hijyene dikkat ettiğini vurgulayan Kuaförler ve Berberler Odası Başkanı Naci Çiftçi, egzama ve mantar hastalığına oluşumuna katkı sağlayan ortamın olmadığını söyledi.

TÜRKİYE’NİN EN TEMİZ BERBERLERİ ERZURUM’DA Erzurum’da tüm Berber ve kuaförlerin hijyene dikkat ettiğini vurgulayan Kuaförler ve Berberler Odası Başkanı Naci Çiftçi, egzama ve mantar hastalığına oluşumuna katkı sağlayan ortamın olmadığını söyledi. Çiftçi, "Evlerde tıraş olan insanlar ciltlerini iyi koruyamadıkları, tıraş sonrası gerekli önlemleri almadıkları için bir takım hastalıklara yakalanabiliyorlar. Berberlerimizde tıraş malzemeleri kaynatılmış sularda ve steril makinelerinde temizleniyor. Meslektaşlarımız tıraş sonralarında cildin tüm bakımını yapıyorlar. Diyebilirim ki Türkiye’de en sağlık koşullarda hizmeti, Erzurum berber ve kuaförleri veriyor” dedi. TEMİZLİK DERSİ VERİLİYOR Berberler ve Kuaförler Odası Başkanı Naci Çiftçi, Çıraklık okulunda, berberlere temizlik yönünde gerekli derslerin verildiğini kaydetti. Çiftçi, "Dükkanlarda ne gibi ve nasıl temizlikler yapılmalı, malzemeler mikroplardan nasıl arındırılmalı ve korunmalıdır, müşterinin tıraştan sonra herhangi bir hastalığa yakalanmaması için yapılmalıdır konuları, ders olarak verilir. Bu nedenle berber ve kuaförlerimizde temizlik yönünden hiçbir eksiklik yok diyebiliriz. Oda olarak da berberlerimize ve kuaförlerimizi belli zamanlarda temizliğe uyup uymamaları konusunda kontrol ediyoruz" şeklinde konuştu. VATANDAŞ BERBERLERDE TRAŞ OLMALI Vatandaşların berberlerde tıraş olmaları halinde mantar ve egzama gibi hastalıklara yakalanılmayacağını önüne süren Çiftçi, "Çünkü insanlar evlerinde tıraş olurken tıraş bıçağında ne olduğunu bilmiyorlar. Tıraş bıçağının tamamen temiz oluğunu sanan insanlarımız bunları ciltlerine vuruyorlar. Ancak daha sonra bir takım hastalıklara yakalanabiliyorlar. Berber ve kuaför arkadaşlarımız hijyen konusunda gerçekten çok duyarlılar.” diye konuştu.

Kur’an Eğitimi ve Yaz Kur’an Kursları

YORUMLAR

Toplam 2 yorum var, 2 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.

hamdi

14 Nisan 2009 Salı 21:03

Medeniyetler İttifakı mavalını teorik olarak insanlığa pompalayanlar, mangalda kül bırakmıyorlar. Lakin sıra, söz konusu projenin tarihsel arka–planına ve güncel uygulama örneklerine geldiğinde ortalıktan kayboluyorlar. Dilleri lal oluyor. Bülbüle hakaret olmasın diye, dut yemiş bülbüle dönüyorlar demeye dilim varmıyor; dut yemiş baykuşa dönüyorlar. Medeniyetler İttifakı mensupları ve taraftarlarının dünya üzerindeki ve özellikle İslam coğrafyasındaki icraatlarına bakıldığında, gerçeğin şu olduğu görülür: Medeniyetler İttifakı projesi, Haçlı projesidir. Medeniyetler İttifakı projesi, post–modern sömürü yöntemidir. Medeniyetler İttifakı projesi koca bir yalandır. Medeniyetler İttifakı projesi, varoluş ve yaratılış gerçeğine aykırıdır. Medeniyetler İttifakı projesi, milletleri kendi kimlik ve medeniyetlerinden kopartarak omurgasızlaştırma projesidir. Hak ile batıl, doğru ile yanlış, adalet ile zulüm, zalim ile mazlum, aydınlık ile karanlık, doğu ile batı ne kadar birbirinden farklı, birbirine zıt, birbirinden uzak ve birbiriyle uzlaşmaz iseler, Medeniyetler İttifakı mavalında uzlaştırılmak istenen medeniyetler de o kadar birbirinden farklı, birbirine zıt, birbirinden uzak ve birbiriyle uzlaşmazdır. Bu farklılık ve zıtlık, Osmanlı’nın mirasçısı olarak Türkiye’nin başını çektiği İslam–Türk medeniyeti ile ABD, AB ve Vatikan’ın başını çektiği Haçlı Medeniyeti arasında doruk noktadadır. İslam–Türk medeniyetinin mayası ve temel ölçüleri, ilahidir, haktır, hakikattir, vahiydir. Haçlı medeniyetinin mayası ise batıldır, beşeridir, felsefidir, papaz–haham yoğurmasıdır. Sosyolojik, ilmi ve ilahi gerçek şu ki, dünya bir araya gelse bu ikisi ittifak edemez… Gerçek bu iken, hala biz “ittifak ettiriyoruz” diyenler varsa; onlar, hakta ve hakikatte değil, bilakis Haçlıda ve batılda ittifak etmiş oluyorlar. Milletleri, mensup oldukları medeniyetlerden kopartıp kendileri gibi “omurgasızlaştırma”ya çalışıyorlar. Böyle bir “batıl ittifak mavalı”, Türk milletinin ve İslam toplumlarının kimliğine, kişiliğine, iman ölçülerine ve medeniyetine uymaz. Teorik düzlemde gerçek böyle de, “Medeniyetler İttifakı” mavalının uygulamadaki yansıması farklı mı?!

Yorumu oyla 6 4