TÜGVA İzmit Temsilciliği tarafından düzenlenen “Enderun Buluşmaları”nın Aralık ayı söyleşisine katılan Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil, “Sarıkamış Destanı” konulu bir söyleşi gerçekleştirdi.
Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) İzmit Temsilciliği'nin İzmit Belediyesi’nin destekleri ile belli aralıklarla düzenlediği ulusal konulardaki söyleşilerinin bu ayki konuğu Türkiye Gazetesi ve Tarih Yazarı Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil oldu. “Sarıkamış Destanı” konulu söyleşisinde Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil, katılımcıları Osmanlı Devleti’nin 1. Dünya Savaşı’na katılma süreci, savaş sırasında yaşanılan gelişmeler ve Sarıkamış Cephesi’nde yaşanılan olaylar hakkında katılımcıları bilgilendirdi. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan etkinlik, TÜGVA İzmit İlçe Temsilcisi Burak Barış’ın açılış konuşması ile başladı.
“Amacımız medeniyetimizi yeniden inşa edecek nesiller yetiştirmektir”
Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil’e katılımından dolayı teşekkür eden Burak Barış, “Belli periyotlarda ulusal konularda konuklar ağırladığımız ve bu günde Ahmet Şimşirgil hocamızla Sarıkamış Destanı’nı konuşacağımız Enderun Sohbetleri programına hoş geldiniz. 2013 yılının kasım ayında gençliğimizin başıboş geçeceğinin dayatılmasına rağmen azim ve kararlılıkla ‘Genç’ tanımını değiştirmek için yola çıktık. TÜGVA ailesi olarak yeni nesil gencin enerjisi ve dinamizmle iyi odaklı işler yapan, deneyimini yaşatan ve paylaşan vakıfçılık anlayışını benimsedik. Amacımız medeniyetimizi yeniden inşa edecek nesiller yetiştirmektir” diyerek Sözü Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil’e bıraktı.
“Bugün ABD ile baş ediyoruz”
Sözlerine Osmanlı Devleti’nin son dönemlerinde yaşanılan gelişmelerden ve 1. Dünya Savaşı’nın başlangıcından bahsederek başlayan Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil, “Savaş ne zaman başladı, bizler ne zaman girdik savaşa? İşte mukayeseler çok önemli. Dost dediğin adam savaşa giriyor, yumrukları yiyip yıkılmaya başladığı zaman sen savaşa giriyorsun. Böyle bir şey var mı? Almanya ile ittifak kurduysak, o vurmaya başladığında sen de vur. Ama onlar bizi kenarda tutuyor. Yarın savaşı kazandığı zaman bizi kenarda tutacak, bizimkilerin dünyadan haberi yok. Sen, 33 senelik tarihin simasını kenara atarak savaşa girersen başarı da gelmez. Bugün ABD ile baş ediyoruz şu halimizle. Bir darbe hükumeti olsun da şu başarıları yapsın” ifadelerine yer verdi.
“Kim istiyor bu savaşı”
Osmanlı Devleti’nin dönemin Almanya hükümetinden aldığı 2 gemi ile Rusya’yı bombalaması ile Kafkas Cephesi’nin açıldığını söyleyen Prof. Dr. Şimşirgil, “Ruslar Kafkaslar’da bizim bir takım kalelerimizi bombalamaya başladılar. Aslında bu Kafkas Cephesi’nde bir gözdağıydı. Ama biz hemen Kafkas Cephesi’ni açtık. Önce, Kafkas Cephesi’nde ne yapılabileceği konusunda basit bir araştırma yapıldı. Oradaki komutanımız Hasan İzzet Paşa, ‘Bu mevsimde Sarıkamış’a karşı bir kuşatmanın başlatılması felaket olur’ dedi. Yapılan yorumların hiçbir tanesinde savaş istenmiyordu. Aslında Ruslar da istemiyordu. Çünkü Ekim sonu demek, Erzurum ve Kars’ta kışın başladığı tarih demektir. Kim istiyor bu savaşı? Birincisi Almanlar istiyor, ikincisi Enver Paşa ve İttihatçılar” şeklinde konuştu.
“Güneyden, Adana’dan, İskenderun’dan askerlerimiz gömlek ve ceketleri ile gelmişler”
Askerlerin soğuk kış şartlarında hazırlıksız bir şekilde savaşa gönderildiklerini vurgulayan Prof. Dr. Şimşirgil, “Askerimiz savaşa gittiğinde tam hazır değildi. Güneyden, Adana’dan, İskenderun’dan gelen askerlerimiz gömlek ve ceketleri ile gelmişler. Erzak yok, giyim yok. Böyle bir savaşa en az 2 ay önceden hazırlanırsın. Arkadan menzil teşkilatının gelmesi gerekiyor. Askerler yiyeceklerini yanına alarak gidiyor ve 4 günlük yiyecekleri var. Sarıkamış’a varmaları da en az 4 günlerini alacak. Tek bir teklemede askerler açlıktan gidebilir. Açlık konusunda da ciddi bir noksan eksiğimiz var ve kış mevsimi. Gayemiz ne? Bizim gayemiz şu; Sarıkamış’ı alıp Kars, Ardahan ve Batum’u kurtarmaktır” ifadelerine yer verdi.
Savaş sürecinde yaşanan siyasi gelişmelere de değinen Prof. Dr. Şimşirgil, yapılan askeri hartalara da değinerek sözlerine son verdi.