Türkiye Partisi (TP) Genel Başkanı Abdullatif Şener, Türkiye'de var olan siyasetin kendi sorunlarıyla ülkeyi yorduğunu ve ülkenin insanını zora soktuğunu belirterek "Türkiye'de siyaset maalesef yanlışlarıyla vatandaşımızı yormaktadır. Halkımızı perişan etmektedir" dedi.
//DOĞU ANADOLU BÖLGE TOPLANTISI
Türkiye Partisi tarafından düzenlenen 5. Bölgesel Toplantı, Van Ticaret ve Sanayi Odası toplantı salonunda yapıldı. Partinin Siirt, Bitlis, Ağrı ve Muş il teşkilat yöneticileri ile partililerin katıldığı toplantıda ilk olarak TP Van İl Başkanı Cemal Bıçakçı bir konuşma yaptı. TP Genel Başkan Yardımcısı ve eski Van Valisi Abdulkadir Sarı'nın konuşmasının ardından kürsüye çıkan Abdullatif Şener, şu anda Türkiye'de var olan siyasetin kendi sorunlarıyla ülkeyi yorduğunu ve ülkenin insanını zora soktuğunu belirtti.
//İKTİDARIN SİYASET YANLIŞLARI
Şener, "Türkiye'de siyaset maalesef yanlışlarıyla vatandaşımızı yormaktadır. Halkımızı perişan etmektedir. Siyaset kendi ürettiği sorunlarla bu ülkeyi yormaktadır. Vatandaşlarımızın iş, aş, güvenlik ve huzur içerisinde yarınlara ulaşma emelleri var. Ancak gördüğümüz o dur ki şu anda Mecliste var olan siyasi partiler tüm bu sorunları çözmek için bir araya gelmek, barış ve huzur içerisinde bu ülkenin sorunları hususunda omuz omuza vermek zorunda iken, birbirileri ile görüşmüyorlar dahi. Görüştükleri zaman ise samimi ve içten davranış sergilemiyorlar, kamuoyunu ve insanları yanıltmak için bir araya geliyorlar" dedi.
//TERÖR SORUNU
Ülkede güvenlik ve terör sorunu da bulunduğu ifade eden Şener, "Bu ülkede güvenlik sorunu vardır. Bu ülkenin birliğe, beraberliğe, kardeşliğe ihtiyaç vardır. Ama siyaset bu ihtiyacı karşılamak için çaba harcamıyor, aksi takdirde bu ülkenin her sorununu, derdini ve sıkıntısını bir kavga haline dönüştürmeye çalışan siyasi iktidar var ve onun siyaset biçiminin peşine takılan siyasi partiler vardır" ifadelerini kullandı.
//BAŞÖRTÜSÜ MESELESİ
Mecliste grubu bulunan 4 siyasi partinin tamamının da ülkede yüksek öğretim kurumlarında başörtü yasağının kalkması gerektiğini beyan ettiğini de kaydeden Abdullatif Şener, "Şimdi anlayabiliyor musunuz, mecliste bulunan partilerin hepsi 'başörtü yasağı kalkmalıdır' diyor. Ama yasak devam ediyor. Hepsi 'bu yasa kalkmalıdır' derken bir birileri ile kavga ediyor. İnsanlar aynı şeyi söyledikleri halde bir birileri ile kavga yapar mı? Yapmaz. Bu partiler aynı şeyi söylüyor, söyledikleri aynı şey üzerinde kavga ediyorlarsa bilesiniz ki sorunun çözümü için çaba harcamıyorlar. Onun için iktidar da diğer muhalefet partileri de sorunun çözümü için çaba harcamak yerine, bu sorun üzerinde siyaset yapıp, kavga yapıp oy avcılığı yapmaya çalışıyor. Başörtü sorununu konuşup ortada çözümsüz bırakıyorsanız siz samimi değilsiniz. Demokratik açılımdan söz ediyorsunuz aylarca, bu ülkede üzerinde kavga yaptıktan sonra konuyu ortada bırakıyorsanız siz samimi değilsiniz. Sadece ayrışmayı derinleştiriyorsunuz demektir ve de bu ülkeye zarar veriyorsunuz demektir" diye konuştu.
//ET İTHALİ ELEŞTİRİSİ
Et ithalini de eleştiren Şener, Türkiye'nin yakın zamana kadar dünyada gıda üretimi açısında kendi kendine yetebilen 7 ülkeden biri olduğunu kaydetti. Şener, "Maalesef bugün bu iktidarın elinde Türkiye et ithal edecek duruma düşmüştür. Bunu on yıl önce söyleselerdi siz inanmazdınız. Türkiye dışarıdan et ithal etmediği takdirde bu ülke kurbansız kalacak deselerdi size 8 sene önce hiç biriniz inanamazdınız. Sekiz senelik Başbakanlığın sonunda dışarıdan et ithal ederek bu ülke insanının kurban ihtiyacını karşılayabilme çabasına girmiş bir iktidar ile karşı karşıyayız" görüşüne yer verdi. Siyasilerin yaptığı olumsuz konuşmaları da eleştiren Abdullatif Şener, "İki sene önce Mardin'de 44 vatandaşımız katledildi. Bu terör hadisesi değil. Ben o haberleri izlerken şöyle düşündüm. Düğünü basan ve o çocukları katleden 8-10 kişi bir araya geldiklerinde 'Bunu yapalım mı, yapmayalım mı?' diye konuşurken, ülkenin Başbakanı nezih dille siyaset yapıyor olsaydı, diğer muhalefet liderleri de siyasette düzgün dili kullansaydılar katliam yapan kişiler 'Böyle bir katliam insanlığa yakışmaz, vazgeçelim'
diyeceklerdi. Bana kalırsa Başbakan ve diğer liderler temiz konuşuyor olsalardı o düğün basılmaz ve o katliam olmazdı" şeklinde konuştu.