TES Erzurum 2. Nolu Şube Başkanı Kotanlı, üniversitelerde çalışan akademik ve idari personelin durumunun Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkeler ile kıyasladığı açıklamasında, Türkiye'de üniversite çalışanlarının mali, demokratik ve mesleki hak ve durumlarının AB ülkelerinde meslektaşlarına göre çok geride olduğu söyledi.
YÜKSEK ÖĞRETİMDE GELİR SORUNU
Türkiye'de devlet üniversitelerinde görev yapan kıdemli bir profesörün maaşının bin 410 Euro iken, AB üyesi ülkelerde bu rakamın 7,7 bin Euro ile 21 bin Euro arasında olduğunu kaydeden Kotanlı, "Üniversitelerde çalışan idari personelin durumu ise daha kötü. Yüksek öğrenim sisteminin görünmez kahramanları ve üniversite eğitim ordusunun ayrılmaz bir parçası olan idari personelin ekonomik durumları, mesleki ve demokratik hakları AB ülkeleriyle kıyaslanamayacak düzeyde olduğu gibi üstüne üstlük
üniversitelerde üvey evlat muamelesi görmeye devam etmektedirler" dedi.
AB ÜLKELERİNDE ÜNİVERSİTE ÇALIŞANLARININ DURUMU
Üniversitede çalışan bir büro memuru Türkiye'de 491 Euro kazanırken, AB ülkelerinde bu rakamın 3 bin Euro ile 6 bin 400 Euro arasında değiştiğini kaydeden Kotanlı, 3. derecede bir yardımcı doçent Türkiye'de bin Euro kazanamazken, AB üyesi ülkelerde bu rakamın 6 bin -11 bin Euro arasında değiştiğini ifade etti. Türkiye'de bir öğretim görevlisinin 650 Euro maaş aldığını bu rakamın AB ülkelerinde 5 bin - 8 bin Euro arasında değiştiğini vurgulayan Kotanlı, bir araştırma görevlisinin Türkiye'de 600 Euro ücret
aldığını, AB üyesi ülkelerde bu rakamın 4 bin ile 7 bin Euro arasında değiştiğini bildirdi.
ÜNİVERSİTE PERSONELİNİN DURUMU
Üniversitelerde çalışan akademik ve idari personelin durumunun sıkıntılı olduğunu vurgulayan Türkiye Bağımsız Eğitimciler Sendikası (TES) Erzurum 2 nolu Şube Başkanı Mehmet Zülfikar Kotanlı, şunları ifade etti: "Türkiye'nin çağı yakalaması, bilim ve teknoloji üreten bir ülke olması için tüm ümitlerin bağlandığı üniversitelerde, çalışan akademik ve idari personelin durumu ne yazık ki ekonomik zorluklar içinde yaşamını sürdürmeye çalışan, tüm zamanını ve zihnini hayatta kalma ve geçimini sağlama gibi zaruri bir mücadeleye harcayan insan fotoğrafından ibarettir. Ülkemizi geleceğe hazırlamaya çalışan ve gençlerimizi emanet ettiğimiz üniversitelerdeki hocalarımız, akademisyenlerimiz, idari teknik ve hizmetli
personel komik düzeyde ücretler alırken, girmeyi hedeflediğimiz AB üyesi ülkelerle mukayeseden bile uzaktır. Dolayısıyla üniversitelerimizin dünya sıralamalarında sürekli en arka sıralarda yer alması, üniversitelerde bilimsel faaliyetlerin ve teknolojik çalışmaların çok az olması, nitelikli eğitim verilemiyor olması, üniversiteyi bitiren gençlerimizin diğer ülkelerdeki çağdaşlarına göre yetersiz olduğunu sürekli yüzümüze vuran uluslar arası raporlar hemen hepsinin arkasında yatan sebep üniversite çalışanlarına gereken değer verilmiyor olması gerçeğiyle izah edilebilir. Zorunlu ve vazgeçilmez ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanan bir akademisyenin bilim ve teknoloji üretmesi oldukça zordur bu yüzden üniversite çalışanları için en kısa zamanda tedbirler alınarak, ekonomik iyileştirmelere gidilmelidir."