Şili’ye hareketinden önce Atatürk Havalimanı’nda gazetecilerin sorularını cevaplandıran Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya’ya ait bir savaş uçağının hava sahamızı ihlal etmesi ile ilgili olarak, “Bu ihlali Rusya'nın bölgedeki krizi tırmandırma çabasının bir sonucu olarak görüyoruz. İhlal edilen hava sahası aynı zamanda NATO hava sahası olduğu için konu NATO'nun da takibindedir. Rusya, Türkiye'nin egemenlik haklarına yönelik bu ihlallerine devam etmesi halinde sonuçlarına katlanmak mecburiyetinde kalacaktır” dedi.
GÜNDEM DEĞERLENDİRMESİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Şili’ye hareketinden önce basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını cevaplandırdı.
Bir gazetecinin, “Rusya hava sahamızı bir kez daha ihlal etti, ayrıca gelen bilgilere göre sınırda bir mülteci kampını bombaladılar, binlerce yaralı olduğu söyleniyor. İnsani yardımları da vurdular. Bununla ilgili değerlendirmenizi almak istiyoruz, Rusya ne yapmak istiyor?” sorusu üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün öğle saatlerinde Rus Hava Kuvvetleri’ne ait olduğu tespit edilen bir savaş uçağının Türk hava sahasını ihlal ettiğini kaydetti.
“BU TÜR SORUMSUZ ADIMLARIN BÖLGESEL VE KÜRESEL BARIŞA HİÇBİR FAYDASI YOKTUR”
İngilizce ve Rusça olarak tüm ikazlara rağmen gerçekleşen bu ihlalin Rusya’nın bölgedeki krizi tırmandırma çabasının bir sonucu olarak gördüklerinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, açıklamasına şöyle devam etti: “İhlal edilen hava sahası, aynı zamanda NATO hava sahası olduğu için konu NATO’nun da takibindedir. Zaten bizden önce NATO bu tespiti yapmış bulunuyor. Rusya, Türkiye’nin egemenlik haklarına yönelik bu ihlallerine devam etmesi halinde sonuçlarına katlanmak mecburiyetinde kalacaktır. Bu tür sorumsuz adımların ne Rusya Federasyonuna, ne NATO-Rusya ilişkilerine, ne de bölgesel ve küresel barışa hiçbir faydası yoktur, tam tersine ciddi zararı vardır. Bütün bu hususlar dün akşam Dışişleri Bakanlığımıza davet edilen Rusya Büyükelçisine açıkça anlatılmış, yaşanan olaylar şiddetle protesto edilmiştir. Ve bu arada da ben Dışişleri Müsteşarımıza Rusya tarafıyla görüşün, Sayın Putin’le bizzat görüşmek isterim demişimdir. Ve o andan bu ana kadar henüz kendisine ilettiklerini, fakat oradan bir dönüş olmadığını bizim Büyükelçiliğimiz buraya bildirmiştir. Rusya’nın bugünlerde yeni örneklerine şahit olduğumuz Suriye’nin sınırımıza yakın bölgelerindeki sivil hedeflere yönelik saldırılar ki sizin sorunuzu içeren, bunlar tabii ki bizde endişe meydana getirmektedir.”
“RUSYA'NIN BÖLGEDEKİ OPERASYONLARININ SURİYE REJİMİNİ AYAKTA TUTMA ÇABASINA DÖNÜŞTÜĞÜ AÇIKTIR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya’nın bölgedeki operasyonlarının terörle mücadeleyle hiçbir ilgisinin olmadığını, tamamen Suriye rejimini ayakta tutma çabasına dönüştüğünün açık olduğunu vurguladı. Bu saldırıların DAEŞ’le yakından uzaktan bir alakasının bulunmadığına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “DAEŞ mevzilerine yönelik herhangi bir adım burada söz konusu değildir, tamamıyla oradaki özellikle Lazkiye’nin kuzeyindeki bölgeler ve bunun yanında da özellikle Suriye Türkmenlerinin yaşadığı bölgelere yönelik bu tür bombalamalar söz konusudur” dedi.
“ULUSLARARASI TOPLUMU DUYARLI OLMAYA DAVET EDİYORUZ”
Uluslararası toplumu Suriye’deki bu aleni insan hakları ihlalleri karşısında daha duyarlı olmaya davet eden Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle devam etti: “Bugün Suriye’de herkesin gözü önünde yaşanan bu zulümlere göz yumanların, yarın ortaya çıkacak sonuçlardan şikâyet etme hakları da olmayacaktır. Ve şu ana kadar sürekli olarak bölgede birçok Bayırbucak Türkmenlerine ait köyler vurulmuştur, vurulmaya devam ediyor ve 3 bin kişi şu anda bizim tarafımıza geçiyor, şu anda bunun planlamaları yapıldı ve yerleşimleri de bir taraftan sağlanıyor. Bununla ilgili olarak her türlü tedbirimizi aldık. Özellikle şu anda Başbakan Yardımcımız Akdoğan’ın AFAD’la birlikte orada yapılan çalışmalarla gelen bütün soydaşlarımızı, mültecileri de yine bu kamplarda ağırlamanın hazırlığı içerisindeyiz”
“PYD BİR TERÖR ÖRGÜTÜDÜR, TERÖR ÖRGÜTÜYLE NEYİ KONUŞACAĞIZ?”
Başka bir gazetecinin, “Cenevre Görüşmeleri PYD tartışmaları içerisinde başladı, özellikle Türkiye’nin bir tepkisi olmuştu, sert tepkisi olmuştu PYD’nin davet edilmesi hususuna. Karşı olarak Rusya’dan bir tepki geldi, Türkiye’den neden bu şekilde tepki gösteriyorlar anlam veremiyoruz diye. Tüm bunlar yaşanırken bugün gün içerisinde Salih Müslim’in Cenevre’yi terk ettiği haberi geldi davet edilmedikleri için. Tüm bu gelişmeler ışığında, yani Cenevre Görüşmeleri başladı, bu bağlamda görüşmelere nasıl bakıyorsunuz, bir umudunuz var mı?” diye sorması üzerine ise Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Her şeyden önce Türkiye’nin tavrı bir defa bir terör örgütüyle biz masaya oturup da kalkıp bir barış görüşmesini yapamayız. PYD bir terör örgütüdür, biz bunu defaatle taraflara söyledik. Biz bir terör örgütüyle neyi konuşacağız? Yani kalkıp da terör örgütüyle eğer biz bunu konuşacaksak, o zaman bu teklifi getirenler DAEŞ’le de masaya otursunlar. Acaba DAEŞ’le masaya oturabilirler mi, buna normal bakılabilir mi? Bakılamaz. O nasıl normal değilse, aynı şekilde böyle bir terör örgütüyle de bizim masaya oturmamız asla mümkün değildir. Efendim, PYD DAEŞ’e karşı mücadele veriyormuş veya savaşıyormuş; bunlar bizi ikna etmez. Aynı şekilde El Nusra da DAEŞ’e karşı ciddi bir mücadelenin içerisindeyiz. El Nusra’yı kabul etmiyorsun. Terör örgütlerinin iyisi olmaz, terör örgütlerinin hepsi kötüdür. Dolayısıyla kimse kimseyi aldatmasın, bunu tekrar ediyorum. Ve Rusya’nın buradaki yaklaşım tarzı da doğru değildir, dürüst değildir. Zaten Rusya’nın PKK terör örgütüyle görüşme yapmak suretiyle sicili bu noktada da kirli hale gelmiştir. Ve bunun arkasından da çok açık, net bir şekilde onlara gerekli desteğin verileceği bilgisi, haberi, bunlar da tarafımıza ulaşmıştır, bunu da açıkça söyleyeyim” dedi.