ERZURUM(GHA) – Erzurum’u faytonlarla buluşturan tarihi olayın Rus işgali olduğu bildirildi. Atatürk Üniversitesi Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi (KKEF) Türkçe Eğitimi Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Lütfi Sezen, Erzurum’daki fayton gerçeğini anlattı.
Bir zamanlar en popüler ulaşım aracı olan faytonların, Rus işgaliyle birlikte Erzurum’a geldiği bildirildi. Atatürk Üniversitesi Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi (KKEF) Türkçe Eğitimi Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Lütfi Sezen, faytonculuk mesleğinin, eskiden Erzurum'da gözde mesleklerden birisi olduğunu belirterek, “Motorlu taşıtların çoğalması en büyük darbeyi faytonculuk mesleğine vurmuş, bu mesleğin önemini ortadan kaldırmıştır.” diye konuştu.
FAYTON ERZURUM’A NE ZAMAN GELDİ?
Erzurum'da faytonculuk konusunda ilk araştırmayı yapan Hayati Genç'in belirttiğine göre; faytonun Erzurum'a son Rus işgali sırasında geldiğinin bilindiğini anlatan Sezen, “Ruslar makam arabası olarak kullandıkları faytonları işgalden sonra Erzurum'da bırakıp gitmişlerdir. Daha sonra yenileri de yapılarak çoğalmış ve şehir içi taşımacılıkta kullanılmaya başlanmıştır. Bilgisine başvurduğumuz Sebahattin Bulut, Hayati Genç'in bu tespitine katılmadığını belirtmiş, faytonculuğun, Erzurum'da çok eski bir geçmişinin olduğunu ifade etmiştir.” şeklinde konuştu.
Hayati Genç’in araştırmasında, 1966 yılında 300 fayton ve 450 fayton sürücüsünün bulunduğuna dair bir tespit bulunduğuna işaret eden Sezen, “Sürücülerin bir kısmı fayton sahiplerine ücret karşılığı çalışmaktaymışlar. O gün faytondan kazandıkları paranın yarısını almak koşuluyla çalışıyorlarmış. O yıllarda, bugünkü taksi duraklan gibi faytoncuların da duraklan belliymiş. Hastahaneler, Gez Mahallesi, Garajlar, Kilisekapı, Gölbaşı, Mahallebaşı, Dabakhane Çeşmesi Yanı, Tebrizkapı, Yenikapı ve Erzincankapı faytoncu duraklarının bulunduğu yerlermiş ve her faytoncu bağlı olduğu durağın civarında müşteri beklermiş.” diye konuştu.
FAYTONLAR, KIŞ MEVSİMİNDE ‘ZANKA’ ADI VERİLEN KIZAKLARA DÖNÜŞTÜRÜLÜRMÜŞ
Erzurum’daki faytoncuların “Daffaytoncular Cemiyeti” adı altında birleştiklerini aktaran Yrd. Doç. Dr. Sezen, “Bu cemiyet faytoncuların problemleri ile ilgilendiği gibi, kendi aralarında çıkan ihtilafları da çözerdi. Cemiyet kurulmadan önce bütün bu işlere bakan bir "faytoncubaşı" bulunur, bu göreve ekseriyetle yaşlı ve hatırı sayılır faytonculardan birisi seçilirdi.” dedi.
Faytonculuğun Erzurum'da orijinal taraflarından birisinin de, kış aylarında yolcu taşımak için kullanılan ve ‘zanka’ ismi verilen kızakların kullanılması olduğunu kaydeden Sezen, “Zankaların içinde soba bile yakılırdı. Fayton arabaları saraç, marangoz ve demirci ustaları tarafından müştereken yapılırdı. Saraç kısmında; körük, aba minderleri, iç döşeme, marangoz kısmında; sandık, koltuk, gergi ağacı, demir kısmında ise; alt yastık, üst yastık, şorni, bağlar, üst yaylar, alt yaylar, horoz, çark vb. parçalar bulunurdu. Fayton atının koşum malzemesi, başlık, terbiye, gömlek, hamut, dişle kayışı vb. malzemeden oluşmaktaydı. Faytoncular atın bakımına da özel bir ihtimam gösterirlerdi. At yorgunken yem ve su verilmez, su verilen atlar en az bir saat dinlendirilirlerdi. Atlar günde ortalama sekiz saat çalıştırılır, bunun dışındaki zaman yemlenmesi ve dinlendirilmesine ayrılırdı.” bilgisini verdi.