Anadolu'da, mimarisi ve özgünlüğüyle Türkiye ve dünyada, ''ilk'', ''tek'' veya ''en büyük'' olma özeliğine sahip Selçuklu dönemine ait bir çok eser bulunuyor.
Türkiye'nin ''UNESCO Dünya Miras Listesi''ne girebilen ilk mimari yapısı Selçuklulara ait Sivas Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası, Ahlat'taki Selçuklu Mezarlığı ''Tüm İslam aleminin en büyük tarihi mezarlığı'' ve Ortaçağ'ın 38 metre kemer açıklığıyla en büyük taş köprüsü Selçuklulara ait Malabadi Köprüsü...
Selçuklu Belediyesi Kültür Yayınları'ndan çıkan, Prof. Dr. Haşim Karpuz, Feyzi Şimşek, Ahmet Kuş ve İbrahim Dıvarcı tarafından hazırlanan ''Anadolu Selçuklu Eserleri-Fotoğraf Albümü''nde, Anadolu'yu cami, han, kervansaray, imaret, köprü, çeşme ve medreselerle donatan Selçukluların, 49 ildeki mirasının fotoğrafları yer alıyor.
İLK ALBÜM
Anadolu'yu karış karış dolaşıp, Selçuklu yapılarını resimleyen ekibin bu çalışması, Selçukluların mimari eserlerini kapsayan Türkiye'deki ilk albüm olma özelliğini taşıyor. Ayrıca, kitapta, zengin mimari tasarım ve süslemeleriyle dikkat çeken tarihi Selçuklu yapılardan bazılarının günümüze kadar korunduğu, hatta hala faaliyette olduğu, bazılarının ise el atılmayı ve tekrar gün yüzüne çıkarılmayı beklediği görülüyor.
EN FAZLA ESER KONYA'DA
Özgünlük ve sadeliğin dikkati çektiği, taş ve ahşap işçiliğinin en güzel örneklerinin sunulduğu Selçuklu sanatını yansıtan yapılara, en fazla Anadolu Selçuklu Devleti'ne başkentlik yapan Konya'da rastlanıyor.
Konya'daki 110 yapı arasında Selçuklu sanatının ''zirvesi'' denilebilecek mimari eserler bulunuyor. Örneğin, en büyük Selçuklu Camisi Alaeddin Camii, taç kapısı ve çini süslemeli minaresiyle Sahip Ata Camii, en iyi korunmuş Anadolu Selçuklu mescitlerden Taş Mescit ile Akşehir Ayasofya Mecsidi, Mevlana Dergahı, Sırçalı Mescit ve İnce Minareli Medrese bunlar arasında yer alıyor.
Konya'dan sonra, 52'şer yapıyla Selçukluların en fazla eser bıraktığı yerler Kayseri, Antalya ve Tokat ve Erzurum.
SELÇUKLU'NUN ''EN''LERİ.
Anadolu'da, Selçuklular döneminden kalan ve mimarisi, özgünlüğü veya kullanılan malzemesiyle ''ilk'', ''tek'' veya ''en büyük'' olma özeliğine sahip bir çok tarihi yapı dikkati çekiyor.
Türkiye'nin UNESCO Dünya Miras Listesi'ne girebilen ilk mimari yapısı, Selçuklulara ait Sivas Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası... Evliya Çelebi bu yapının güzelliğini, ''Üstad... Mermer, bu camiye öyle emek sarf edip, kapı ve duvarları öyle nakş bukalemun eylemiş ki methinde diller kısır, kalem kırıktır'' sözleriyle anlatır.
Bilinen en büyük Selçuklu mezarlığı Bitlis'te... Ahlat/Selçuklu Mezarlığı'nda, 12. ile 16. yüzyıllar arasında tarihlenmiş mezar taşları üzerinde, ''dünyada eşine rastlanmayan şekillerin bulunduğu, buranın Türkiye'nin hatta bütün İslam aleminin en büyük tarihi mezarlığı olduğu'' belirtiliyor. Ayrıca, her biri anıt özelliği taşıyan mezarların ''Türk sanatı ve kültür tarihinin 800 yıllık belgeleri'' olduğu kaydediliyor.
Ortaçağ'ın 38,60 metre kemer açıklığıyla bilinen en büyük taş köprüsü de Selçuklulara ait... Batman çayı üzerinde 1147 yılında yapılan Malabadi Köprüsü'nün eni 7, uzunluğu 220 ve yüksekliği 20 metre. Bunun yanında Ortaçağ'ın yine en büyük köprülerinden biri Selçuklularca inşa edilen Hasankeyf Köprüsü. Köprü, güney ayağında burçları simgeleyen 12 büyük kabartma ve diğer büyük ayaktaki insan başı kabartmalarıyla dikkate değer görülüyor.
EN BÜYÜK HAN, MEDRESE VE İLK TERSANE
Ayrıca, Sivas'taki Şifaiye Medresesi, Selçuklu'nun ilk ve en büyük tıp eğitim kurumlarından biri iken aynı ildeki Gök Medrese, günümüze en sağlam ulaşan örnekleri arasında yer alıyor. Selçuklu'nun önemli miraslarından hanların en büyüğünün 1229 yılında yaptırılan Aksaray'daki ''Sultan Han'', kare planlı ''tek'' hanın Afyon'daki Ebu'l-Mücahid Yusuf Hanı, sultan hanlarının ilk örneklerinden birinin Aksaray'daki ''Alay Han'' olduğu biliniyor.
Alanya Tersanesi ise Selçuklular döneminden kalma Akdeniz'deki ilk Türk tersanesi. Aynı zamanda günümüze ulaşan tek Selçuklu tersanesi olan bu yapı, Sinop tersanesini de yaptıran I. Alaeddin Keykubat'a ''iki denizin sultanı'' unvanını kazandırmış.
Bunun yanında, en büyük Selçuklu sarayına Konya'nın Beyşehir ilçesi ev sahipliği yaparken Çin Seddi'nden sonra dünyanın en uzun, en geniş ve sağlam surlarından kabul edilen Diyarbakır Kalesi'nde Selçuklu mimarisinin izlerini görmek mümkün.
NADİDE İŞÇİLİK..
Anadolu'ya görkemli bir çok cami bırakan Selçukluların mimari üslubunun en güzel örneğini Malatya'daki Battal Gazi Camii yansıtırken Anadolu'nun ilk Türk camisi Kars Ani harabelerindeki Manucehr Camii'nin tavanında, Selçuklu dönemi yıldız motifleri bulunuyor.
Sivas'taki Çifte Minareli Camii, görkemli giriş kapısı ve iki zarif minaresiyle dikkatleri çekerken, Selçuklu taş işçiliğinin zirve örneklerinden sayılan Niğde'deki Alaeddin Camii'nin taç kapısındaki kadın başı figürü dikkati çekiyor. Bunun yanında, Anadolu'daki en büyük ahşap direkli cami olan Konya'daki Beyşehir Eşrefoğlu Camii de Selçukluların mirası...
Minare tasarımında da Erzurum'daki Tepsi Minare, Karhanlı ve Büyük Selçuklu dönemindeki minare geleneğinin Anadolu'daki en eski temsilcisi iken eski Mardin fotoğraflarının vazgeçilmez unsurlarından cami minarelerinin büyük çoğunluğu Selçuklular döneminden kalma. Özellikle Şehidiye Camii geleneksel taş işçiliğinin en güzel örneklerinden birini yansıtıyor.
Ayrıca, Araplar tarafından yapılan Anadolu'nun en eski camisi Diyarbakır'daki Ulu Camii, Büyük Selçuklu hükümdarı Melikşah'ın buyruğuyla tamir görerek, Selçuklu mimari özelliklerini yansıtan şeklini almış.
DÖNEME DAMGASINI VURAN YAPILAR
Selçuklular dönemlerinde yapılan türbe ve medreseler, tasarımlarıyla Anadolu şehirlerini süslüyor. Medreselerden ortasındaki avlunun kubbeyle kapatılmış olanlarına Konya'daki Karatay ve Tokat'taki Yağıbasan, avlusu açık olanlara da Konya'daki Sırçalı ile Akşehir'deki Taş medreseleri en güzel örnekler olarak gösteriliyor. Erzurum'daki Çifte Minareli Medrese'nin kuzey cephesindeki taç kapısı, ''başlı başına bir sanat şaheseri'' olarak görülüyor.
Selçuklu döneminin kendine özgü yapılarından türbelerin en güzel örneğine ise Konya'da rastlanıyor. Mevlana ve Şems-i Tebrizi türbelerinin yanı sıra, Sahip Ata Türbesi içindeki 6 çini sandukanın, günümüze ulaşan en güzel tasarımlarından biri olduğu, duvarlarındaki çiniler ile tavan süslemelerinin hayran bıraktığı ifade ediliyor.
Bunun yanında, Amasya'daki ''Hilafet Gazi Türbesi''nin, bitki motifleri ve geometrik şekillerle süslenmiş kümbetinin taş işçiliği açısından eşsiz değerde olduğu belirtiliyor.
Ayrıca, cami, medrese, hamam ve türbe gibi yapılardan oluşan Konya'daki Sahip Ata Hankahı, Selçuklu mimari estetiğinin ulaştığı son noktayı gözler önüne seriyor. Konya-Aksaray karayolu üzerindeki, 1200'lü yıllardan kalan Sadeddin Han'ın Anadolu'daki en büyük hanlardan biri olduğu, Alanya'daki Akçebe Sultan'ın önemli mescit örnekleri arasında bulunduğu kaydediliyor.
CUMHURBAŞKANI GÜL'DEN ÖN SÖZ
Öte yandan, albümün ön sözünü yazan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, bazı eserlerin yok olmaya yüz tuttuğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:
''Bunları korumak, tamir etmek ve envanterini yapmak, bize bu eserleri bırakan atalarımızın mirasına sahip çıkmak, bize düşen tarihi bir görev ve bir vefa borcudur. Bugün bu çalışmaların yapılmakta olması memnuniyet vericidir. Elimizdeki bu eser de bu çalışmaların güzel örneklerinden biridir.''
Gül, Selçuklu dönemindeki mimariye de değinerek, her yere hanlar, kervansaraylar, hastaneler, cami, kümbet ve köşkler, hamamlar yapıldığını, bu dönem Kayseri'nin bütçesinin Fransa'nınkinden daha zengin olduğunun tarihçilerce hesaplandığını vurguladı.