‘Şeffaf ve yapıcı olacağız’

Başbakan Davutoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bugün kendisine hükümeti kurma görevini verebileceğini belirtti. Davutoğlu, bayramdan önce ilk tur görüşmelerini yapacağını bildirdi.

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, "İnşallah önümüzdeki hafta, Ramazan Bayramı öncesinde ilk tur görüşmeleri (hükümet kurma görüşmeleri) yapmayı planlıyorum. Bu takvim çerçevesinde usulümüz de açık ve net olacak. Kamuoyundan hiçbir şey gizlemeyeceğiz, şeffaf bir şekilde görüşeceğiz, yapıcı olacağız" dedi.

Davutoğlu, partisinin TBMM Grup toplantısında yaptığı konuşmada, hükümet kurma görevi tartışmalarına değindi.

Söz konusu süreçle ilgili iddialara yanıt veren Davutoğlu, "Cumhurbaşkanımızın bizlerin de desteği ya da onayıyla bu süreci ertelediği ve zaman kazanmaya oynadığı yönündeki kanaatler... Bunları iddia edenler... Türkiye'de anayasal sistemin, parlamenter sistemin detayını bilmeyenlerdir, açık söyleyeyim. Anayasanın 116. maddesi açık bir şekilde görevlendirme konusunda Başkanlık Divanının oluşumuna atıfta bulunur. Başkanlık Divanının oluşumunun gecikmesinden AK Parti sorumlu değildir" diye konuştu.

AK PARTİ SORUMLU DEĞİLDİR

Davutoğlu, şöyle devam etti: "Bütün kamuoyunun takip ettiği gibi sayının ne olacağı konusunda özellikle MHP ile HDP arasındaki görüş ayrılıkları var. Biz bunun parçası olmadık. 'Siz neyde anlaşırsanız biz evet deriz' dedik. Başkanlık Divanı konusundaki gecikmeden kesinlikle AK Parti sorumlu değildir. Eğer Başkanlık Divanı oluşması gecikmişse bundan Cumhurbaşkanımız da sorumlu değildir. Sayın Cumhurbaşkanımız bu konuda bilinçli bir erteleme çabası içinde olmadı. Baştan ilkesini doğru bir şekilde hukukçulara danışarak ortaya koydu ve 'Başkanlık Divanı oluşur oluşmaz görevlendireceğim' dedi. İnşallah bugün biz de kendi grup içinde değerlendirmemizi yapacağız. Başkanlık Divanı ile ilgili seçimimizi ve üyelerimizi belirleyeceğiz. Öğleden sonra da inşallah, uygun görürse Sayın Cumhurbaşkanımız görevlendirmeyi yapacak."

Davutoğlu, bir gün bile kaybedilmemiş olacağını vurgulayarak, "Aynı gün içinde Başkanlık Divanı oluşacak ve görevlendirme yapılacak, uygun görürse. Dolayısıyla erteleme diye bir husus söz konusu değil. Buradan hareketle yapılan yorumlar da tamamıyla temelsiz, mesnetsiz yorumlardır" ifadesini kullandı.

Davutoğlu, hükümetin yaptığı bazı icraatlar ya da atamalarla ilgili yapılan tartışmalara da değindi. Davutoğlu, "İlk günden söyledim, balkon  konuşmasında seçim akşamı zikrettim, AK Parti'nin 13 yıllık hükümet etme geleneğinde yönetim boşluğuna izin yoktur. Biz nefes alıp verdikçe bir saniye dahi hükümet etme görevi yürütüyorsak, bunu gerçek anlamda ve mutlak anlamda yaparız. Bunu da tartışmaya açmayız" dedi.

"ANKARA'DA HÜKÜMET VARDIR, HEM DE GÜÇLÜ BİR HÜKÜMET VARDIR"

Bugünkü hükümetin meşruiyeti konusunda kimsenin şüphesi olmaması gerektiğini belirten Davutoğlu, şunları söyledi: "Etrafımızda ateş çemberi olacak, Suriye'de sınır boylarımızda her an bir riskle, bir tehditle karşı karşıya kalacağız, Irak'ta yaşananları göreceğiz, Yunanistan'daki ekonomik krizi göreceğiz ve biz bu görevi sürdürürken zamana oynayan, zamana bırakan, 'biz geçici bir hükümetiz' anlayışı içinde karar almakta tereddüt eden bir tavır sergileseydik  şu anda ekonomimiz bu istikrarda olmazdı. Tereddüt etseydik, piyasalar bu rahatlık ve huzur içinde olmazdı. 'Acaba Ankara'da hükümet var mı' diye bir sual uyanmış olsaydı vatandaşlarımızda Türkiye'de huzur kalmazdı. 78 milyon vatandaşımız rahat ve huzur içinde olsun. Ankara'da hükümet vardır, hem de güçlü bir hükümet vardır. Alınması gereken kararları da her an alır ve uygular."

"Bu çerçevede Türkiye'nin güvenliğiyle ilgili bütün mekanizmaları işletiyoruz, sürekli istişareler yapıyoruz, her türlü tedbiri alıyoruz. Görevi sürdürdüğümüz sürece de bunu alacağız" diyen Davutoğlu, şöyle devam etti:

"DEAŞ terör örgütü sınırımıza dayanmış, PYD'nin faaliyetleri belli, Esad rejimi her gün hava bombardımanlarıyla daha çok mülteci akınına sebebiyet verir, biz bu durum karşısında sadece izleyen ve yeni hükümet kurulana kadar sorumluluk üstlenmekten kaçınan bir tavır içinde olamazdık.

YUNANİSTAN’IN DURUMU

Yunanistan'da ekonomik kriz halkı sokağa dökmüş, emeklilerin bırakın maaş artışları, maaşları ellerinden giderken, Yunanistan'da bu büyük ekonomik çalkantılar yaşanırken Türkiye'de bir ekonomik kriz havasının olmaması söz konusuysa, bu her şeyden önce AK Parti'nin dirayetle ve sorumluluk içinde takındığı tutum dolayısıyladır. Bu tutumu da sürdüreceğiz. Yatırımlarımızda hiçbir gecikme olmayacak. Bütün projeler anlık bir şekilde takip ediliyor."

Davutoğlu, bugün iftarı 3. köprüdeki işçilerle yapacaklarını belirterek, "Hani 3. köprü, 3. havalimanı üzerinden yapılan tartışmalar... Engelleme çabalarına karşı işçilerimizle omuz omuza aynı sofraya oturacağız, aynı çorbaya kaşık sallayacağız ve şunu dünyaya göstermiş olacağız; Türkiye Başbakanı, bakanları, siyasetçileri, işçileri ve emekçileriyle bir saniye dahi kaybetmeden yoluna devam ediyor. Bundan hiç tereddüttünüz olmasın" dedi.

"GELİN HEP BERABER KARŞILIKLI SAYGI DİLİ KULLANALIM"

Davutoğlu, hükümeti kurma görevlendirmesinin ardından hemen ilgili bütün partilerden, genel başkanlarından randevu isteyeceklerini söyledi.

Yarın Srebrenitsa katliamının 20. yıl dönümü dolayısıyla Bosna Hersek'te olacaklarına dikkati çeken Davutoğlu, "Bütün milletimizin acıyla, büyük bir ıstırapla takip ettiği o günleri hepimiz hatırlarız. O günlerden bu yana Bosna Hersek'in kaderini Türkiye'nin kaderi, İstanbul'un kaderini Saraybosna'nın, Srebrenitsa'nın kaderi olarak gördük" diye konuştu.

Davutoğlu, Srebrenitsa'da katledilenlere Allah'tan rahmet dileyerek, bu tür katliamların bir daha olmaması için bütün uluslararası toplumu basiretle davranmaya davet etti.

BOSNA HERSEK ZİYARETİ

Cuma ve Cumartesi günü Bosna Hersek'te olacakları için bu görüşmelerin (hükümet kurma) yarın ve yarından sonra olamayacağını belirten Davutoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:"Muhtemelen gelecek hafta içinde genel başkanların vereceği takvime göre -bugün Cumhurbaşkanımızın görevlendirmesi halinde, yani prensipte bu konuda bir yaklaşım olduğu için zikrediyorum- inşallah önümüzdeki hafta Ramazan Bayramı öncesinde ilk tur görüşmeleri yapmayı planlıyorum. Bu takvim çerçevesinde usulümüz de açık ve net olacak, her zaman söyledik. Kamuoyundan hiçbir şey gizlemeyeceğiz, şeffaf bir şekilde görüşeceğiz, yapıcı olacağız. Usul olarak da bir turda ve hemen bir netice almak yerine detaylı şekilde konuşup, sağlıklı ve iyi işleyen bir hükümet ortaklığı için elimizden gelen çabayı göstereceğiz. Buradan muhalefet parti liderlerine, genel başkanlarına bazı çağrılarda bulunmak istiyorum; gelin hep beraber karşılıklı saygı dili kullanalım, karşılıklı itham dili veya birbirimize görev hatırlatan dil değil. Herkes diğer partinin kurullarına, usullerine, teamüllerine saygı göstererek, karşılıklı saygı içinde bu süreci yürütsün. Bizim son bir aylık ve daha önceki siyasi tecrübemizde gösterdi ki AK Parti hiçbir zaman başka bir partinin içişlerine karışmadı, onun hakkında haksız yorumlarda bulunmadı ve her türlü işbirliğine açık oldu."

KARŞILIKLI SAYGI DİLİ

Davutoğlu, karşılıklı bir saygı dilinin egemen kılınması ve yapıcı bir yaklaşımın esas alınması gerektiğini vurguladı. Davutoğlu, "Kapıları kapatmak yerine kapıları açalım, yolları engellemek yerine yolları açalım ve her türlü iletişimi sağlayacak şekilde birbirimize yaklaşalım" diye konuştu.

Yapıcı bir yaklaşımı "baştan ön yargılı olmayan, karşı tarafı bir şekilde mahkum etmeyen, ona sınırlar çizmeyen bir yaklaşım" olarak niteleyen Davutoğlu, böyle bir yapıcı yaklaşım için gerekli hazırlıkları yaptıklarını, dosyalarını hazırladıklarını bildirdi.

"KOALİSYON İSTEMEZDİK, BUNU AÇIK SÖYLEDİK MEYDANLARDA"

Davutoğlu, kim neyi konuşmak istiyorsa, o dosyadan konuşmaya hazır olduklarını, ancak kimsenin tiyatral bir oyun içine girmemesini istedi.

'Ben öyle hamleler yapayım ki halk karşı tarafı suçlasın' diye başlayan bir görüşmenin iyi niyetli bir görüşme tarzı olmayacağını vurgulayan Davutoğlu, "Öyle hamleler yapayım ki sonunda top karşı tarafta kalsın herkes onlara bedel ödetsin diye bir yaklaşım içine girilirse buradan netice alınmaz. Açık yürekli, şeffaf ve birbirimizi anlayan, empati yapan bir usulle yaklaşırsak sonunda öyle veya böyle Türkiye'yi hükümetsiz bırakmayacak bir formülde anlaşabiliriz. Ama en önemlisi parti çıkarlarımızın üzerinde ülkemizin çıkarlarını düşünelim" dedi.

Davutoğlu, partilerin kısa dönemli çıkarlarına dayalı bir koalisyon müzakeresinin belki kısa dönemde bazı faydalar sağlaya bileceğini ama uzun dönemde o partiye fayda getirmeyeceğini ifade etti.

"Geçmiş koalisyon dönemlerinde yaşanan acı hatıraları hepimiz biliriz. Verdiğimiz söze sadakat gösterelim, o sözü verirken çok düşünelim. Ama her sözde ve her uygulamada parti çıkarlarının üstünde ülke çıkarlarını görelim" diyen Davutoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü: "AK Parti her zaman tek parti hükümetinin ülkeye kazandırdıklarına inandı ve tek parti hükümetini savundu. Yine aynı hala kanaatteyiz. Eğer milli irade bize tek parti hükümeti kurma görevi verseydi. Şu anda kolları sıvamış, birçok projeyi başlatmış veya daha iddialı şekilde yeni projelere yelken açmış olurduk. Hiçbir zaman hükümet yönetim boşluğu oluşturmadık ama aynı zamanda da bir koalisyon hükümetinin doğurabileceği zaaflara karşı da son derece dikkatli bir yol takip ettik.

KOALİSYON İSTEMEZDİK

Koalisyon istemezdik, bunu açık söyledik meydanlarda. Bunun doğru olmadığını da düşünüyorduk ama milli irade bunu demişse, milli irade 'gidin, uzlaşın' demişse bunu da tartışmadık, tartışmayız. Şimdi bize düşen görev bütün genel başkanlara, parti teşkilatlarına, parti tabanlarına Türkiye'yi hükümetsiz bırakmamak, bir an önce hükümetin kurulmasını temin etmek üzere sağduyulu bir dayanışma, işbirliği psikolojisini egemen kılmaktır. Bu çerçevede AK Parti olarak her zaman görüşmelere müzakerelere ve her türlü farklı kanaati dinlemeye hazırız. Ama bir şeye hazır değiliz, olmayacağız. Dayatmaya, baskılara ya da şu veya bu yolla yapılacak psikolojik operasyonlarla bizi şu veya bu alternatife zorlamaya dönük baskılara hiçbir şekilde taviz vermedik, vermeyeceğiz. Yürüdüğümüz yolu kendi irademizle yürürüz. Karar aldık mı, bu parti grubu kararı alır ve arkasında çelik gibi durur. Meclis Başkanlığı seçimleri bunu gösterdi. Ama birileri bize ders vermeye kalkar ya da birileri yukarıdan bir dille 'şöyle yapsanız iyi olur, şu partiyle kursanız iyi olur, şunu yapmazsanız iyi olur' demeye kalkarsa ona da döner 'haddini bil, biz ne yapacağımızı biliyoruz. Milletin huzuruna da onunla gideceğiz' deriz."

YUMRUKLA SİYASET YAPILMAZ

Davutoğlu, yumrukla siyaset yapılmayacağına işaret ederek, "Yumruklarımızı çözelim, tokalaşmaya hazır olalım. Ama bilelim ki bu tokalaşmadan hayır çıkması için herkesin önce birbirine saygı duyması ve karşılıklı anlayış içinde iyi niyetle bir yola çıkması gerekir" ifadesini kullandı.

"BU KRİTİK KAVŞAKTA MİLLETİMİZ HUZUR İÇİNDE OLSUN"

Bu kritik kavşakta AK Parti olarak ülkenin geleceğini düşüneceklerini bildiren Davutoğlu, "Bu kritik kavşakta milletimiz huzur içinde olsun. AK Parti gereğini yapacak ve Türkiye'yi hiçbir zaman krize, buhrana mahkum etmeyecek" diye konuştu.

Kararlı bir şekilde yola devam edeceklerini, şu ana kadar savundukları ilkeleri savunacaklarını belirten Davutoğlu, şunları kaydetti:

"İnşallah Türkiye çok sağlıklı bir hükümet yapısıyla yoluna devam edecek. Bütün bu yollar tükenirse de tekrar milli iradenin huzuruna gideriz. Ama bütün bu yollar tükenmeden, bize verilen görevi tamamlamadan, yeni arayışlar içinde de olmayız. Her zaman açık ve şeffaf olduk. Bu sefer de yolumuz hayrolsun, menzilimiz hayrolsun inşallah."

O MAKAMI TARTIŞMA KONUSU YAPTIRMAYIZ

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Cumhurbaşkanlığı makamını, devletin en ali, en üst makamını tartışma konusu yaptırmayız, yaptırmayacağız" dedi.

Partisinin TBMM Grup toplantısında konuşan Davutoğlu, HDP'nin hala şiddet ve terörle arasına mesafe koyamadığını, seçim meydanlarındaki söylem ile alandaki siyasi realite arasında bir doğru irtibat kuramadığını bildirdi.

HDP YAKLAŞIMI

HDP'nin, "Ben demokratik bir mücadele içine girdim ve kendimce de başarılı oldum. Artık silaha, şiddete, teröre gerek yok. Hiçbir zaman gerek olamaz ama şimdi hiç gerek yok" diyemediğini ifade eden Davutoğlu, şöyle devam etti:"Yaptıkları her açıklama Kandil'den gelen düzeltmelerle ayarı verilerek yeni bir şeye oturuyor. Siirt'te evvelsi gün yapılan saldırı sonrası bir kınama bekledik. Halkın huzuru için gecesini gündüzüne katarak çalışan güvenlik birimlerimize dönük bu saldırı karşısında bu çatı altında olmanın gereği yapılsın diye bekledik. Van'da söyledim, şimdi de tekrar söylüyorum; HDP'ye de sorumlu bir tutum almaya çağrıda bulunuyorum. Artık çatışmasızlık söylemiyle ileri bir adım atma noktası geçilmiştir. Çatışmasızlık söyleminin ötesine geçip Türkiye'deki bütün silahlı grupların Türkiye'yi terki ve Türkiye'de meşru güvenlik birimleri dışında hiç kimsenin silahı elinde tutmaması, elini tetikte tutmamasına dayalı, kesin ve kararlı bir tutumu benimseme vakti gelmiştir. Herkes safını tercih etmelidir. Doğuya, Güneydoğu'ya gittiğinizde veya seçim süreçlerinde o silahlı grupların baskıları üzerinden netice almaya kalkacaksınız, Ankara'da demokrasiden bahsedeceksiniz, İstanbul'da özgürlükten bahsedeceksiniz. Bu ikiyüzlü politikaya HDP son vermelidir. Evet, biz çözüm sürecini savunduk, biz Türkiye'de milli birlik ve kardeşliği savunduk ve öyle bir noktaya gelindi ki Türkiye'de demokratik hakların hepsi hayata geçirildi. Ne talep ediliyorsa demokratik şartlarda işte Meclis çatısı burası."

Davutoğlu, temsil kabiliyeti açısından yüzde 95'i temsil eden bir Meclis olduğuna dikkati çekerek, "Herkes buraya gelsin, konuşsun. Ama buraya gelip bu kürsülerde konuşanlar açık bir şekilde de şiddete, teröre karşı tutumlarını ortaya koysunlar. Biz bunları bekleyeceğiz" diye konuştu.

"CUMHURBAŞKANLIĞI MAKAMINI TARTIŞMA KONUSU YAPTIRMAYIZ"

Muhalefet partilerinin, "Cumhurbaşkanlığı makamını tartışmaya açmak" hatasını hala devam ettirdiğini belirten Davutoğlu, "Geçen grup toplantımızda söyledim. Hiçbir müzakerede ne konu gündeme gelirse gelsin her konuyu görüşmeye hazırız ama Cumhurbaşkanlığı makamını, devletin en ali, en üst makamını tartışma konusu yaptırmayız, yaptırmayacağız" dedi.

Davutoğlu, bu konuda AK Parti'nin tutumunun açık ve net olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Cumhurbaşkanlığımıza, Cumhurbaşkanımıza anayasal sınırları hatırlatanlar kendileri de anayasal sınırlara saygı göstermek durumundadırlar. Hiç kimse Cumhurbaşkanı makamına dönüp, 'fanusa girecek' gibi bir ifade kullanamaz. Cumhurbaşkanı halk tarafından seçilmiştir ve yüklendiği yüce görev fanusa girmeyi değil, halkın arasında olmayı, gerektiğinde milletin geleceği konusunda görüş beyan etmek, gerektiğinde bunu da tereddütsüz etmeyi bir hak olarak gören bir makamdır. O bakımdan buradan hepsine bir kez daha çağrıda bulunuyorum; Cumhurbaşkanlığı makamını artık tartışma konusu yapmayın. Bunun size de bir faydası yok, takip ettiğiniz siyasete de faydası yok, ülkeye hiçbir faydası yok. Hele hele Cumhurbaşkanımızı ve Cumhurbaşkanlığı makamını tahkir eden, rencide eden açıklamalar sadece kargaşaya, kaosa ve devlet geleneğine aykırı tutumlara prim vermek olur. Biz hiçbir şekilde buna izin vermedik, vermeyeceğiz."

KAZANAN BLOKÇU DEĞİL, KUŞATICI SİYASETTİR

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Kazanan, taktik manevralara itibar etmeyen ahlaki siyasettir. Kazanan blokçu siyaset değil kuşatıcı siyasettir" dedi.

Davutoğlu, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda, Manisa Gölmarmara'da trafik kazasında hayatını kaybeden 15 vatandaşla Siirt'te görevini yaparken şehit olan Bünyamin Durgut'a rahmet diledi.

Meclis başkanlığı seçimlerinde yaşananların Türk siyaseti ve AK Partinin ilkeli duruşu açısından son derece önemli dersler içerdiğini belirten Davutoğlu, gösterdikleri birlik ve dayanışma için partisinin 258 milletvekiline teşekkür etti. Davutoğlu, Meclis Başkanı seçilen İsmet Yılmaz'ın vazifesinin hayırlı olmasını temenni etti.

TBMM BAŞKANLIĞI

Partisinin Meclis başkanlığı seçimlerini kazandığını söyleyen Davutoğlu, "Meclis başkanlığını ilkeli siyaset kazandı. Meclis başkanlığını ahlaklı siyaset kazandı. Meclis başkanlığı seçimlerinde kuşatıcı dil ve üslup kazandı. Koalisyon görüşmeleri öncesi takınılan tutumdan herkesin dersler çıkarması, vatandaşlarımızın da bunu bir kez daha görmesi, izlemesi büyük önem taşıyor" diye konuştu.

Davutoğlu, aday gösterdikleri milletvekilinin arkasında durduklarını, birlik ve beraberliklerini gösterdiklerini vurgulayarak, "Herkes şahit oldu ki AK Parti Grubu bir karar aldı mı arkasında çelik gibi durur. Hiçbir gizli oylamada, hiçbir oturumda fire olmadı" dedi.

AHLAKLI SİYASET VURGUSU

TBMM başkanlığı seçimlerinde taktik manevra değil ahlaki bir siyaset izlediklerini dile getiren Davutoğlu, şöyle devam etti: "Taktik manevralara tenezzül etmeyiz, taktik manevralar üzerinde karşımızda oyun oynayanlara da itibar etmeyiz. Nitekim günlerce bazı taktik manevralar üzerinden AK Partinin şu veya bu yönde adımlar atacağını söyleyenler sükutuhayale uğradılar. Hiçbir taktik manevraya tenezzül etmedik, ahlaki bir siyasetle açık, şeffaf bir şekilde tavrımızı ortaya koyduk ve netice aldık. Dolayısıyla kazanan, taktik manevralara itibar etmeyen ahlaki siyasettir. Kazanan blokçu siyaset değil kuşatıcı siyasettir. Meclis başkanlığı seçimlerine birileri blok argümanıyla gitti. Bir tarafta yüzde 60 vardı onların zihinlerinde, hayal dünyasında, diğer tarafta yüzde 40. Yanlış bir matematiksel hesap. Siyasetin bir matematik mesele değil bir ahlak ve felsefe meselesi olduğunu bir kez daha bu netice ortaya koydu."

Davutoğlu, birkaç istisna dışında Meclis'te grubu büyük olan siyasi partilerin TBMM başkanını çıkardığını anımsatarak, "Onlar blok ile bize karşı cephe oluşturmaya çalışırken biz siyasetimizin teamüllerini, geleneğini korumaya çalıştık ve netice aldık" ifadesini kullandı.

Başbakan Davutoğlu, Meclis başkanlığı seçimlerinde dengeli, barışçıl dil ve üslubun kazandığını, çatışmacı, parçalayıcı, ayrıştırıcı dilin kaybettiğini söyledi.

Meclis başkanlığı seçimlerinden sonra yapılan tartışmalara dikkati çeken Davutoğlu, AK Parti içinde hiçbir tartışmanın yaşanmadığını, AK Partinin başka hiçbir partiye herhangi bir şekilde rencide edici bir tavır sergilemediğini, zafer sarhoşluğu yaşamadığını dile getirdi.

"DİNSİZ PARTİ" TARTIŞMALARI

CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal üzerinde yapılan spekülasyonlara işaret eden Davutoğlu, ismini vermediği MHP Grup Başkanvekili Yusuf Halaçoğlu'nun sarf ettiği sözün herkes tarafından kınanan, Türk siyasi tarihine kara bir leke olarak geçecek ifade olduğunu söyledi. Davutoğlu, "Bizi bu tartışmanın içine çekmek isteyen bu milletvekillerine şunu tavsiye ederim; kendi tartışmalarınızı kendiniz yapın. Kendi seviyesizliğinizi kendi aranızda sürdürün ama AK Partiyi hiçbir seviyesiz tartışmanın içine çekmeye çalışmayın" diye konuştu.

Davutoğlu CHP'li seçmene de seslenerek, "Tercihinizi hangi yönde kullanmış olursanız olun size saygımız sonsuzdur. Sizin inancınız, dininiz üzerinde herhangi bir spekülasyon yapacak, karşısında en dik bir şekilde AK Parti'yi bulacaktır. Şu veya bu partiye oy verdiği gerekçesiyle tahkir edilmesine, rencide edilmesine izin vermeyiz. AK Parti bütün bir milletin inanç özgürlüğünün, fikir ve düşünce özgürlüğünün, en önemlisi de onurunun teminatıdır. Bu konudaki ilkeli tutumunu da sürdürmeye devam edecektir" görüşünü dile getirdi.

"SAYIN CUMHURBAŞKANIMIZ MUHTEMELEN BUGÜN GÖREVLENDİRMEYİ YAPACAK"

Bugün Meclis Başkanlık Divanının oluşacağına ve yeni bir sürecin başlayacağına işaret eden Davutoğlu, "Bu süreçte bütün siyasi partileri 7 Haziran seçimlerinde ortaya çıkan neticeyi tekrar tekrar tefekkür etmeye çağırıyorum" dedi.

Partisinin 7 Haziran seçimlerinden sonra yaptıklarını anlatan Davutoğlu, "İnşallah Sayın Cumhurbaşkanımız bugün beni görevlendirirlerse, ki muhtemelen bu görevlendirme bugün yapılacak, bundan sonra takip edeceğimiz siyasetin ana unsurları aslında 7 Haziran'dan bu yana takip ettiğimiz yaklaşımın temel boyutlarını da ortaya koyuyor. Her şeyden önce istişare siyaseti takip ettik" diye konuştu.

Davutoğlu, AK Partinin büyük bir harman olduğunu ifade ederek, "Bu harmandan yetişen nice devlet adamları bundan sonra da bu milletin kaderini en doğru istikamette yönlendirmeye devam edecekler" değerlendirmesinde bulundu.

"SİYASET ANKARA'YA KAPANAN BİR ELİT İŞİ DEĞİLDİR"

Parti teşkilatının en ince kılcal damarlarına kadar istişarelerini sürdüreceklerini vurgulayan Davutoğlu, aydınlarla, kanaat önderleriyle sabahlara kadar süren istişareler yaptıklarını söyledi. Davutoğlu halkla da buluştuklarını belirterek, "Siyaset Ankara'ya kapanan bir elit işi değildir. Siyaset, halkın her kesimiyle alanda buluşan ve onlarla birlikte yürüme iradesi gösteren ulvi bir görevdir" şeklinde konuştu.

Konya'da sahura kadar, İstanbul'da iftarda halkla buluştuklarını belirten Davutoğlu, Kadir Gecesi'nde Şanlıurfa'da ve ardından Trabzon'da olacağını kaydetti.

MUHTEMEL SİYASİ SENARYOLAR

Muhtemel siyasi senaryolarla ilgili kurumsal bir faaliyet içine girdiklerinin altını çizen Davutoğlu şöyle devam etti:"Cumhurbaşkanımızın görevlendirmesini beklemeden, o görevlendirme anına hazır olmak için muhtemel hükümet ortaklığı görüşmeleri için ekonomi, siyaset ve hukuk komisyonları kurduk. Her bir parti için ayrı komisyonlarla çalışmalarımızı sürdürdük. Hiç kimseye önyargılı bakmadan, her bir parti seçim beyannamesinde ne demiş, biz ne demişiz, nerelerde uzlaşmışız, nerelerde farklılaşmışız, diye titiz bir çalışma yürüttük. Dün de bu çalışma raporlarını arkadaşlarımızdan aldım."

Başkaları dedikodu yaparken, başkaları birbirine hakaret ederken partisinin 7 Haziran'da çıkan siyasi tablonun gereği neyse onu yapmaya başladığını belirten Davutoğlu, "Bundan sonra da bu istişarelere devam edeceğiz" dedi.

KURUMSAL YAKLAŞIM

AK Partinin kurumsal faaliyetlerini sürdürürken diğer partilerin tartışmalar, türbülanslar ve karşılıklı suçlamalarla meşgul olduğunu ifade eden Davutoğlu, AK Partili hiçbir milletvekili ve yetkilinin yüzlerini yere eğdirecek açıklama yapmadığını vurguladı. Davutoğlu, "Dolaylı da olsa bizi özür dilemek zorunda bırakacak hiçbir açıklama, hiçbir yanlış söylemi AK Parti benimsemedi. Hepinize teşekkür ediyorum" diye konuştu.

Meclis Başkanlığı seçimlerinde "kim kime ihanet etti", "son gece kim neyi söyledi" gibi tartışmaların günlerce sürdüğüne işaret eden Davutoğlu, "Bu karşılıklı suçlamaların geldiği nokta şu ki artık blok siyaseti, kutuplaştırıcı siyaset bitmiştir. Bir kendi yolunda istikamet üzerinde yürüyen AK Parti kadrosu var, bir de her türlü siyasi ahlakı rencide edecek tartışmalar yapan bir başka siyasi ekip veya ekipler var" ifadesini kullandı.

Siyasi partilerin 7 Haziran sabahı statik bir tutum ve pozisyon belirlediklerini vurgulayan Başbakan Davutoğlu, bu partilerin kendilerini bu siyasi statik pozisyona mahkum ettiklerini ve buradan çıkamamanın sancıları içinde kıvrandıklarını dile getirdi. AK Parti olarak statik bir pozisyon belirlemediklerini, milli iradeyi tartışmadıklarını kaydeden Davutoğlu, "Bu ülke koalisyonlarla idare edilmez, geçmişte kötü örnekleri var' demedik, 'Madem milli irade bunu istedi bizden, gereğini yaparız' dedik, dersimize çalışmaya başladık" diye konuştu.

"DUVAR ÖRME ÇABALARIYLA SİYASET İNŞA EDİLMEZ"

CHP'nin en başından beri statik pozisyon belirlediğini belirten Davutoğlu, "AK Partisiz bir hükümet nasıl oluşur? Blok. Şimdi o pozisyonunu revize etmek için birçok manevra yapmak zorunda kalıyorlar. İhtiyaç yoktu. Bu kadar statik pozisyon belirlemelerinin mahkumu şu anda" değerlendirmesinde bulundu.

MHP

MHP'nin de ilk andan itibaren "Ben oyunun dışındayım" dediğini ifade eden Davutoğlu, hem CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hem de MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile görüşeceğini söyledi. Davutoğlu, "Ama daha ben gitmeden ikisinin de yaptığı açıklamalarda sürekli duvar örme çabaları var. Duvar örme çabalarıyla siyaset inşa edilmez. Siyaset sağlam bir temel üzerinde doğru sütunlarla yükselir ve milletin oluşturduğu çatıyla başarıya ulaşır. Yoksa çatıdan başlarsanız siyasete, hep sükutu hayale uğrarsınız. Biz temelden başladık" dedi.

Başbakan Davutoğlu HDP ile ilgili olarak da "HDP daha vahim bir durumda açık söylüyorum" ifadesini kullandı.