AK Parti Erzurum 1. sıra milletvekili adayı, Sağlık eski Bakanı Prof. Dr. Recep Akdağ, HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’a yönelik eleştirilerde bulundu. Akdağ, “7 Haziran öncesi TV ekranlarında saz çalan cici çocuk, Demirtaş, kendine güveniyorsa bugün yine TV ekranlarına çıkıp saz çalsın da görelim. Millet onların gerçek yüzünü gördü” dedi.
Erzurum’da uydu üzerinde yayın yapan Kardelen TV’de yayınlanan moderatörlüğünü Deniz Gez’in yaptığı, Farklı Bakış programında İHA Erzurum Bölge Müdürü Ayhan Türkez ve Gazeteci Yazar Esat Bindesen’in sorularını cevaplandırdı.
TÜRKEŞ’İN DEVLET ADAMLIĞI
Gündeme ilişkin konuşan eski Sağlık Bakanı ve AK Parti Erzurum Milletvekili adayı Recep Akdağ, Başbakan Yardımcısı Tuğrul Türkeş’in devlet adamı gibi hareket ettiğini söyledi. Tuğrul Türkeş’e AK Parti’ye geçmesinin ardından linç kampanyası yürütüldüğünü ifade eden Akdağ, “Bazı MHP’li arkadaşlar kendisini çok acımasızca eleştiriyorlar. Hakarete varan eleştiriler okuyorum. Bana göre Tuğrul Türkeş gerçek bir devlet adamı olan Alparslan Türkeş’in oğlu olarak o terbiyeyi babasından aldığını gösterdi. Anayasa bir hükümet kurulmasını emrediyor. Bakın bunu AK Parti, Cumhurbaşkanı istemiyor. Koalisyon kurulamamış ne yapacağız? Ülke hükümetsiz mi kalacak. Anayasa diyor ki bir hükümet kurulur partilerde kendi oy oranları doğrultusunda TBMM Başkanının hesap ettiği biçimde oraya üye verirler. Partilerden de bu kadar üye alınarak kabineye bakan alınır. Yani CHP, MHP diyor ki biz vermeyiz. Arkadaş niye vermiyorsun bu Anayasanın emri. Sen Cumhurbaşkanı’nı sevmiyor olabilirsin o senin sorunun. Milletin sevdiği bi insana sen başka gözle bakabilirsin senin problemin ama burada Cumhurbaşkanının kendi kararı değil ki, Anayasa’nın amir hükmü. Şimdi böyle bir nokta da sayın Tuğrul Türkeş’in bakanlığı, dolayısıyla Başbakan Yardımcısının kabul etmesi gerçekten devlet terbiyesi aldığını gösteriyor. Sonrada kendi partisinde kalmak, babasının partisi yani, orada tutunmak için çok uğraştı. Ama hemen ikinci gün biz seni ihraç ediyoruz dediler, başladılar hakaretli dışlamaya mahalle baskısına. Ee siyaset yapmasın mı Tuğrul Türkeş, ülke adına ülkücüler adına siyaset yapmasın mı? Babasının partisinde kovuyorlar adamı, oda mecbur geldi AK Parti’ye. AK Parti’nin bu konjonktürde en doğruyu yaptığını görmüş oldu. Tabi ki bizde memnuniyetle hoşgeldin dedik beraber siyaset yapacağız ve ülkeye hizmet edeceğiz. Ama benim isteğim MHP’li yöneticilerden lütfen hakaret etmesinler, yakışmıyor. Sayın Türkeş’in tutumu bence asil ve babasına yakışan bir tutumdur” diye konuştu.
“SEÇİM KAMPANYASINDA NEZAKETİMİZ KORUYACAĞIZ”
Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun seçim kampanyasını nezaketle başlattığını belirten Akdağ, “Başbakanımız baştan bir şey söyledi ve bütün konuşmasında da hakim oldu. Bu seçim kampanyasını lütfen nezaketle yürütelim dedi. Bir tek arkadaşım hakkında bizim ağzımızdan kötü söz çıktı mı? Allah çıkarmasın. Millet bıktı artık bu kaşını çatıp, veryansın eden hakaret eden politikacılardan bıktı. Biz bunu yapmayacağız. Biz seçim kampanyasında nezaketimizi koruyacağız. Millet bizden nasıl bir zerafet istiyorsa o çizgide kalacağız. Sonuçta bu bir siyasi rekabettir. Birbirimizin düşmanı mıyız?” dedi.
“DEMİRTAŞ KENDİNE GÜVENİYORSA BİR KEZ DAHA TELEVİZYONA ÇIKIP SAZ ÇALSIN”
HDP’nin gerçek yüzünün ortaya çıktığının altını çizen Recep Akdağ, özyönetim isteğine sert çıktı. Akdağ, herşeyin gün yüzüne çıktığını ifade ederek, “Sayın Demirtaş yanlış yapıyor? Kim kime vatan hediye etmiş? İster Türk olsun ister Kürt olsun kim 77 milletten vatandaş Osmanlı topraklarında yaşıyordu. Çanakkale’de beraber savaştık. Asıl şu soruyu sormak lazım. Demirtaş ve PKK Türkiye Cumhuriyeti’nden ne istiyor? Bölünelim demiyorlar zaten buna biz izin vermeyiz. Özyönetim denilen bir garabete tutulmuşlar. Kendi bölgemizde vergimizi biz toplayalım diyorlar. Mahkememizi ordumuzu biz kuralım diyorlar. Ben senin samimiyetine inanır mıyım? Demek ki sen ülkenin belli bir toprağını başka bir yere götürmenin amacı içerisindesin. Kusura bakma biz buna müsaade etmeyiz. Bazı ülkeler federasyonla yönetiliyor. Ama bunun için silaha sarılmanın anlamı yok ki. Bizim zaten bir devletimiz var bir daha neden bölünelim ki? Eğer ben devletin vergi toplama hakkından ordusundan başka bir oluşum kuracağım diyorsan senin niyetin başkadır. Demirtaş’a şunu sormak lazım. Bugün kürt çocukların dağlarda heba edilmesinin gerekçesi nedir? Şu anda PKK’nın silah kullanmasının nedeni nedir? Bunun cevabı kendi çıkarlarını devam ettirmektir. Hiçbir kürt vatandaşın önünde bir engel yok Kürtçenin önünde de bir engel yok. Ama sen sırtımı PKK’ya dayadım diyorsan gün gelir PKK’ya sıkılan kurşunla sen de sırt üstü devrilirsin.Bugün bir tek kürt vatandaşı Jandarma zulmü var diyebilir mi? Evet eskiden asker zulmü vardı ama bugün böyle bir şey var mı? Ama bugün bu ülkede PKK zulmü vardır. Kürt’e de Türk’e de zulüm ediyor. Bugün PKK’nın şehit ettiği çocukların önemli bir bölümü kürt çocukları. Şu anda PKK silah kaybederse Kürtler ne kaybeder? Demirtaş’ın bu soruya cevap vermesi gerekiyor. Bunun cevabını veremez. Demirtaş ve ekibi baskıdan oy aldığı için o bölgede baskıya ihtiyacı var. Batıya gittiğinde ise cici çocuk olmaya ihtiyacı var. Bu cici çocuk imajı çok bozuldu. Demirtaş kendine güveniyorsa bir kere daha çıksın da televizyonda saz çalsın bakalım millet ne diyecek? Geçti o günler. Artık gerçek yüzleri ortaya çıktı” diye konuştu.