Prof. Dr. Ceylan yayınladığı mesajda, “Ölüm, insanoğlunun dünyaya gelişi ile birlikte hayat kadar önem taşıyan bir gerçeğidir. Yani şair, ölümü sorgulamaz. Ölüm hayat kadar gerçektir ve kabul edilmiştir. Türk dünyasında tanınan ve sevilen; Azerbaycan'da SSCB döneminde Halk Şairi Adına layık görülen Bahtiyar Vahapzade, başkent Bakü'de hakkın rahmetine kavuştu. Güneş Vakfı olarak Bahtiyar Vahapzade'ye Allah’tan rahmet, yakınlarına sabır dileriz. Türk Dünyasının başı sağolsun” dedi.
BAHTİYAR VAHAPZADE KİMDİR
Azerbaycan'ın en ünlü şair, dramaturg, bilim adamlarından biri olan Bahtiyar Vahapzade, 1925 yılında Şeki şehrinde dünyaya geldi. 1934 Yılında ailesi ile birlikte Bakü'ye göç eden Bahtiyar Vahapzade, Eğitimini Bakü Devlet Üniversitesinde filoloji ilimleri doktorası İle tamamlamıştı. İlk şiirlerini İkinci Dünya Savaşı yıllarından yazmaya başlayan ve 1945 yılında Azerbaycan Yazıcılar Birliğine üye olarak kabul edilen Vahapzade, 1940 yılından emekliye ayrıldığı 1990 yılına kadar 50 yıl boyunca çeşitli üniversitelerde öğretim üyeliği yaptı. Sovyetler döneminde çeşitli ödüller alan ve 1985 yılında Azerbaycan Halk Şairi adını alan Vahapzade'ye eski cumhurbaşkanı Haydar Aliyev tarafından da 1995 yılında Azerbaycan halkının bağımsızlık mücadelesine yaptığı katkılardan dolayı İstiklal Madalyası verilmişti. Bahtiyar Vahapzade, 4 kez Azerbaycan Yüksek Sovyet’inde, 1 dönem de Azerbaycan Milli Meclisinde milletvekilliği görevinde bulunmuştu. 1980 yılından bu yana Azerbaycan İlimler Akademisinin asil üyesi olan Vahapzade, 70'den fazla şiir, 2 monografya, 11 de edebi konularda kitabı ve yüzlerce incelemesi bulunuyor. Bakü Devlet Akademik Dram Tiyatrosu'nda Vahapzade’nin, Vicdan, İkinci Ses, Yağıştan sonra, Yollara iz düştü, Feryat, Nereye gidiyor bu dünya, Kendimizi kesen kılıç, Cezasız Günah, Darağacı gibi dramları sahnelenmişti. Azerbaycan edebiyatının ve genel olarak 20'nci Yüzyıl Azeri Türk edebiyatının görkemli temsilcisi kabul edilen Vahapzade, ülke dışında da tanınan bir edebiyat adamıydı. Şairin kitapları, dramları ve sosyolojik yazıları dünyanın birçok ülkesinde ve Sovyetler Birliğine dahil ülkelerde çeşitli dillerine tercüme edilmişti.