Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, ''Yerel paralarla ticareti özendirip hem rekabet gücümüzü artırıcı hem de paramızın itibarını artırıcı yönde çalışmalar devam ediyor'' dedi.
Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, Ankara Ticaret Odası'nın (ATO) 28. Dönem 7. Meclis Toplantısı'nda yaptığı konuşmada ekonomik dalgalanmadan dolayı yaşanan sıkıntıların farkında olduğunu belirterek, ''Yaşadığınız sıkıntıların farkındayım. Taleplerinizi alıyoruz. Bakanlığımız nezdinde yapmamız gereken çalışmaları yapmaya çalışıyoruz. Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’la da yakın iş birliği içerisinde çalışıyoruz'' ifadelerini kullandı.
''TASFİYEYLE İLGİLİ KANUN TASLAĞI HAZIR”
Konkordatoyla ilgili incelemeler başlatılacağını kaydeden Pekcan, şöyle devam etti:
''Tasfiyeyle ilgili kanun taslağı hazır, en kısa zamanda çıkacak. Fiyat farklarıyla ilgili çalışmalar da devam ediyor. Kısa çalışma ödeneğiyle de ilgili hazırlandı ve bugünlerde çıkacak. Sektör odaklı sıkıntılarınızı aldık ve inceleyeceğiz. Sorun çözüm önerilerini gerçekleştirmeye çalışacağız. KDV iadeleriyle ilgili de bakanımız da çalışma talep ettik. Firma, market incelemelerinde de bakanlık olarak ticaret erbabımıza hiçbir şekilde sorun yaşatmayacak, onların itibarını zedelemeyecek şekilde hassasiyet göstererek bu çalışmaları yürütüyoruz. Şu ana kadar 5 bin 300 firmayı denetledik, 77 bin 386 ürünü denetledik. 337 firmanın 6 bin 358 ürününde hatalı fiyat artışları tespit ettik. Bin 580 ürünün etiketinde yanlış uygulamalar fark ettik. Alo 175 hattımıza 46 bin 13 başvuru geldi. 15 kişilik kadroyu 30 kişiye çıkardık. Bu hafta da online mobil uygulama başlatıyoruz. Artık şikayet edecek kişiler Alo 175'le uğraşmayacak, fotoğrafını çekip gönderecek. Üye olduğu zaman bize 5 şikayette bulunmuşsa o 5 şikayetin gelişmelerini de kendi telefonundan izleyebilecek. ATO Cumhuriyetimizle yaşıt bir odamız. Ankara sizin sayenizde Türkiye ekonomisinin ikinci ili olmayı başardı. Ankara özellikle savunma sanayiinde üstünlüğünü pekiştirmenin yanı sıra yazılım, sağlık teknolojisi, iş ve iş veren imalatında da atılım yapmış bulunmakta."
Özellikle teknoloji odaklı katma değer odaklı projelere desteklerinin artarak devam edeceğini vurgulayan Bakan Pekcan, "Bu doğrultuda 2023 ihracat hedeflerimize ve dünyadaki ticaretten yüzde 1,5 pay almak için üretim artı ihracat odaklı büyümeyi hedefliyoruz. Bakanlık olarak desteklerimizi bu yönde daha güçlü bir şekilde yönlendirmeye çalışıyoruz. Yeni teknoloji odaklı projelere de artı destekler katmayı planlıyoruz. Eğitim danışmanlık faaliyetleriyle ilgili, pazara giriş faaliyetleriyle desteklerimiz var. Uluslararası rekabetçiliğin geliştirilmesiyle ilgili, yeni pazarlara açılma ve bu pazarlarda tanıtım yapmak üzere desteklerimiz var. Tasarıma dayalı ve markalı ürünlerin ihraç edilmesi konusunda destekleriniz var. Bu doğrultuda da ihracatçılarımıza yeşil pasaport verilmesi yönünde çalışmalarımız var. 12 bin 362 kişi bu yeşil pasaporttan ihracatçı olarak yararlanabilecek artık'' dedi.
''BAKANLIK OLARAK STK'LARIN MESLEK GÖRÜŞLERİNE ÖNEM VERİYORUZ''
Bakanlık olarak sağlıklı ve güvenilir ürünlerin tüketilmesiyle ilgili güven sitesi oluşturduklarını vurgulayan Pekcan, ''Özellikle annelere hangi ürünlerin güvenilir olduğu yönünde destek veriyoruz. Yerli ürünün kullanımını teşvik etmek amacıyla yerli ürün logomuz var. Şu anda Türkiye’de sebze meyve ticaretinde yaklaşık yüzde 25 oranında zayiat veriyoruz. Üretici toptancı halleri, tüketici toptancı halleri ve soğuk zincir oluşturmak üzere bir çalışma başlattık. Bu doğrultuda hem zayiatı azaltmak hem de maliyeti azaltmak hedefimiz. Bu doğrultuda dünya ortalamasında Hollanda'nın üretici birliklerinde yer alma oranı yüzde 95, Brüksel'de yüzde 85. 27 Avrupa ülkesinde üretici birliklerinin toptancı hallerinde yer alma oranının ortalaması yüzde 50. Türkiye’de binde 6. Bizim üreticilerimiz tamamen kendi ekonomik sıkıntılarından dolayı bir teslimiyet içerisinde. Biz tarım ithalatçısı ülke olmuşuz. Üreticilerimizi teşvik etmemiz lazım. Ticaret kayıt altına almak, elde edeceğimiz katkılarla üreticiyle tüketiciyi daha fazla bir araya getirmek amacımız. Bakanlık olarak STK'ların meslek görüşlerine önem veriyoruz. Onlarla istişare halinde çalışıyoruz. İstişare kurulumuz var ayda bir toplandığımız. Burada yaptığımız görüşmelerde sonuçlarıyla beraber sektörün yaşadığı sıkıntıları masaya yatırıyoruz, çözümleri beraber üretiyoruz. Şu ana kadar bakanlığımıza 332 talep geldi. 332 talebin 270'i başkanlığımızla ilgiliydi. 207'inin cevabını çözümleriyle beraber yazılı olarak birer birer ilettik'' şeklinde konuştu.
''YEREL PARALARLA TİCARETİ ÖZENDİRİP HEM REKABET GÜCÜMÜZÜ ARTIRICI HEM DE PARAMIZIN İTİBARINI ARTIRICI YÖNDE ÇALIŞMALAR DEVAM EDİYOR''
Gümrük süreçlerinin hızlandırıldığını, bazı firmalara yetkilendirilmiş gümrükçü statüsü ve mühür verildiğinin altını çizen Pekcan, ''Yaklaşık 380 firmamız bundan yararlandı. Bunun dışında yerinde gümrüklemeyle ihracatçılarımıza yerinde gümrükleme yetkisi verdik. Şu ana kadar 18 firma aldı. İhracatta zaman ve para kaybını önlemiş olduk. Tır sisteminde Türkiye sınırları içinde online sisteme geçtik. Yani gümrüklerle ilgili tamamen dijital sisteme geçip bunlarla ilgili kafalarınızda soru işareti kalsın istemiyoruz. Sizlerin ticaretini kolaylaştırmak üzere çalışmalarımıza devam ediyoruz. Rezerv para birimlerinde ve yerel paralarla ticareti teşvik etmek üzere çalıştaylar düzenliyoruz. Yerel paralarla ticareti özendirip hem rekabet gücümüzü artırıcı hem de paramızın itibarını artırıcı yönde çalışmalar devam ediyor. Tarım ürünlerinin sağlıklı depolanmasıyla ilgili lisanslı depoculuk sistemini elektronik ortamda uygulamaya aldık. Bu alanda lisanslı depolardaki ürünleri temsil eden elektronik ürün senetlerinin işlem göreceği ürün ihtisas borsasını kurduk. Elektronik ticaretin güvenle gerçekleşmesi ve yaygınlaşması amacıyla elektronik ticaretin düzenlenmesi kanununu çıkardık. E-ticarette güvenlik ve kalite hizmetlerinin yükseltilmesi, e-ticaret sitelerinin güvenilirliğinin tesis edilmesi amacıyla e-ticaret sistemlerinde güven damgası sistemini faaliyete geçirdik'' açıklamalarında bulundu.
“BELGELERDE YÜZDE 10 İNDİRİME GİDİLMESİNİ KARARA BAĞLADIK''
ATO Başkanı Gürsel Baran ise, ''Bugün olağanüstü bir dönem geçiriyoruz. Üst üste büyüyen ve sağladığı büyüme oranlarıyla dikkat çeken ekonomimiz son dönemde ABD tarafından tetiklenen ticaret ve kur savaşı nedeniyle hiç de istemediğimiz bir durumla karşı karşıya kaldı. Döviz kurlarında yaşanan artış diğer tüm verilerle birlikte en küçük işletmelerden en büyüğüne kadar hepimizi etkiledi. Hükümetimiz bir yandan bu süreci en az hasarla atlatacak tedbirleri devreye alırken, bir yandan da ihracatı desteklemeye ve artırmaya yönelik tedbirleri de alıyor. Bugün yaşadığımız sorunların temelinde de yıllardan beri yapmamız gereken ve ihmal ettiğimiz yapısal reformların da rolü var. Hazine ve Maliye Bakanımız Berat Albayrak tarafından yeni ekonomi programı açıklandı. Türkiye’nin üretim ekonomisine döneceğinin ifade edildiği bu programı destekliyoruz. Üretim ekonomisine dönmek konusunda bizlere de, özel sektörümüze de önemli görevler düşüyor. Ekonomide yaşanan bu dalgalanmanın hayatımıza yansımasıyla beraber fiyatlarda da yükselişler görüldü. Albayrak tarafından bu kez enflasyonla da topyekün mücadele programı açıklandı. Fiyatlardaki değişkenliğin önüne geçilmesi önemli bir gelişme oldu. Yönetim kurulu olarak 31 Aralık 2018'e kadar oda sicil müdürlüğümüz tarafından verilen belgelerde yüzde 10 indirime gidilmesini az önce sizlerin destekleriyle karara bağladık. Sadece ATO’nun verebildiği e-imzalı olarak çıktı alabildiğimiz kayıt sureti, faaliyet belgesi ve ihale durum belgesini de internet üzerinden aldığınızda hiçbir ücret ödemeden tüm üyelerimiz bunlara ulaşabilecek 31 Aralık 2018 tarihine kadar. Bu kararla ATO olarak enflasyonla mücadelede yerimizi almış olduk. Ticari sivil harçları ve belge ücretleri bizim tarafımızdan belirlenmediği için onlarda indirimine gitme şansımız olmadı'' dedi.
''EKONOMİK DALGALANMA BAŞLAR BAŞLAMAZ ATO OLARAK ACİL EYLEM PLANIMIZI AÇIKLADIK''
İçinde bulunulan ekonomik tabloda yeni iş yeri açmanın önemli riskler içerdiğinin altını çizen Baran şöyle konuştu: ''Yeni iş yeri açan üyelerimize de destek vermek gerekiyor. ATO olarak burada da önemli bir insiyatif belirledik. Şirket kuruluşlarında tasdiki zorunlu defterler var. Anonim şirketlerden söz edersek 7 ayrı defterin tasdik edilmesi gerekiyor. 7 ayrı defterin tasdiki tarihli yaklaşık 600 TL. Bunun tasdik işlemi 200 TL. Biz bunların hiçbirinden ücret almıyoruz artık. Bunların tamamını ATO yeni işletme açan firmalara ücretsiz olarak bu hizmeti vermeye devam edecek bir müddet daha. Ekonomik dalgalanma başlar başlamaz ATO olarak acil eylem planımızı açıkladık. Bunun içinde üçüncü kez organize edilen KOBİ destek kredisine destek vermek oldu. Bundan önceki iki nefes kredisine de ATO Türkiye’de en fazla desteği veren oda olmuştu. Bu değişmedi. KOBİ destek kredisine aktardık. Bir eylem planımız vardı. Ondan vazgeçerek bu parayı bankalarımıza aktardık. ATO olarak bu fedakarlığı gösterdik. KOBİ destek kredisinden faydalanmak isteyen üyelerimiz odamıza gelip bir belge alıyor ve onunla anlaşama yapılan bankalara gidiyor. 6 bin 64 üyemiz belgemizi aldığı halde bunlardan sadece bin 804 tanesi KOBİ destek kredisine ulaşabildi. Kendi paramızı bankalarımıza gönderiyoruz ve bunu üyelerimiz kullanırken kullanmakta zorluk çekiyorlar. Gelen telefonlardan anlıyorum ki üyelerimizin en çok karşılaştığı sıkıntı, ATO para göndermedi ki gibi şeylerle karşılaşıyoruz. Genel bir bankacılık problemi var. Ama biz dedik ki bugün değil de ne zaman üyelerimizin yanında olacağız. Bu biraz ses getirdi.''
Firmaların çok rahat konkordato ilan edebildiğini ve bunun karşı taraf için bir sorun olduğunu dile getiren Baran, ''Bir borçlu konkordato ilan etmek istiyorsa tüm alacaklılarıyla bir masada oturup asgari müşterekte buluştuktan sonra konkordato ilan edebilir. Ama alacaklılarının hiçbiriyle masada görüşmeden ve onları zor durumda bırakarak konkordato ilan etmesi ve ticaret mahkemelerini 1-2 gün gibi kısa bir sürede karar vermesi hem çok manidar hem bizleri derinden etkileyen bir uygulama. Bu uygulamamın da en azından reel kesimi rahatlatacak bir şekle dönüştürülmesini arzu ediyorum. Döviz kurlarındaki dalgalanmaya bağlı olarak fiyat değişimi en çok temel ihtiyaç maddeleri ve gıda maddelerini etkiledi. Cumhurbaşkanımızın bir açıklaması yanlış anlaşıldı ve ertesi gün belediyeler zabıtalarını marketlere gönderdi. 5 marketin olması gereken yerde 10 ya da 15 market var. O yüzden herhangi bir marketin stokçuluk yapmasına yüksek fiyatla ürün satmasına yanındaki hiçbir market müsaade etmeyecektir'' şeklinde konuştu.
Baran, ayrıca Ankara'dan yurt dışına direkt uçuşlar için çalışmalarda bulunduklarını belirterek, Ankara-Roma uçuşunun Ocak'tan itibaren başlayacağını açıkladı.
Konuşmaların ardından Pekcan'a çiçek takdim edilerek fotoğraf çektirildi.