Kazakistan’da 2011 Ekim ayında evde gaz zehirlenmesi nedeniyle öldüğü iddia edilen Akademisyen Tahsin Parlak’ın mimar oğlu Kadir Parlak, önceki gün ASELSAN Mühendisi Erdem Uğur şüpheli ölümüyle babasının ölüm şekli arasında birebir benzerlik olduğunu belirterek, “Babam da Kazakistan’da ASELSAN’ın işlerine bakıp, dış güçleri rahatsız edebilecek araştırmalar yapmıştı. Defalarca tehditler alarak, suikasta uğramıştı. ASELSAN Mühendislerinin şüpheli ölümleriyle babamın öldürülmesini aynı gizli güçler yapıyor. Bir komisyon kurulsun araştırılsın” dedi.
Erzurum Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Türk El Sanatları Bölümü öğretim üyesi 56 yaşındaki Yrd. Doç. Dr. Tahsin Parlak, Ahmet Yesevi Üniversitesi’ne görevli gittiği 2011 yılında Kazakistan’da kaldığı evde doğalgazdan zehirlenerek öldüğü iddia edilmişti.
ACIMIZ TEKRARLANDI
Babasının ölmediğini, suikastla öldürüldüğü ileri süren oğlu Kadir Parlak, “Dün ASELSAN Mühendisi Erdem Uğur’un şüpheli ölümüyle ilgili haberleri izlerken bizim acımızda yeniden tekrarlandı. ASELSAN Mühendisinin yatağında üzerine battaniyeyi çektiği ve gazdan zehirlenerek vefat ettiği belirtiliyor. Babamın ölüm şekliyle aynı. Babamın da gazdan zehirlendiğini söylediler. Kazakistan’dan olay yeri fotoğraflarını, delilleri istettik. Baktığımızda babamın da battaniyenin altında sanayi tüpünden sızan gazdan zehirlendiği görülüyor. Babam daha önceden de defalarca tehditler almış, suikast e uğramıştı. ASELSAN’ın işleri konusunda Kazakistan’da araştırmalar yapmış, yeni belge ve bulgular ortaya koymuştu. Bir defasında evinde iki saldırganın suikastına maruz kalmış kendini 3’ncü kattan aşağı atarak kurtulmuştu. Bir çok yerinde kırıklar olmuş tedavi görmüştü.” dedi.
Önceki gün hayatını kaybeden ve daha önceden de şüpheli şekilde ölen ASELSAN Mühendisleriyle babasının ölümünde sır perdesinin aralanamadığın ifade eden Kadir Parlak, “Akademisyenler, bilim adamaları kolay yetişmiyor. Dış güçler, gizli güçler tarafından babam ve onlar suikaste uğradı. Mecliste bir komisyon kurulup araştırılmasını istiyoruz. Sır perdesi aralansın.” diye konuştu.
Parlak, “Babam ile ASELSAN Mühendisinin ölümündeki bu kadar benzerlik. Battaniye tam kapasına kadar çekili yanında sanayi tüpü ve sanayi tüpünün hortumu yatağın içerisinde. Bu şekilde ölüm benzerliği akıllara suikasten başka bir şey getirmiyor. Dediğim gibi sürekli dış ülkelerden tehditler alıyordu. Babamın açıklamasına göre Kazakistan’da petrol çalışmaları olduğunu ve dış ülkelerin bu yüzden dolayı rahatsız olduklarını belirtmişti. ASELSAN’ın konusuna giren açıklamalar yapmıştı. Babamın ölümünün ardından da Tahsin Parlak suikasti ASELSAN Mühendisleriyle bağlantılıdır şeklinde haberler yapılmıştı.” şeklinde konuştu.
“BABAMIN 2 YAKIN ARKADAŞININ ÖLÜMÜ DE ŞÜPHELİ”
Babasının üç yakın arkadaşının da ölümlerinin şaibeli olduğunu belirten Kadir Parlak, “Babamın Erzurum’da iki yakın arkadaşı vardı. Birisi Erzincan Üniversitesi Rektörü diğeri de Bayburt Üniversitesi Rektörüydü. Babam vefat etmeden 1 yıl önce Erzincan Üniversitesi Rektörü evinde bir çamaşır ipiyle asılı şekilde bulunmuştu. Aradan 1 yıl sonra babam rahmetli oldu. Ve daha sonrada Bayburt Üniversitesi Rektörü Erzurum’da bileklerini kestikten sonra 4’ncü kattan aşağı atladı. Bu sır ölümler çoğalmaya başladı. Devletin önemli mekanizmasında bulunan insanlar yok oldu. Araştırılmasını istiyorum. Babam “Turan Yolunda Aralığın Sırları” adlı kitabında Hristiyan Hac işaretinin Türklere ait olduğunu ve Türklerin halı, kilim motiflerinde kullandıklarını etnografik bilgilerle ortaya koymuştu. Hristyan Hacı Türklere ait ve bu hac işareti Osmanlı soyundan Hristyanlara geçtiğini etnografik bilgilerle ortaya koymuştu. Bu araştırmada oldukça dış çevreyi rahatsız etmişti.” dedi.