Erzurum Anadolu Gençlik Derneği (AGD) üyeleri, Paris'te Charlie Hebdo dergisine yapılan terör saldırısı bahane edilerek bazı karikatürlerin yayınlanmasını protesto etti.
AGD Cuma namazı sonrası Lalapaşa Camii önünde basın açıklaması yaptı. Grup adına konuşan AGD Üniversite Gençlik Komisyonu Başkanı Ömer Akbulut, söz konusu derginin çizgisini tasvip etmediklerini belirtti. Hz. Muhammed ve İslam dinine yapılan yaklaşımları da düşünce özgürlüğü olarak değerlendirmelerinin mümkün olmadığını belirten Akbulut, Paris'te Charlie Hebdo dergisine yapılan terör saldırısı bahane edilerek bazı karikatürlerin yayınlanmasını tasvip etmediklerini bildirdi.
Akbulut, “Geçtiğimiz günlerde Fransa’nın başkenti Paris’te Charlie Hebdo Dergisi’ne ve çalışanlarına yönelik yapılan saldırıya tepkiler sürüyor. Bu olaya gösterilen ilk tepkilerin derli toplu bir düşüncenin yansıması olmasını zaten beklemiyorduk. Ancak bu saldırının ardından ısrarla İslam’a ve Müslümanlara dil uzatmak sistemli bir propagandadır. 11 Eylül saldırılarının ardından Batı’da oluşturulan İslam terörü imgesinin bu topraklarda yaşayan kalem ve kanaat sahipleri tarafından dillendirilmesi ise elbette bir aymazlıktır. 11 Eylül saldırılarının Endonezya’dan Fas’a enerji kaynaklarının ve enerji nakil yollarının bulunduğu İslam coğrafyasını tasarımlamak üzere tertiplendiği gün gibi aşikârdır. 11 Eylül saldırıları öncelikle topyekûn İslam’a mal edilmiştir. Batı ile işbirliği yapmayan İslam ülkeleri terör destekçisi gibi gösterilmiştir. Batı ülkelerinde yaşayan halklarda İslamofobia yani İslam korkusu oluşturulmuştur. Gerekli koşullar sağlandıktan sonra da aralarında sayıları milyonu bulan çocuk ve kadının öldürüldüğü işgal operasyonları yapılmıştır. Hiç utanmadan da bu operasyonların adına ‘bölgeye demokrasi getirmek’ denilmiştir. Bugün herkes şunun farkındadır ki Batı, bir ülkeye demokrasi götürmekten bahsediyorsa orada bombalar patlayacaktır, orada çocuklar ölecektir, orada kadınlar ölecektir, orada kan akacaktır, gözyaşı dökülecektir ve feryatlar kopacaktır. Batı’nın çok gelişmiş kitle imha silahları ile İslam coğrafyasında döktüğü kanın haddi hesabı yoktur. Cezayir’de, Mali’de, Orta Afrika Cumhuriyeti’nde, Libya’da, Irak’ta, Afganistan’da, Nijerya’da ya da bir başka İslam ülkesinde işgaller ve terör nedeniyle akan her damla kanda en az ABD kadar, en az İsrail kadar, en az İngiltere kadar Fransa’nın da parmağı vardır. Fransa yeryüzündeki fitne ve fesadın merkez üssü ülkelerden biridir. Fransız halkının birçoğunun da kendi ülkesinin işlediği cinayetlerden haberi dahi yoktur. Bizim Charlie Hebdo Dergisi’nin çizgisini tasvip etmemiz de, Efendimiz (S.A.V.)’e ve İslam’a yönelik çirkin yaklaşımlarını düşünce özgürlüğü olarak değerlendirmemiz de mümkün değildir. Her zamanda ve mekânda Efendimiz (S.A.V.)’e ve İslam’a yapılan çirkin saldırıları en ağır şekilde eleştirmeye ve bunu en hafif tabirle ‘haddini bilmeme’ olarak nitelendirmeye devam edeceğiz. Bu tavırdan geri adım atmamız ve yapılan edepsizliği hoşgörü kapsamına almamız söz konusu bile olamaz. Biz Anadolu Gençlik Derneği mensupları olarak hiçbir terör olayını tasvip etmiyoruz. Tüm çirkefliğine ve çirkinliğine rağmen Charlie Hebdo Dergisi’ne yönelik saldırıyı da tasvip etmiyoruz. Çatışma ve kaos ortamının tek kazanının ırkçı emperyalizm olduğunu mütemadiyen dile getiriyoruz. Terörü bitirecek sürecin ABD, AB ve İsrail ile kol kola Paris’te yürümekten değil, D–8 ülkelerinin ve dünyanın tüm mazlum ülkelerinin liderleriyle aynı safta emperyalizme karşı İstanbul’da yürümekten geçtiğine inanıyoruz.” dedi.