Organize perakendenin en önemli halkası olan yerel zincir marketlerin çatı örgütü Türkiye Perakendeciler Federasyonu’na bağlı Doğu Anadolu Perakendeciler Derneği’nin (PERDER) Olağan Genel Kurul toplantısı yapıldı. Derneğin kurucu Başkanı Ömer Düzgün, oy birliği ile bir dönem daha Doğu Anadolu PERDER’in Yönetim Kurulu Başkanlığına seçildi.
Perakende sektörünün en önemli ve en büyük çatı örgütü konumunda olan Türkiye Perakendeciler Federasyonu’na (TPF) bağlı olarak çalışmalarını sürdüren Doğu Anadolu PERDER’in 3.olağan genel kurul toplantısı yapıldı. Doğu Anadolu Bölgesi’nde Erzurum başta olmak üzere Bayburt, Ağrı ve Kars illerinde faaliyet gösteren Doğu Anadolu PERDER’in 3. Olağan Genel Kurulu’nda mevcut başkan Ömer Düzgün, oy birliği ile bir kez daha yönetim kurulu başkanı olarak seçildi.
Toplantıda oy birliği ile üçüncü kez seçilmekten dolayı mutluluğunu dile getiren Düzgün, “4 ilde faaliyet gösteren Doğu Anadolu PERDER olarak, 30 üye işletme buna bağlı 90 şube ve 1800 personel ile tüketicilerimize hizmet veriyoruz.” dedi.
Ömer Düzgün Başkanlığındaki Doğu Anadolu PERDER’in Olağan Genel Kurulu’nda yeni yönetim kurulu ise şöyle belirlendi: Ömer Düzgün, Muharrem Özdemir, Yavuz Güney, Recep Özer, Şahin İncesu ve Kenan Genç.
Doğu Anadolu PERDER’in Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Düzgün, günümüzde yerel perakendeciliğin, bir yandan global işletme anlayışı ile şekillenirken diğer taraftan bakkaliye kültürü ve bu çerçevede oluşan alışkanlıkları korumak suretiyle bugünkü noktaya ulaştığını belirterek, “Bu gelişme, beraberinde yerel hassasiyetlerin devamını da sağlamıştır. Tüketici, çoğu kez geçici özenti olarak tanımlanabilecek “yabancı veya ulusal işletmelere yönelme” tutumunu terk ederek artık yereli destekleme bilincini kazanmakta önemli bir mesafe almıştır. Bunda kuşkusuz yerel perakendecilerin hizmet kalitesini artırması ve yerelcilik olgusunun her geçen gün tüketicide artarak yerleşmesi etkili olmuştur. Bunun yanı sıra Küçük metrekareli ulusal işletmeler kalite, hizmet ve çeşitlilikten uzak, dönemsel ucuz ürünler sunarak kârlılığı artırma amacına yönelirken yerel işletmeler, bölgenin sorunlarının çözümüne katkı sağlayıcı etkinlikleriyle yerel kalkınmanın temel dinamiklerinden birini, hatta en önemlisini oluşturmaktadırlar. Ayrıca, ulusal işletmeler, bulundukları bölgenin üreticisine, esnafına, nakliyecisine beklenen faydayı sağlamayan, kazançlarına ait vergilerini bulunduğu şehre vermeyen, şehir ekonomisine ciddi bir katkıda bulunmayan, günün sonunda sıcak parayı vakumlayıp merkezlerine aktaran kuruluşlardır” dedi.
Yerel perakendecilerin aile çevresinden başlayarak komşu, mahalle ve semt işsizlerine istihdam alanı oluşturduğu, böylece sosyal barışın güçlenmesine katkı sağladığının yadsınamaz bir gerçek olduğunu anlatan Düzgün, konuşmasını şöyle sürdürdü; “Hatta sektörde hiç çalışmamış bir kişinin ulusal ve uluslararası işletmelerde kabul görme imkânı yokken, yerel perakendeciler bu durumdaki hemşerilerine kucak açmakta, onları eğiterek sektöre kazandırmaktadırlar. Yani yerel işletmeler bir bakıma çıraklık eğitimi merkezi işlevini de üstlenmiş bulunmaktadırlar
Yerel Perakendeciler sosyal sorumluluk anlayışı doğrultusunda okul ve cami gibi eğitim ve ibadet alanlarına yol,köprü ve çeşme gibi bayındırlık çalışmalarına dogrudan ve dolaylı desteklerde bulunmakta böylece toplumsal yapının korunması ve güclenmesine ciddi boyutlarda destek sağlamaktadırlar.
Özetleyecek olursak, Yerel perakendeci, yerel üreticilere ve tedarikçilere verdiği destekler ile onların büyümesine katkı sağlar. Yerel Perakendecilik, üretici-nakliyeci-toptancı-pazarlamacı ve ürünü nihai tüketiciye ulaştıran işletmeler zincirinin hepsinin bir arada çalıştığı bir mekanizmadır. Yerel perakendeci, vergisini kazandığı şehre veren, sermayesini dışarı çıkarmayarak tekrar o bölgede yatırıma dönüştüren, hatta zaman zaman sektör dışı yatırımlarda bulunarak gayri safi milli hasılaya destek sağlayan yatırımcıdır. Perakendeciliğin geleneksel ve organize olmuş¸ modern kanalını bir bütün olarak düşündüğümüzde, yerel perakendeciliğin bu bütünlük içinde büyük bir payının olduğunu, sektörün lokomotifi ve temel taşı olduğunu söyleyebiliriz
Perakendecilik sektörü ile ilgili yasal düzenlemelerin beklentileri karşılayabilecek ölçüde gerçekleştirilmesi halinde sektör çalışanlarının yaptıkları iş, profesyonel meslekler arasında daha saygın bir yer bulacak ve sektör, kendi iç dinamizmini geliştirmiş olacaktır.
Yerel perakendecilik, sadece gıda perakendeciliği veya marketçilik olarak algılanmamalıdır. Yerelde ekonomiye güç katan, bölgenin büyümesine katkıda bulunan her türlü işletme yereldir. Desteklenmesi gerekir. Birlikten güç doğar, biz birlikte güçlüyüz.”