Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi bünyesinde faaliyet gösteren Türk Üniversiteler Birliği’nin, Birinci Genel Kurulu, birliğin dönem başkanlığını yürütmekte olan Erzurum Atatürk Üniversitesi’nde, gerçekleştirildi.
Türk Keneşi Genel Kuruluna Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan ve Türkiye’den Birlik üyesi 14 üniversiteden rektör ve rektör temsilcisi katıldı. Genel Kurul’un açılış oturumunda Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hikmet Koçak, YÖK Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mehmet Şişman ve Türk Keneşi Genel Sekreteri Ramil Hasanov, katılımcılara hitap etti.
‘KADİM BİR TÜRK ŞEHRİ ERZURUM’
Bu yılın başlarında anavatanın kalbi Bişkek’te gerçekleştirilen toplantının ardından, şimdi de anavatanın doruklarında, kadim bir Türk şehri olan Erzurum’da bir araya geldiklerini belirten Rektör Koçak, “ Türk Üniversiteler Birliğinin 1. Genel Kurul Toplantısını yapıyor olmamız, bugünü, önemi ve değeri büyük, tarihi bir gün kılmaktadır. Henüz işin başında olmamıza rağmen, birliğimizin Türk Dünyası’na yapacağı katkı ve kazanımların, yarınlarımızı daha da aydın kılacağına; orta ve uzun vadeli plan ve programlarla Türk dünyasını çağdaş bilime açılan en önemli kapı haline getireceğine olan inancımı buradan dile getirmek istiyorum” dedi.
TÜRK ÜNİVERSİTELER BİRLİĞİ’NİN HEDEFİ
Koçak, geleceği planlı bir şekilde tasarlamaya ve bir adım ötesinin belirsizliklerini en aza indirmeye hizmet edecek olan stratejik planlamayla birlikte, tüm çalışma ve faaliyetleri sistematik bir düzene sokan, sürekliliği sağlayan ve kendine özgü karakteriyle zamana uygun değişimler gerçekleştiren kurumsal kimliğir, Türk Üniversiteler Birliği’nin öncelikli adım ve hedeflerinden olması gerektiğini söyledi.
KOÇAK’IN SUNUMU
Rektör Koçak konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bu bağlamda Birliğimizin bir an evvel, gelecek plan ve kurgularıyla birlikte, kurumsal politikaları, nitelikli ve uluslararası projeksiyonu güçlü olan personeli “birlik içi sağlıklı bir iletişim ağını, çağa uyumlu çalışma mantığını, bürokratik fazlalıklardan arındırılmış iç işleyiş ve dokümantasyon sistemini ve elbette tüm bunların standardizasyonunu” sağlaması gerekmektedir.
Bu gereklilik Türk Üniversiteler Birliğini, yükseköğretimdeki işbirliğinde model bir konuma yerleştirecek, dahası başta coğrafyamız olmak üzere Avrupa ve Afrika’ da da birliğimizin “ akademik bir çatı merkezi” olarak değerlendirilmesini sağlayacaktır.
Genelde hemen her ülkenin, özelde ise her kurumun yeni işbirliği modelleri arayışına girdiği ve bu işbirliği modellerini hayata geçirdiği çağımızda, bizler de Türk dünyası olarak, çağın bu karakteristik özelliğine uyum sağlamak durumundayız. ‘dedi
TÜRK ÜNİVERSİTELER BİRLİĞİ’NİN BÖLGESEL İŞLEVİ
Türk Üniversiteler Birliğinin bölgesel işlevine de değinen Koçak, ‘Uyum sağlamakla da kalmayıp, bölgemizdeki değişimleri yöneten bir aktör haline gelmeliyiz. Şimdimizi ve geleceğimizi bizler biçimlendirmeli, her türlü oluşa bizler karar verip, tayini ve takdiri bizler belirlemeliyiz. Elbette şimdimize dair pek de parlak olmayan bir durumda olduğumuzu söylemek mümkündür. Hatta , ‘’ Adriyatik’ten Çin Seddi’ne uzanan Türk Dünyası gerçeğiyle ilgilenen çok sayıda birlik, vakıf, dernek veya ortaklık olmasına rağmen, amaçlanan hedeften oldukça uzakta bulunduğumuzu da söylemek mümkündür. Lakin bu olumsuzluklara boyun eğmek, onlarla yaşamak ve geleceğe bu olumsuzluklarla yürümek, biz üniversiteler için kabul edilebilir bir şey değildir. Başta da söylediğim gibi, henüz işin başında olmamıza rağmen, Birliğimizin Türk dünyasına yapacağı katkı ve kazanımların yarınlarımızı daha da aydın kılacağına olan inancım tamdır. ‘ diye konuştu.
DİL BİRLİĞİ, KÜLTÜREL SÖMÜRÜYÜ ORTADAN KALDIRACAKTIR
Türk üniversiteler Birliği misyon ve vizyonuna vurgu yapan Koçak, ‘ Öncelikli olarak, Türk Cumhuriyetlerindeki yükseköğretim sistem, program ve müfredatlarını tek bir çatı altında toplama girişimi sağlanmalı ve bu hayata geçirilmelidir. “Türklere ait dil, tarih, kültür, edebiyat, siyaset, ekonomi ve sosyal” alanlardaki işbirliklerinin alt yapısını da hazırlayacak olan ortak yükseköğretim sisteminin yanı sıra, dil birliğini sağlama girişimi ve elbette kültürel sömürüyü ortadan kaldırıcı diğer eğitsel yol ve yöntemlerin sağlanması da hedefler arasında olmalıdır. Bunlarla birlikte beyin göçünü önleyici tedbirlerin alınması ve üniversitelerimizdeki nitelikli bilim adamı sayısının artırılması gerekliliğine de işaret etmek gerekir. Türk cumhuriyetlerindeki tüm üniversiteleri temsil etme konum ve yetkinliğine de sahip olması hedeflenen birliğimizin, ayrıca Birleşmiş Milletler, OECD, Avrupa Konseyi ve UNESCO gibi kuruluşlarla da işbirliği yapıp, ortak çalışmalar gerçekleştirmesi önemli olacaktır.”dedi.
‘TÜRK MİLLETİ, YUKARIDA GÖK BASMASA, AŞAĞIDA YER DELİNMESE İLİNİ, TÖRENİ KİM BOZAR’
Tür üniversiteler Birliği Genel Kurulu’nda yaptığı sunumda Orhun Kitabelerinde yer alan ve Türk Milletine yol gösteren vecizeye de atıfta bulunan Koçak, ‘ Umudum odur ki, Gaspıralı İsmail Bey ‘in, ‘’ dilde, fikirde ve işte birlik ‘’ ülküsü Birliğimizin hedefleri ile gerçekleşecek, Orhun Kitabelerinde ki, ‘’ yukarıda gök basmasa, aşağıda yer delinmese Türk Milleti ülkeni, töreni kim bozar? ‘’ düsturu ise yine Birliğimizin ana gayesini teşkil edecektir. Bişkek toplantısında kabul edilen yönerge ve bugün görüşülecek olan öğrenci keneşi kurulması ve kalite güvence kurulu oluşturulması, toplantı karar tutanakları ve geleceğe yönelik kararların alınacağı toplantılar olacaktır” vurgusunu yaptı.