//GEÇİCİ ÇÖZÜMLER
Eğitim Bir-Sen Erzurum 2 Nolu Şube Başkanı Zinnur Şimşek, “Eğitim sistemimiz, ana sorunlarının gölgesinde, palyatif müdahalelerle yürütülmeye çalışılmaktadır. Eğitim sistemimizin en önemli problemi sınav ve dershane odaklı oluşudur. Şu an dershane sayısının ortaöğretimdeki okul sayısını geçmiş olması oldukça düşündürücüdür.” dedi. Sınav ve dershane odaklı olmaktan kurtulmanın yolunun, okullardaki yönlendirme çalışmalarının güçlendirilmesinden geçtiğini dile getiren Zinnur Şimşek, “Bireyin en önemli gelişim aşaması olan meslek seçimi, hayatı boyunca vereceği en önemli kararlardan biridir. Meslek seçiminin bilinçli bir yöntemle yapılması, hem kişi ve ailesi açısından hem de ülkenin geleceği açısından önem arz etmektedir. Meslek seçiminde öğrencinin bireysel özellikleri yanında ilgi, yetenek ve değerlerinin önemli olduğu, ailelerin ve öğretmenlerin bu noktayı göz önünde bulundurarak mesleki yönlendirme yapmaları önemlidir.” diye konuştu.
//ÖSYM’YE DUYULAN GÜVEN BÜYÜK YARA ALMIŞTIR”
Sınav sisteminin, adaletin terazisi gibi olduğuna dikkati çeken Başkan Şimşek, “Sistemin birikimi ölçme ve ölçütler çerçevesinde yerleştirme işleminde bulunma işlevine hangi ölçüde olursa olsun, bir müdahalede bulunulması kabul edilebilir, affedilebilir değildir. ÖSYM’nin sınavlarıyla belirlenen; iştir, aştır, ekmektir, yaşamdır. Bu hususta terazinin diline müdahalede bulunmak büyük ihanettir, emek hırsızlığıdır. Sınavlara hazırlanmak için ekonomik yük altına giren, gece gündüz ders çalışarak emek sarfeden ‘hak etmişlerin emeğinin birileri tarafından soruların sızdırılması suretiyle ‘hak etmemişlere aktarımı son derece aşağılık bir faaliyettir. Bugüne kadar ÖSYM’ye güvenilmiş, herkes, ağabey ve dayı arayışına girmeden, ancak sınavlara hazırlanmak suretiyle emeline ulaşabileceğinin bilincine varmış ve sistem oturmuştu. Bugün gelinen noktada yitirilen en önemli şey güvendir. Güvenin yitirilmiş olması kaosa davetiye çıkarmaktadır. ÖSYM yeniden organize edilmelidir. Bunun için de ilk olarak, bu kadar skandala rağmen hala o koltukta neden oturduğunu anlayamadığımız ÖSYM Başkanı derhal görevden alınmalıdır.” ifadelerini kullandı.
//EĞİTİMCİ AÇIĞI
Şimşek, KPSS sonuçları üzerindeki tartışma yüzünden 30 bin öğretmenin atamasının ertelenmesinin, eğitim ve öğretimin başlamasıyla öğretmen ihtiyacı olan okullarda ciddi sıkıntılar oluşturacağını vurguladı. Başkan Şimşek, “Bu sıkıntıları az da olsa giderecek olan ve 18 ile 27 Ağustos 2010 tarihleri arasında başvuruları kabul edilen 3 bin civarındaki kurumlar arası ilk atama, kurum içi atama, kurumlar arası yeniden atama, açıktan ilk atama, açıktan atama ve milli sporcuların ataması, KPSS ile ilgili soruşturmanın sonucu beklenmeden hemen yapılmalıdır. Tespitlerimize göre, Türkiye genelinde 149 bin öğretmen açığı bulunmaktadır. Bununla birlikte 250 ile 300 bin öğretmen adayı da atama beklemektedir. Öğretmen açığının giderilmesi için en az 100 bin öğretmen hemen atanmalıdır. Özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde öğretmen açığı oldukça fazladır. Bu yörelerde çalışan öğretmenlere ücret anlamında pozitif ayrımcılık yapılarak, illerin durumuna göre tazminat ödenmelidir. Derslik başına ortalama 28 öğrenci düşmesi için toplamda 76 bin dersliğe ihtiyaç bulunmaktadır. Bu açığın giderilmesi yönünde çaba gösterilmesi gerekmektedir. Eğitim kurumlarında, hizmetli yetersizliğinden dolayı temizlik ve hijyen yeterince sağlanamamaktadır. Okulların birçoğunda hizmetli bulunmamakta, her yıl açılan yüzlerce yeni okula yeterince hizmetli verilememektedir. Okullarda bulunan mevcut hizmetliler de verimli çalıştırılamamaktadır. Anadolu’nun birçok yöresinde temizlik konusunda durum bütünüyle içinden çıkılmaz bir haldedir. Bu nedenle, Bakanlık okulların temizlik sorununu çözmek için en az 30 bin hizmetli alımı yapmalıdır.” şeklinde konuştu.
//EĞİTİM BİR-SEN ARAŞTIRMA SONUÇLARI
Milli Eğitim Bakanlığı’nın, okullar açılırken, öğrencilerin güvenliği, yaşanan şiddet olayları, kantinlerde gıda güvenliği ve hijyeni sağlamak yönünde gereken tedbirleri alması gerektiğini vurgulayan Zinnur Şimşek, Bu konularla ilgili öğretmen ve öğrencilerle yaptığımız araştırmada çok çarpıcı sonuçlar ortaya çıktı. 17 ile 31 Mayıs 2010 tarihlerinde 12 ilde, 300 okulda, 600 öğretmen ve bin 200 ilk ve ortaöğretim öğrencisiyle yüz yüze yaptığımız “Okul Ortamının Güven ve Sağlık Yönünden Değerlendirilmesi” araştırmasına katılan öğrencilerin yüzde 74’ü, öğretmenlerin ise yüzde 62,3’ü okullarında şiddet olaylarının yaşandığını belirtiyor. Öğrencilerin yüzde 28,5’i okulda şiddete maruz kaldığını ifade ederken, öğretmenlerin yüzde 8,2’sinin okulda şiddete maruz kaldığı görülüyor. Öğrenciler, okulda maruz kaldığı bu şiddeti en fazla diğer öğrencilerin (yüzde 46) uyguladığını, daha sonra sırasıyla öğretmenlerin (yüzde 29,3), okul yöneticilerinin (yüzde 13,5), okul etrafında dolaşan ve öğrenci olmayan çocuklar ve gençlerin (yüzde 9,4) uyguladığını kaydediyor.” dedi.