Atatürk Üniversitesi Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi tarafından düzenlenen Öğretmen Okullarının 167.Kuruluş Yıl Dönümü kutlamaları, Atatürk Üniversitesi Kültür Merkezi A Salonun da gerçekleşti.
Programa Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Ali Yıldırım, İl Milli Eğitim Müdürü Yüksel Arslan ve Erzurum Büyükşehir Belediyesi Daire Başkanları katıldı.
YILDIRIM’IN MESAJLARI
Programın açılış konuşmasını yapan Atatürk Üniversitesi Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Yıldırım öğretmen adaylarına önemli mesajlar verdi. Yıldırım, çağdaş anlamda öğretmen okullarının ilki olarak kabul edilen Darülmuallim’in açılışının 167. yılı münasebetiyle düzenlenen toplantıya teşrif eden herkese teşekkür etti.
EĞİTİMLE AMAÇ
Eğitimle asıl amaçlanan insanı daha da, onun doğuştan sahip olduğu bazı yeteneklerini ortaya çıkarmak ve geliştirmek olduğunu belirten Prof.Dr. Ali Yıldırım, eğitimin aynı zamanda insanın, insanlık vakarına yakışır nitelikli bir hayat sürdürmesini amaçladığını söyledi. Yıldırım bütün bunların geliştirilmesi için eğitimin işin ehli kimselerce, yani öğretmenler tarafından verilmesi gerektiğini hatırlattı.
ÖĞRETMEN YETİŞTİRME MODELLERİMİZ
Yıldırım konuşmasına şöyle devam etti. “ Öğretmen yetiştirme modellerimiz çeşitli aşamalar ve gelişmelerle günümüze kadar gelmiştir. 167 yıllık bu süreçte, Dârulmuallim’den sonra kız öğretmen okulu olan Dârulmuallimat, Dârulmuallimin-i Sıbyan ve Dârulmuallimin-i İdadi gibi öğretmen okulları da açılmıştır. Cumhuriyet dönemine geçilirken, toplumun yüzde 10’u bile okuryazar olmadığı için öğretmen yetiştirme konusu en büyük öncelikler arasında yer almıştır. Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk “Başöğretmen” unvanı ile karatahta başında halka ders vermiş, toplumun eğitimi için büyük çaba harcamıştır. Ülkemizde tarihsel süreç içinde çeşitli öğretmen yetiştirme modelleri denenmiş ve uygulanmıştır. Dârulmuallimin-i Rüştiye denilen Dârulmuallimin mektepleri, rüştiyelere erkek öğretmen yetiştirmek için 16 Mart 1848 de açılmıştır. Bu tarih, öğretmen okullarının kuruluş tarihi olarak kabul edilmektedir.
“ÖĞRETMENLİK ÖZEL EĞİTİM GEREKTİREN İHTİSAS MESLEĞİDİR”
Öğretmenlik mesleğinin hassasiyetine de vurgu yapan Prof. Dr. Ali Yıldırım konuşmasına şöyle devam etti; “Öğretmenlik mesleğinin doktorluk, mühendislik, veterinerlik vb. mesleklerde olduğu gibi özel eğitim gerektiren bir ihtisas mesleği olduğunu bilmek gerekir. Değişen toplum şartları ile birlikte eğitim kurumlarının da kendilerini yenilemeleri ve bazı yapısal değişikliklere gitmeleri zorunludur. Bu bağlamda 167 yıllık süreçte çok sayıda öğretmen yetiştiren eğitim kurumlarının açılmış olması, bir zenginlik olarak da değerlendirilebilir. Ancak “Ağaç kökü üzerinde gelişir.” düşüncesinden hareketle, değişiklikler yapılırken daha önceki tecrübelerden azami ölçüde faydalanılmasının, yeni kurulan kurumların işlevini çok daha etkili bir şekilde icra etmesine neden olacağı aşikârdır. Bu durum sürdürülebilirlik açısından da önemlidir. Sevgili öğretmen adayları; Sizler, her gün bilgilerinizi yenilemeli ve okuyan, düşünen, sorgulayan ve araştıran gençler olarak yeni bilgi kanallarına ulaşmayı, bir yaşam tarzı olarak benimsemelisiniz. Bu sorumluluğun farkında olduğunuza ve bu görevin üstesinden başarı ile gelebilecek potansiyele sahip bulunduğunuza gönülden inanıyoruz.”
ARSLAN’IN MESAJI
Öğretmen adaylarına önemli mesajlar veren İl Milli Eğitim Müdürü Yüksel Arslan, öğretmen adaylarının atama kaygılarına değindi. Yüksel Arslan “Öğretmen mesleği çok fedakârlık isteyen bir meslektir. Okulu bitirdiğinizde, eğitimlerinizi tamamladığınızda beraber çalışacağımız aday arkadaşlarımızsınız. Bakanlığımız ve adaylar arasında zaman zaman farklı iletişim araçları kullanılmaya çalışılıyor. Ülkemizde eğitim fakülteleri çok sayıda öğrenmen adayı mezun ederken, ne yazık ki bunların ancak bir kısmı, öğretmenlik mesleğine atanabiliyor. Bakanlığımız 2015 yılı atamaları için 47 bin kadro tahsis etti. Bakanlığımızın yeni getirdiği sistemle, öğretmenlik sınavında, en az 15 alanda herkes kendi alanının sorularıyla test ediliyor. Başarılı olanlar, öğretmen olarak yoluna devam ediyor.”
Program sonunda, Kâzım Karabekir Eğitim Fakültesi öğrencileri tarafından Türk Halk Müziği Konseri verildi.