Eli kanlı terör örgütü PKK tarafından oğlu kaçırılan Diyarbakırlı Celil Bektaş, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Genel Merkez binası önünde oturma eylemi yaptı.
Diyarbakırlı Celil Bektaş’ın oğlu Yusuf Bektaş, 5 Mayıs 2019 tarihinde izlemek için gittiği futbol müsabakasının ardından PKK terör örgütü tarafından kaçırıldı. Oğlunun kaçırılmasından HDP’yi sorumlu tutan baba Celil Bektaş, ilk olarak HDP’nin Diyarbakır İl Binası önünde oturma eylemlerine başladı. Ardından Bektaş’ın yeni adresi, Ankara'da bulunan HDP Genel Merkez Binası önü oldu. Oğlunun nerede olduğunun hesabını sormak ve geri getirilmesi için Diyarbakır’da eylem yapmaya başlayan Bektaş, HDP’li yetkililerden ‘Oğlun şerefli yolda’ cevabını aldı. Daha sonra Bektaş, Eli kanlı PKK terör örgütünün kendisine oğlunu aramamasını, oğlunun öldüğünü ve bu davadan vazgeçmesini söylediğini belirtti.
“Ben bu çocuğu HDP için büyütmedim”
Oğlu Yusuf Bektaş’ın Suriye’de olduğuna dair haber geldiğini belirten baba Celil Bektaş, “Yanından gelen çocukla görüşüyoruz biz her zaman. Benim oğlumun yanından 3 kişi geldi. Benim oğlum gönüllü gitmişse onu da kabul ediyorum ama benim oğlum nerede? Neden bir haber alamıyorum? Ben bu çocuğu HDP için büyütmedim. Ben inşaat işiyle uğraşan bir insandım. Ben hiçbir zaman Kürt olduğumu inkar etmedim. Diyarbakır’da Kürdüm, Ankara’da Türk’üm, Trabzon’da Laz’ım. Böyle bir Kürt sorunu yok, bunlar yalan söylüyorlar, Kürtleri kandırıyorlar. Eğer ki Kürt davası var ise kendi çocuklarını göndersinler. Onların çocukları Avrupa’da” diye konuştu.
“Benim gücüm olsaydı, param olsaydı benim oğlum gidemezdi”
Oğlu Yusuf Bektaş'a ait kimliği ve montu HDP il Binası'nda bulduğunu ifade eden Bektaş, "Bana sabret dediler. Suriye’ye gittim. Oğlumun izini bulamadım. Yetmedi benden para istediler. Benim gücüm olsaydı, param olsaydı benim oğlum gidemezdi. Bunu herkes böyle bilsin” dedi.
“Ya benim ölümüm ya da benim oğlum”
Baba Celil Bektaş, oğlu Yusuf Bektaş'tan hala haber alamadığını vurgulayarak, "Bana ölümünü atıyorlar. Biz kemiğini istiyoruz. Ölüsünü ya da dirisini istiyoruz. HDP’ye sesleniyorum; Sen de Kürtçülük varsa oğlumu geri getir. Bana oğlumdan haber verin. Oğlum gelene kadar ben buradan kalkmayacağım. Ya benim ölümüm ya da benim oğlum. Beni hiçbir güç durduramaz, sabır kalmadı” ifadelerini kullandı.