OSMANLI HOŞGÖRÜSÜ
Atatürk Üniversitesi (AÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Erol Kürkçüoğlu, yaptığı açıklamada, Osmanlı İmparatorluğu bünyesindeki Ermeni, Rum, Arap ve Yahudi azınlıklara, Türklerin sahip oldukları siyasi, dini, iktisadi ve sosyal her türlü hakkın verildiğini söyledi.
Osmanlı İmparatorluğu'nda Ermeniler, 22 bakanlık ve 33 milletvekilliği ile 21 paşa, 7 büyükelçi, 11 başkonsolosluk ve 41 yüksek memurluk makamında görev yaptılar.
Atatürk Üniversitesi (AÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Erol Kürkçüoğlu, yaptığı açıklamada, Osmanlı İmparatorluğu bünyesindeki Ermeni, Rum, Arap ve Yahudi azınlıklara, Türklerin sahip oldukları siyasi, dini, iktisadi ve sosyal her türlü hakkın verildiğini söyledi.
SEÇME SEÇİLME HAKKI
Kürkçüoğlu, Osmanlı döneminde demokrasinin vazgeçilmez unsurlarından birisi olan mebuslar meclisinde azınlıklara seçme ve seçilme hakkının tanıdığını belirterek, şunları kaydetti: ''Osmanlı Mebuslar Meclisi bünyesinde çeşitli milletlerden mebusların bulunması ülkede çok ileri seviyede demokrasinin bulunduğunun bir göstergesidir. İngiltere ve Fransa gibi ülkelerin parlamentolarında İngiliz ve Fransız olmayanların dışındakilere parlamentoya girme hakkı tanınmazken, Osmanlı azınlıklara seçme ve seçilme hakkını vermiştir. Fransa bugün bile azınlıkları yok saymaktadır.
Ancak ne yazık ki azınlık mebuslar devletin menfaatine hareket etmemişlerdir. Özellikle milleti sadıka olarak görülen Ermeniler, tarih boyunca Türklere ihanet etmiştir.''
Osmanlı İmparatorluğu'nda 1876 Mebuslar Meclisi'nde 12, 1908 Mebuslar Meclisi'nde ise 11 Ermeni mebusun yer aldığını belirten Kürkçüoğlu, ayrıca Ermenilerin 22 bakan, 33 milletvekili, 21 paşa, 7 büyükelçi, 11 başkonsolos ve 41 yüksek memurluk makamında görevlendirildiklerini ifade etti.
ERMENİ MEBUSLARIN TUTUMU.
Kürkçüoğlu, Osmanlı Mebuslar Meclisi'nde özellikle Ermeni mebusların tutumunun devletin zararına olduğunu belirterek, Erzurum mebusu Karakin Pastırmacıyan'ın Erzurum ve çevresindeki tüm Taşnak çetelerini örgütlemesinin buna en iyi örnek olduğunu söyledi.
Pastırmacıyan'ın Alaca, Yeşilyayla, Cinis, Tımar, Ilıca, Tepeköy, Yanıkdere, Ezirmikli Osman Ağa ve Mürsel Paşa konaklarında savunmasız Müslüman Türk ahalisinin katledilmesinden sorumlu olduğunu belirten Kürkçüoğlu, ''Ancak Pastırmacıyan Batum'da tutuklandığında ona yine Osmanlı İmparatorluğu yardım etmiş ve serbest bırakılmasını sağlamıştır'' diye konuştu.
Osmanlı ekonomisinin Rum, Ermeni ve Yahudilere teslim edildiğine dikkati çeken Kürkçüğlu, şöyle devam etti:
''Azınlıklara her türlü hakkı ve hoşgörüyü tanıyan Osmanlı ne yazık ki karşılığını alamamıştır. Azınlıklar ve özellikle de Ermeniler, yabancılarla işbirliği, Ruslara ajanlık ve Doğu Anadolu'da savunmasız halka saldırılar yapmışlardır. Ayrıca azınlıklar, uluslararası antlaşmalarda İngiltere, Fransa ve Rusya'nın yanında yer alma ve devlet ekonomisinin çöküşünü hazırlamada da etkili olmuşlardır.''
SİCİLYALI TÜRKOLOG PAMPANNİ
Kürkçüoğlu, Osmanlı'nın uzun yıllar farklı etnik kimliğe sahip milletleri birarada tutmasının en önemli sırrının barış ve hoşgörülü yaklaşımı olduğunu belirtti.
Osmanlı'nın bu yönünün Sicilyalı Türkolog Giovani Pampanni'nin de dikkatini çektiğini belirten Kürkçüoğlu, Pampanni'nin Osmanlı için ''Barış ve hoşgörü içinde birlikte yaşamak konusunda bugün dünya Osmanlı'nın çok gerisindedir'' sözünü söylediğini kaydetti.
Kürkçüoğlu, Pampanni'nin çok orijinal bir tahlil yaptığını belirterek, ''Pampanni'nin sözü geçerliliğini günümüz şartlarında da sürdürmektedir. Kimse bunu göz ardı edemez'' diye konuştu.