ETSO Yönetim Kurulu Başkanı Cindilli:
Erzurumlu vergi konusunda ciddidir”
Erzurum Ticaret ve Sanayi Odası (ETSO) Yönetim Kurulu Başkanı Muammer Cindilli ile kentteki son ekonomik gelişmeleri değerlendirdik. Maliye Bakanı Unakıtan’ın Erzurum gezisini değerlendiren Cindilli, sanayi olmamasına karşın vergi ödemede herkesimin üzerine düşeni yaptığını, zor şartlara rağmen Erzurumlunun vergisini ödediğini söyledi.
Maliye Bakanına vergi konusunda sorulan soruyu ve verilen cevabı abartılı bulduklarını belirten Cindilli, “Vergi konusundaki sorulan soruyu da, alınan cevabı da abartılı bulduk. Bu konuda daha rasyonel davranılabilirdi. “Erzurumlu vergisini ödemiyor” dediğinize kentteki mükellefe haksızlık etmiş olursunuz. Kurumlar vergisinde istenilen oranda tahsilat yapılamayabilir. Genel merkezi olan büyük işletmelerin vergisi batı kentlerine gidiyor.Bu kentte yoğun sanayi işletmeleri çoğunlukta değil, fakat doğrudan vergilerde ülke ortalamasında vergi veriliyor. Lala Paşa Camisi’ndeki kitabe yanlış yorumlanmıştır, “Erzurum’dan hiç kimse vergi almasın” yaklaşımı doğru bir yaklaşım değildir” diye konuştu.
KONAKLI’NIN HAYATA GEÇİRİLMESİNİ İSTEDİK
Maliye Bakanı Unakıtan’dan Konaklı bölgesinin alt yapı çalışmalarının bitirilmesini talep ettiklerini belirten Cindilli, “ Sayın bakandan kent turizm vizyonu açısından on derece önemli olan Konaklı bölgesinin alt yapı çalışmalarının bitirilmesini istedik. Sayın bakan 15 milyon dolarlık özel teşebbüs yatırımını Erzurum’a yönlendirmek için yoğun gayret içerisinde olacaklarını söyledi. Konunun takipçisi olmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
MAKRO BAZDAKİ GELİŞMELER YEREL BAZDA HİSSEDİLMİYOR
Ekonomi politikasıyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Cindilli “Ekonominin yön değiştirmesi açısından söylemler ve beklentiler çok önemli. Makro bazda enflasyonun düştüğü, ihracatın arttığı, büyümenin gerçekleştiği yönünde değerlendirmeler yapılıyor ve bu durum ekonomideki hedeflere ulaşılması adına sevindirici bir gelişme. Ancak yerel ölçütte makro çaplı iyileşmelerin yansımasını göremiyoruz. Cari açık, dış ticaret açığı ve işsizlik ise olumsuzluk hanesinde zikrediyor ve yerel ekonomide bu olumsuzlukların yansımasını yaşıyoruz. Bütün bunlar paralelinde ekonomide politikasında makro bazda başarının ve olumlu havanın yerel bazda görülmediğini görüyoruz” dedi.
ERZURUM’UN KALKINMA REÇETESİ
Geri kalmışlık ve kalkınmışlığın bir bütün olduğunu belirten Cindilli, “Öncelikle herkesin bu noktada hem fikir olması gerekiyor. Dengeli bir ekonomik modelde, şehir açısından önde gelen bütün sektörlerin eşit oranda kalkınması gerekiyor. Şehirde tarım ve hayvancılık ile turizmde önemli bir potansiyel var. Önemli olan bu potansiyellerin iyi değerlendirilmesi. Erzurum’da gelişmekte olan sektör Turizmdir. Yani hizmet sektörü. Gez Yaylası’nın Konaklı Bölgesi’nin kayak turizmi ile ilgili yapılanması söz konusudur. Gez Yaylası’nda Özel idare, ETSO, üniversitenin paydaş olduğu ve AB fonlarınca desteklenen, alt yapı çalışması başlamış durumda. Konuyla ilgili olarak Maliye bakanımızdan da destek sözü aldık.Kayak turizmi için gelişmeler olumlu bir seyir izliyor. Konaklı ile ilgili hazırlanan master plan çerçevesinde yatırımların bir önce başlaması gerekiyor. İl ekonomisi için temel oluşturan Tarım ve hayvancılık daha fazla desteklenmelidir. Tarım sektöründeki Doğrudan Gelir Desteği uygulamasına da üretimi teşvik edecek bu tip projeler uygulanması gerektiği kanaatindeyiz. Kent açısından önemli bir diğer projede ikinci üniversitenin bir an önce kurulmasıdır. Erzurum’da kamu yada özel ikinci üniversiteye ihtiyaç var. İkinci üniversitenin kurulması büyük önem teşkil ediyor. Kent ekonomik sıralamada hak ettiği düzeyde değil. İkinci üniversitenin kurulması için herkes yoğun bir çaba içinde olmalı” dedi.
TEŞVİKTEN UMUTLUYUZ
Teşvik yasasındaki il sayısının 49’a çıkması bu alandaki en büyük yanlışlardan birisi olduğunu belirten Cindilli, “ Teşvik yasası kapsamında yatırımları artıracağından yine de umutluyuz. İl sayısının 49’a çıkması ile doğu ile batı arasındaki kalkınmışlık farkı iyice göz ardı edilmiş olmasına rağmen, ilimizde 5 yatırım gerçekleşti. Yatırımcı teşvik yasasındaki revizyonu büyük umutlarla bekliyordu. Fakat bu konuda hiç bir gelişme yaşanmadı ve teşvik kapsamında olan batıdaki iller daha fazla yararlanıyor. Yasadan yararlanacak işyerlerindeki işçi sayısı 30 ile sınırlandırıldı. Bu durum haksız rekabeti artıracak nitelik taşıyor. Bizim talebimiz Erzurum’un kalkınması adına sektörel ve mahalli teşvik uygulamasının yapılması idi. Sektörel teşvik, sektörlerin sorunlarına çözüm üreterek, ekonominin genelinde bir iyileşme sağlayabilirdi. Mahalli teşvik uygulaması da yine kentlerin öncelikli sektörlerinin sorunlarına çözüm üretmek ve destek vermekle gerçekleştirilebilirdi” diye konuştu.