Hacı Bektaşı Veli Anadolu Kültür Vakfı Başkanı Sadık Düzgün, "Herkesin gözleri açık olmalıdır. Bizleri birbirimize kim düşürmek istiyorsa dikkat etmeliyiz." dedi.
Erzincan'daki Ergenekon soruşturması kapsamında hazırlanan ve Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianamede, Erzincan'da Alevi-Sünni kavgası çıkarılmak istendiği iddiaları yer almıştı. İddianamenin ek klasörlerinde ise Erzincan'daki Alevi dedelerinin isimleri ile cemevinin krokisi çıkmıştı.
//AYIRIMCILIĞA KARŞIYIZ
CİHAN muhabirine konuşan Alevi kanaat önderlerinin bir bölümü, Alevi ve Sünniler arasındaki birlikteliğe dikkat çekti. Hacı Bektaşı Veli Anadolu Kültür Vakfı Başkanı Sadık Düzgün, Hacı Bektaşı Veli'nin inanç prensibinde eline, beline, diline, işine, aşına sahip olmanın bulunduğunu belirtti. Düzgün, bu inanç prensibinden hareketle Cem'e gelenlere, vatanına ve milletine faydalı olmalarını önerdiklerini söyledi.
//ÖNCE DEVLET, ÖNCE MİLLET
Düzgün, "Dualarımızda yüce Rabbim çocuğumuza zihin açıklığı versin. Sınavında başarılı olsunlar. Önce ailelerine sonra vatanına milletine faydalı olsunlar. Cemlerde 'Alevi-Sünni ayrımı yapmayın. Biz Aleviliğimizi, onlar Sünniliğini yaşasın. Kimse kimseye baskı yapmasın.' diyoruz. Herkesin gözleri açık olmalıdır. Bizleri birbirimize kim düşürmek istiyorsa dikkat etmeliyiz. Yüzyıllarca birlikte yaşamışız. Bizi gaza getirip birbirimize düşürmek isteyenler olabilir, her iki kesim de dikkatli olmalıdır." dedi.
//ORTAK İMAN
Alevi ve Sünnilerin sadece yol ve mezhep konusunda ayrı olduklarını dile getiren Hamza Özyıldırım ise "Tarih boyunca Aleviler Sünniler için, Sünniler de Aleviler için 'onlar şöyle yapıyorlar' diye yakıştırmalarda bulunmuş. Allah'ın bir olduğuna, Peygamberin (SAS) hak olduğuna ve Kur'an'ın getirdiğine iman ettiğimize inanıyorsak demek ki burada birleşiyoruz. Bir tek yolda, mezheplerde ayrılıyoruz. Dinde ayrılmıyoruz. Biz Hz. Peygamber'in soyunun geldiği İmam Caferi Sadık'ın yolundan gidiyoruz. İmam Azam Ebu Hanife'de Caferi Sadık'ın öğrencisi. İslamiyetin içine lekeyi bırakan Ebu Süfyan, Muaviye, Yezid gibilerdir. Kur'an her şeyin başı. Kur'an ilimdir. Ama biz ilmin yolundan gitmiyoruz. Dedesi olsun, hocası olsun tam her şeyi söylemiyoruz. Herkes yoluna sahip olursa ne Alevilik ne Sünnilik kalır, herkes kardeş olur. Alevilikte eline, beline, diline sahip olma diye birşey vardır. Buna dikkat eden insan kötü bir şey yapabilir mi? Diline sahip olan insan yalan söyleyemez. Buna dikkat etmeyen hangi sıfatla Allah'ın karşısına çıkacak?" ifadelerini kullandı.
Hasan Ağırgöl Dede ise birlik beraberliği şu sözlerle anlattı: "'Sevgi, saygı kaynaşır ocağımızda, bülbüller zevke gelir ötüşür bağımızda, aslanlar ceylanlar hepsi dosttur bizim kucağımızda'. Alevi ve Sünni olsun bir dindar vardır bir de dinci vardır. Her iki kesimin dincisi ortalığı karıştırmak ister. Dindarın hem duası hem de bedduası geçer. Onun özünde Allah vardır. Secde ve rükü ettiğinde Allah vardır. Kendini Allah ile görüyor."