İstiklal Marşı'nın kabulünün 89. yıldönümü Erzurum'da Sağlık Bakanı Recep Akdağ'ın da katılımıyla Erzurum Lisesi salonunda düzenlenen programla kutlandı.Erzurum Milli Eğitim İl Müdürlüğü tarafından İstiklal Marşının kabulü ve Mehmet Akif Ersoy'u anma programı düzenlendi. Programa Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Vali Sebahattin Öztürk'ün yanı sıra çok sayıda öğrenci ve vatandaş katıldı.Erzurum İl Milli Eğitim Müdürü Fevzi Budak, Mehmet Akif Ersoy'un hayatını ve eserlerini konu alan bir konuşma yaptı.
//YOĞUN İLGİ
Erzurum Valisi Sebahattin Öztürk'te, İstiklal Marşı'nın TBMM'de kabulünün 89. yıldönümünü kutlamanın ve Milli Şair Mehmet Akif Ersoy'u yad etmenin onuru yaşadıklarını söyledi.Daha sonra kürsüye gelen Bakan Akdağ, programda yaptığı konuşmada anma günlerinin yapılması gerektiğini ancak sadece anmakla değil Ersoy'un istiklal marşında değindiği bayrak sevgisi, milliyetçiliği, vatan sevgisini herkesin hareketleriyle de yaşaması gerektiğini ifade etti.
Programda daha sonra Atatürk Üniversitesi Öğretim görevlilerinden Yrd. Doç. Dr. Nesrin Feyzioğlu, tarafından Mehmet Akif Ersoy'un edebi kişiliği ve sanatı konulu bir sunum yapıldı.
MEHMET AKİF ERSOY KİMDİR:
"İstiklâl Marşı şairi. Asıl adı Mehmet Ragif olan Mehmet Akif 1873 yılında İstanbul'da doğdu. Annesi Emine Şerife Hanım, babası Temiz Tahir Efendidir. İlk tahsiline Emir Buhâri Mahalle Mektebinde başladı. İlk ve orta öğrenimden sonra Mülkiye Mektebine devam etti. Babasının vefatı ve evlerinin yanması üzerine mülkiyeyi bırakıp Baytar Mektebini birincilikle bitirdi. Tahsil hayâtı boyunca yabancı dil derslerine ilgi duydu. Fransızca ve Farsça öğrendi. Babasından Arapça dersleri aldı. Ziraat nezaretinde baytar olarak vazife aldı. Üç dört sene Rumeli, Anadolu ve Arabistan'da bulaşıcı hayvan hastalıkları tedâvisi için bir hayli dolaştı. Bu müddet zarfında halkla temasta bulundu. Akif'in memuriyet hayatı 1893 yılında başlar ve 1913 târihine kadar devam eder. Memuriyetinin yanında Ziraat Mektebinde ve Darulfünun'da edebiyat dersleri vermiştir. 1893 senesinde Tophane-i Amire veznedarı Emin Beyin kızı İsmet Hanımla evlendi. Akif okulda öğrendikleriyle yetinmeyerek, dışarıda kendi kendini yetiştirerek tahsilini tamamlamaya, bilgisini genişletmeye çalıştı. Memuriyet hayatına başladıktan sonra öğretmenlik yaparak ve şiir yazarak edebiyat sahasındaki çalışmalarına devam etti. Fakat onun neşriyat alemine girişi daha fazla 1908'de İkinci Meşrutiyetin ilanıyla başlar. Bu tarihten itibaren şiirlerini Sırat-ı Müstakim'de yayınlanır. 1920 tarihinde Burdur Mebusu olarak Birinci Büyük Millet Meclisine seçildi. 17 Şubat 1921 günü İstiklal Marşı'nı yazdı. Meclis 12 Martta bu marşı kabul etti. 1926 yılından itibaren Mısır Üniversitesinde Türkçe dersleri verdi. Derslerden döndükce Kur'an-ı kerim tercümesiyle de meşgul oluyordu, fakat bu sırada siroza tutuldu. Önceleri hastalığının ehemmiyetini anlayamadı ve hava değişimiyle geçeceğini zannetti. Lübnan'a gitti. Ağustos 1936'da Antakya'ya geldi. Mısır'a hasta olarak döndü. Hastalık onu harab etmiş, bir deri bir kemik bırakmıştı. İstanbul'a geldi. Hastanede yattı, tedavi gördü. Fakat hastalığın önüne geçilemedi. 27 Aralık 1936 tarihinde vefat etti. Kabri Edirnekapı Mezarlığındadır. Mehmed Akif milletini ve dinini seven, insanlara karşı merhametli bir mizaca sahip, şair tabiatının heyecanlarıyla dalgalanan, edebi bakımdan kıymetli şiirlerin yazarı meşhur bir Türk şairidir. İstiklal Marşı şairi olması bakımından da "Millî Şair" ismini almıştır. Şairin en büyük eseri Safahat genel adı altında toplanan şiirleri şu 7 kitaptan oluşmuştur"