DOĞU’NUN DOĞAL ZİYNETİ
Gürcistan'ın Tiflis Üniversitesi'nden gelen Biyolog Lexo Gavashelıshvılı ve Kuzey Doğa Derneği Başkanı ABD Stanford Üniversitesi Ekoluğu Dr. Çağan Şekercioğlu, İl Çevre ve Orman Müdürlüğü Doğa Koruma ve Milli Parklar Şube Müdürü Murat Doğanay ile birlikte Milli Parka giderek incelemede bulundular. Ziyaretçiler; alanda yaptıkları çalışmalar sırasında bir gün içinde kar, yağmur, dolu ve güneşle birlikte dört mevsimi bir arada yaşadılar. Şifalı suları, çağlayanları, dere ve çayları ile dikkat çeken Milli Parkın; doğal dokusu, şifalı kaynakları ile sarıçam ormanları ziyaretçileri hayran bıraktı. Aniden bastıran doludan kaçan ziyaretçiler renkli ve keyifli bir gün geçirmenin zevkini doyasıya tattılar.
SARIKAMIŞ ALLAHUEKBER DAĞLARI MİLLİ PARKI
Sarıkamış Allah-u Ekber Dağları Milli Parkı, Anadolu'nun kuzeybatısında Erzurum ve Kars İlleri sınırları içerisinde, Anadolu Yaylasından Kafkaslara geçiş bölgesi olarak adlandırılan Trans Kafkasya Bölgesi içerisinde kalmaktadır. Sarıkamış'taki Milli Park alanının iki kaynak değeri bulunmaktadır. Bunlardan birincisi; Sarıçam ağaç türünün bu bölgede en yüksek rakımda yayılış göstererek optimal kuruluşta saf sarıçam meşcereleri oluşturmasıdır. Ülkemizde 2 bin 100-2 bin 200 metre yüksekliklerden sonra
başlayan doğal olarak ağaç bulunmayan yüksek dağ basamağında (alpin zon) çayır otları ve bazı ardıç türlerinden oluşan kısa boylu bitki türleri yetişmektedir. Sarıkamış Ormanlarını oluşturan Sarıçam bu bölgede optimum yayılıştadır yani Alpin zonda en iyi gelişime sahiptir. Kaynak değerlerinden birini oluşturan ormanlık alanlar saf sarıçam eşceresi ve çam türlerinin arasında çok az miktarda titrek kavak ve adi ardıç türlerinden oluşmaktadır.
SARIKAMIŞ HAREKATI
Milli Parkın ikinci ve en önemli kaynak değeri ise Allah-u Ekber Dağlarında 1914-1915 yıllarında Sarıkamış Harekatı olarak bilinen harekatın gerçekleştiği alanları oluşturmasıdır. Sarıkamış ve çevresi, Kafkaslar ve Anadolu arasında bir geçiş yolu olması sebebiyle geçmişten günümüze kadar çeşitli uygarlıklara ve istilalara sahne olmuştur. Bölgede yaşamış olan en eski kavimler Hurriler ve Urartulardır. Bölge İskitler, Persler, Bizanslılar, Hazarlar ve Arap hakimiyeti ve 1048 yılından itibaren Türk
Boylarının hakimiyeti altına girmiştir. Bölgede hükümranlık sürmüş Türk Boyları, Saltuklu Selçukluları, İlhanlılar, Karakoyunlu, Akkoyunlu Devletleri ile Osmanlı İmparatorluğu'dur. Osmanlı İmparatorluğu ile Ruslar arasında gerçekleşen savaşlar bölgenin en önemli olaylarıdır. 1877-1878 yıllarında gerçekleşen ve tarihte 93 Harbi olarak bilinen Osmanlı-Rus savaşlarında Rus ordularının yenilmesine rağmen, diğer cephelerde yenilen Osmanlı Devleti harp tazminatı olarak Kars, Ardahan ve Batum çevresini
Ayastafanos ve Berlin antlaşmaları ile Ruslara bırakmıştır. 1. Dünya Savaşının başlaması ve Osmanlı Gemilerinin Sivastapol'u bombalamasının ardından 1 Kasım 1914 tarihinde Rus orduları Anadolu'yu ele geçirmek maksatlı olarak yeniden saldırıya geçmiş ve 6 gün süren Köprüköy Muharebeleri yaşanmıştır. Bu sırada Kafkas Cephesindeki harekatı yakından takip eden Başkomutan Vekili Enver Paşa doğudaki Rus kuvvetlerini çok zayıf görüyor yapılacak bir taarruzla Doğu Anadolu'da kaybedilen toprakların geri alınmasını
ve müteakiben harekatın Kafkasya'ya aktarılmasını mümkün görüyordu. İşte bu düşünce ile 22 Aralık 1914 ile 19 Ocak 1915 tarihleri arasında Kafkas Cephesinde cereyan eden Türk-Rus savaşlarına 'Sarıkamış Harekatı' denilmektedir. Bu harekat düşmanın Türk topraklarından çıkarılmasını öngörmüş, binlerce Türk evladının Sarıkamış dolaylarında canlarını vatan uğrunda seve seve vermeleri ile sonuçlanmıştır. Askeri tarihimizde bu harekat, Rus ordusunu imha etmek için geniş bir çevirme manevrası, muharebesi olarak
anılır. Osmanlı Devleti harbe; 1878'den beri Rus işgali altında bulunan Kars, Sarıkamış, Ardahan gibi doğu illerimizi geri almak, Doğu Avrupa'da Ruslarla harp halinde olan Almanlar'a yardım etmek, kazanılacak bir zaferle Kafkaslar ve Orta Asya'daki Türk illerinin kapısını açmak maksatlarıyla, başta Ever Paşa olmak üzere iktidarda bulunan İttihatçılar tarafından sokulmuştur. Yavuz ve Midilli adı verilen iki Alman zırhlısının, Karadeniz'deki Rus limanlarını bombardıman etmesi üzerine Rusya'da buna karşılık
olarak 30 Ekim 1914 tarihinde Doğu Anadolu'ya taarruza başlamıştır. Bu taarruz sonucunda 3-9 Kasım tarihlerinde meydana gelen Köprüköy Muharebeleri gerçekleşmiştir. Köprüköy Muharebelerini kazanan Üçüncü Ordu Komutanı Hasan İzzet Paşa, ordunun durumunu ve yaklaşan kış aylarının bölgede oldukça zorlu geçtiğini bildiğinden harekata devam etmemiştir. Harbiye Nazırı Enver Paşa, bu mevsimde harekat yapılamayacağı, taarruzun bahara bırakılması tavsiyesinde bulunan Hasan İzzet Paşayı görevden alarak yerine kendisi
geçmiştir. Yine aynı ordu ile ki bu ordu Arabistan'dan geri çekilen ve sıcak iklime alışık ve teçhizat yönünden de kış şartlarına hazırlıksız olan ordudur. Üçüncü Ordu, 'Sarıkamış Çevirme ve Kuşatma Harekatına' 24 Aralık 1914 günü başladı. 24 Aralık günü başlayan bu harekatın planlanan güzergahı yaklaşık 3 bin 100 metreye ulaşan Allah-u Ekber Dağlarını geçerek Sarıkamış'a ulaşmaktı. İşte bu güzergah üzerinde Aralık ayında eksi 40 derece soğukta, kışlık teçhizatı bulunmayan 3. Ordunun kaybı büyük olmuştur.
26 Aralık 1914 günü birliklerimiz bütün gayretlere rağmen tabiat şartları ile boğuşarak 11 saatte Allah-u Ekber Dağlarının zirvesine ulaştılar ancak buraya ulaştıklarında korkunç bir kar fırtınası ile karşılaştılar. Bu fırtına Mehmetçiğin ilerlemesini imkansız kılıyordu. 10. Kolorduda görevli bir subayın o gün yaşananlarla ilgili ifadesi 'Yol kenarında karın içine çömelmiş bir er bir yığın karı kollarıyla kucaklamış titreyerek, feryat ederek dişleriyle kemiriyor, tırnaklarıyla kazıyordu. Kaldırıp yola sevketmek istedim, er önceki hareketini, feryadını, dişleriyle ve tırnaklarıyla çabalamasını hiç bozmadı ve beni hiç görmedi, belli ki aklını kaybetmişti. Bu şekilde biz belki 10 binden fazla insanı bir günde karların altında bıraktık ve geçtik' olmuştur. Sarıkamış Harekatı 22 Aralık-19 Ocak tarihleri arasında gerçekleşmiş, Türk ve Rus ordularının inanılmaz bir direnme ve istikrarla savaştıkları muharebedir. Bu muharebelerde dondurucu soğuk, kar, açlık, hastalık ve ikmal güçlerinin yetersiz olması sebebiyle
Ordumuz yaklaşık 90 bin mehmetçiğini kaybetmiştir. Bu muharebede Türk Ordusunu soğuk ve açlık yenmiştir. Türk askerinin Sarıkamış'ta göstermiş olduğu metanet, sabır ve özveri çok yüksektir ve her türlü takdirin üzerindedir.
MİLLİ PARKIN KAYNAK DEĞERLERİ
Savaşların ve trajedilerin en yoğun yaşandığı bir bölge olması nedeniyle, Şehitliklerin çoğunluğu Sarıkamış ilçesi yakınlarında bulunmaktadır. Bu şehitlikler arasında en önemlisi Allah-u Ekber Dağları zirvesinde, yaklaşık 3 bin 100 rakımlı tepe de bulunmaktadır. Milli Parkın kaynak değerleri arasında harp tarihimiz açısından önemli olan Allah-u Ekber Tepe (şehitlik), Dikenli Tabya Tepe (şehitlik), Çakırbaba Şehitliği gibi alanlar bulunmaktadır. Yine yakın civarda bulunan Ağababa Şehitliği, Sarıkamış
Şehitliği, Meçhul Asker Şehitliği, Soğanlı Şehitliği, Bardız Geçidi Şehitliği, Divik Köyü Şehitliği Milli Parkın kaynak değerlerini oluşturmaktadır. İşte bu yüzden, Sarıkamış Ormanları ile Türk erlerinin, yiğit Mehmetlerin ruhundaki büyük alplik ve gazilik ruhunun temsil edilmesi amacıyla Sarıkamış Harekatının geçtiği alanları ve şehitliklerin bir kısmını içine alan yaklaşık 22 bin 980 hektar büyüklüğündeki alan 19/11/2004 tarih ve 25618 sayılı resmi gazete de yayınlanarak 'Sarıkamış Allah-u Ekber Dağları Milli Parkı' ilan edildi.