Erzurum'un düşman işgalinden kurtuluşunun 91. yıl dönümü, düzenlenen törenlerle kutlandı.
Sağlık Bakanı Recep Akdağ'ın da katıldığı törenler, Havuzbaşı semtindeki Atatürk Anıtı önünde başladı.
ERZURUM SERGİSİ
Bakan Akdağ, Erzurum Valisi Sami Bulut, Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Küçükler, 9. Kolordu Komutanı Korgeneral Tevfik Özkılıç ve diğer yetkililer anıta çelenk koydu. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından Akdağ, Resim ve Heykel Galerisi'ndeki ''Erzurum'' konulu fotokurgu ve tasarım sergisini açtı.
HASTANELER CADDESİNDEKİ TÖREN
Vali Bulut, Belediye Başkanı Küçükler ve Kolordu Komutanı Korgeneral Özkılıç'ın Valilik makamında tebrikleri kabul etmesinden sonra, Hastaneler Caddesi'ndeki törene geçildi.
Recep Akdağ, burada yaptığı konuşmada, kutlamaların sadece Erzurumlular adına değil, tüm millet adına yapıldığını belirtti. Vatanı için şehit olan herkesi saygı ile andıklarını ifade eden Akdağ, ''Erzurum'dan doğan güneş zamanla bütün yurdu ısıtmış. Bugün mart ayının soğuk bir günü olmasına rağmen bu güneşin ısıttığı topraklarda hür ve refah içinde yaşayabiliyoruz'' dedi.
MÜREFFEH TÜRKİYE SÜRECİ
Türkiye'nin, Cumhuriyetin ilk kurulduğu günlere oranla bugün daha güçlü olduğunu ifade eden Bakan Akdağ, şunları söyledi: ''Önemli yıkım günlerinden çıkmıştık, sıkıntılıydık. Ancak birliğimizi, beraberliğimizi bozmadık. 2009'da müreffeh, huzur içindeki bir ülkede yaşıyoruz. Bu bayrağın altında birbirimize saygı duyarak, birbirimize inanarak, geleceğimize güvenerek yaşıyoruz. Çevremizdeki ülkelerin hemen hemen hepsiyle düşmanlıkları geride bıraktık. Bir millet olarak bize kılıç çekildiğinde, silah doğrultulduğunda kendimizi koruyacaktık, zaten öyle de yaptık. Bugün barış içinde yaşamayı, barış içinde gelişmeyi ve bütün bölgeyi geliştirmeyi hedefledik. Yüreklerimiz birlikte attığı müddetçe kutlu bayrağımız altında özgürlüğümüz, kalkınmamız devam edecektir.''
''2011 GERİ KALMIŞLIĞIN KIRILDIĞI TARİH OLACAK''
Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Küçükler ise geçmişte Ermeniler tarafından kentte birçok kişinin katledildiğini hatırlattı. 12 Mart'ı acının sona erdiği gün olarak nitelendiren Küçükler, ''91 yıl önce burada katledilen Türk Müslüman sayısı üç ayda 50 bini bulmuştu. Birer ibret yeri olarak Yanıkdere, Alaca ve daha birçok zulüm belgesi genç nesillere dünü hatırlatmak için canlı müze olarak karşımızda durmaktadır. Bugün sözde Ermeni soykırımından bahsedenler, bu toprağın her karışında Ermeni çetelerinin işlediği cinayetlerin izlerinin olduğunu iyi bilmelidir'' diye konuştu.
Törende konuşan Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Küçükler, "Bugün, acının ve ihanetin bir daha tekrarlanmamak üzere sona erdiği gündür. Bayrak ve istiklal mücadelesinin 91 yıl önce kazanıldığı bu büyük gün, hepimize kutlu olsun" dedi.
ERZURUM KUTLU BELDE
Erzurum insanının 12 Mart 1918'de yaşanan insanlık dışı olayların acısını bugün yine yüreğinin derinliklerinde hissettiğini anlatan Başkan Küçükler, "91 yıl önce bu kutlu Türk beldesinde katledilen Türk- Müslüman sayısı 3 ay gibi kısa bir süre de 50 bini bulmuştur. İşte birer ibret vesikası olarak Yanıkdere, Alaca ve daha birçok zulüm belgesi, genç nesillere dünü hatırlatan birer canlı müze gibi karşımızda durmaktadır. Bugün hala sözde Ermeni soykırımından bahseden çok iyi bilmelidir ki; bu toprağın her karışında Ermeni çetelerin işlediği cinayetlerin izleri vardır. Bunun için buradan bir kez daha cihana haykırıyoruz ve diyoruz ki; biz, bu topraklara canımızla kanımızla imza atmışız. Biz, bu topraklara eserlerimizle mührümüzü vurmuşuz. Çifte minareli medrese, Yakutiye Medresesi, Ulu Cami, bu topraklara attığımız imzalardır. Yurduna, ocağına, milletine ve devletine bağlı, onu çok seven Erzurumlular olarak, her yıl kurtuluş gününde Erzurum'u yaşatma arzusu gönlümüzde yenilmez bir kuvvet olarak, yeniden doğar ve çağlayarak devam eder. Enerjimizi bu yönde harcarız. Dün esarete karşı nasıl el ele gönül gönüle olunmuş ise bugün de Erzurum'un kalkınmasında, halkımızın huzur ve mutluluğu için büyük gayret gösteriyoruz. Erzurum, Çoruh'la Karadeniz'i, Aras'la Hazar'ı, Fırat'la Basra Körfezi'ni besleyen büyük bir kaynaktır. Erzurum; Türkistan'la Anadolu'yu birbirine bağlayan köprüdür. Erzurum; ülkemizin stratejik, jeopolitik bakımdan güvencesi ve Cumhuriyetimizin harcıdır" diye konuştu.
Küçükler daha sonra şunları söyledi:
" 'Türk milletini yüceltmenin yolu Erzurum'dan geçer' dedik. Ve çetin ve amansız bir düşman olan işsizlik, ekonomik geri kalmışlık çıkmazını aştık. Yoksulluk, işsizlik mücadelemizdeki zaferi geçtiğimiz 16 Ocak'ta Torino'da kazandık. Kış turizmindeki tesisleşmede bizden kat kat önde olan illerin hayalinde olanı biz başardık. Bugün 50 fabrikaya bedel 2011 Üniversitelerarası Kış Oyunları'nı Erzurum'a kazandırmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Bu organizasyon sadece Erzurum'un değil, bölgenin kaderini değiştirecek
ve bu toprakları artık yoksulluktan, geri kalmışlıktan kurtaracaktır. Erzurum artık göç veren değil, göç alan olacaktır. Bunun için, 12 Mart 1918 Erzurum tarihinde yaşanmış kara günlerin, acının, zulmün ve ihanetin bir daha tekrarlanmamak üzere sona erdiği gün ise 16 Ocak 2007 tarihi de geri kalmışlık zincirinin kırıldığı gündür. 2011 gibi büyük bir fırsatı yakaladığımız bu ortamda şehirde yaşayan ya da başka illerdeki bütün Erzurumluların bu amaç etrafında toplanmaları, atılması gereken ilk adım olmalıdır.”
ERZURUM KİLİT ŞEHİR
“Vatan uğrunda kan döken, çile çeken ve karanlık günlerin, aydınlığa dönüşmesinde daima öncü olan Erzurumluyu, hak ettiği noktaya getirmenin mücadelesi içinde hep birlikte olmalıyız.” diyen Küçükler, sözlerini şöyle sürdürdü: “ Tarihimizin öğrettiği ilk hakikat, Erzurum'u vatan edinmenin kolay olmadığıdır. Bu yayla şehrinin tarihi kalesi önünden nice milletler gelip geçmiş, kalesi uğrunda binlerce şehit verilmiş, ele geçirilmesi sanki milletlerin vesikası imiş gibi hep burada yarış ve mücadele yapmışlardır. Asırlar boyu bu şehrin derelerinden akan kanlar sonucu Dumlu'dan doğup, Erzurum Ovası'na inen Fırat'ın bir ana koluna, belki bu yüzden Karasu denmiştir. Bunun için ecdadımıza saygı yolunda da çok şey yapacağız. Mimarisindeki asaleti, stillerindeki zarafeti asırların gölgelemeye yetmediği Saltuklu ve Selçuklu eserleri bugün bile Türk zevkinin birer sembolü ve birer tarihi belgesi olarak dimdik ayakta durmaktadır. Her birimizi birer karasevdalı gibi Erzurum'a bağlayan ecdat mirası olarak her an karşımızda duran camiler, çeşmeler, kervansaraylar ve nihayet Oğuz soyunun aydınlığını günümüze taşıyan Çifte Minareler ile Yakutiyeleri ilham kaynağımız olarak görüyoruz."
Türk Silahlı Kuvvetleri adına konuşan Albay Ahmet Erdem de Türk tarihinin destanlar ve zaferlerle dolu olduğunu söyledi.
Türk ulusunun vatanı ve bağımsızlığı uğruna hiçbir özveriden kaçınmadığını kaydeden Erdem, Türkiye Cumhuriyeti'nin bağımsızlık meşalesinin Erzurum'dan yakıldığını ifade etti.
DUMAN OLUMSUZ ETKİLEDİ
Törenler kapsamında daha sonra günün anlam ve önemini anlatan şiirler okundu. Halk oyunları ekiplerinin gösteriler yaptığı tören, resmi geçit ile sona erdi.
Askeri birliklerin geçişi sırasında görevliler tarafından duman yayan meşaleler yakıldı. Rüzgarın etkisiyle dumanlar vatandaşların ve protokol üyelerinin bulunduğu alana da yayıldı. Alandakilerin dumandan olumsuz etkilendikleri gözlendi.
Atatürk'ün Erzurum'a gelişinde kendisine Türk Bayrağı hediye ettiğini belirten 80 yaşındaki Muhlis Kerimoğlu'na vatandaşların ilgi gösterdiği törende, terörle mücadele sırasında gazi olanların geçişi sırasında, protokoldeki tüm subaylar ayağa kalkarak gazileri selamladılar.
AK Parti Erzurum milletvekilleri Muhyettin Aksak, Muzaffer Gülyurt, İbrahim Kavaz, Fazilet Dağcı Çığlık ile MHP Erzurum Milletvekili Zeki Ertugay'ın da katıldığı törende, soğuk hava nedeniyle bazı vatandaşlar ve öğrenciler zor anlar yaşadılar.
DTP ÇELENK KOYMADI
Öte yandan, Havuzbaşı'ndaki çelenk konma töreni sırasında, Valilik ve kamu kurumlarının çelenklerinin ardından TBMM'de grubu bulunan siyasi parti temsilcileri, Atatürk Anıtı'na çelenk konulması için davet edildi. AK Parti, CHP ve MHP İl Başkanları anıta çelenk koyarken, DTP adına anıta çelenk konulmadığı dikkati çekti.
ASKER KIZ KARDEŞLER İLGİ ODAĞI OLDU
Törene katılan Irmak, Yudum ve Cansu Yavuz kardeşler giydikleri askeri kıyafetlerle törene katılanların ilgi odağı oldular. Protokol platformuna çıkan üç kız kardeş Sağlık Bakanı Prof. Dr. Recep Akdağ ile bir süre oturdu. Akdağ, üşüyen minik askerlerin ellerini ovuşturarak ısıtmaya çalıştı. Bu sırada protokolde oturan 9. Kolordu Komutanı Korgeneral Tevfik Özkılıç'ın eşi Handan Özkılıç da askeri kıyafet giyen minik kızlara sarılarak kutladı.