CUMHURBAŞKANI’NIN TESPİTLERİ
Kendisi için ‘görevin, ‘her türlü makam ve ikbal kavgasının değil; millete hizmet etmenin, onun gönlünü fethetmenin aracı’ olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu mücadelede üstlenilen görevler, garibin elinden tutmak, yoksulu kollamak, yetime sahip çıkmak, hak ve adaletin tesisini sağlamak bakımından anlamlıdır” şeklinde konuştu.
Bunun aynı zamanda bir gönül işi olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, istikbali, sadece geleceğe dair bir tasavvuru ve teklifi olanların inşa edebileceğini söyleyerek şöyle dedi: “Ancak bu niyetle yapıldığı zaman, harcanan emeğin, verilen mücadelenin, çekilen zahmetin bir karşılığı olur. Bu işi yalnızca bir kazanç kapısı, ikbal vasıtası, makam, mansıp aracı olarak görenler, açık söylüyorum, yaprağın üzerindeki toz gibidirler. Onların varlıkları hiç kimsenin dikkatini çekmez, yokluklarında da hiç kimse onları hatırlamaz.”
DOSTLUK DERNEĞİ İFTARI
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ak Parti İstanbul İl Başkanlığı ve Dostluk Derneği tarafından düzenlenen iftar programına katıldı. Yenikapı Ramazan Etkinlikleri Alanı’nda verilen iftara Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Dostluk Derneği Başkanı Ahmet Aluç, İstanbul Valisi Vasip Şahin, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, İl Emniyet Müdürü Selami Altınok ile diğer davetliler katıldı. İftarın ardından kürsüye davet edilen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İnşallah önümüzdeki Pazartesi’yi Salı’ya bağlayan gece Kadir Gecesi’ni idrak edeceğiz. Cuma günü de hep birlikte Ramazan Bayramı’nı yaşayacak eğer var ise aramızdaki kırgınlıkları, dargınlıkları, küskünlükleri unutup dostluklarımızı güçlendireceğiz. Ramazan'da kazandığımız hasletleri dayanışma ve paylaşma duygularını gelecek 11 ay boyunca da devam ettireceğimize inanıyorum” dedi.
SİYASETE BAKIŞ
Erdoğan, “Siyasi hayatımıza şöyle bir bakınız. On binlerce siyasetçinin, yöneticinin gelip geçtiğini görürsünüz. Bugün bunların sadece bir kısmı hatırlanıyor, hayırla yad ediliyor. Bir kısmı da yine hatırlanıyor ama onların pek hayırla, özlemle yad edildiklerini söyleyemeyiz. Biz 40 yılık siyasi hayatımızda üstlendiğimiz her görevi, geride kalıcı eserler, kubbede hoş bir seda bırakma anlayışıyla yürüttük. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığımız, Ak Parti Genel Başkanlığımız, 12 yıllık Başbakanlığımız ve son olarak bir yıla yaklaşan Cumhurbaşkanlığı dönemimizde hep bu bilinçle çalıştık. Siyasi hayatımız boyunca inancımızla, köklerimizle, ilkelerimizle, dostlarımızla bağımızı daima güçlü tuttuk. Yola çıktıklarımızı yolda bulduklarımıza değişmeden ancak sürekli kendimizi, kadromuzu yenileyerek millete hizmet etmenin gayreti içerisinde olduk. Bizler menfaatlerin bir araya getirdiği tesadüflerin beraber kıldığı kimseler değiliz. Hiçbir zaman da olmadık, olamayız, olmamalıyız” şeklinde konuştu.
KARDEŞ COĞRAFYA
Erdoğan, “Türkiye’nin geldiği seviyenin kıymeti bilhassa dost ve kardeş coğrafyalarda çok daha iyi anlaşılıyor. Bakınız bugün insanlık tarihinin en utanç verici katliamlarından biri olan Srebrenitsa Katliamının 20. Yıldönümü. Bu kara günü Bosnalı kardeşlerimizle birlikte bir kez daha üzüntüyle karşılıyoruz. Bundan 20 yıl önce Bosna Hersek’ten Türkiye’ye ve tüm dünyaya ulaşan haberler dolayısıyla tarifi mümkün olmayan acılar yaşadık. Avrupa’da Nazi döneminden bu yana yaşanan en korkunç katliama Srebrenitsa’da şahitlik ettik. Sırp saldırılarından kaçan binlerce Boşnak BM tarafından güvenli bölge ilan edilen ve 400 barış gücü askeri tarafından korunan Srebrenitsa’ya sığınmıştır. 25 bini aşkın sığınmacı barış gücü askerlerince ve Srebrenitsa’da birkaç kilometre uzaklıktaki bir fabrikaya yerleştirildi. Gittim bu fabrikayı gördüm. Barış gücü askerleri kendilerine sığınan fabrikadaki savunmasız binlerce Boşnak’ı 11 Temmuz 1995’te Sırp kasabı liderliğindeki askerlere teslim etti. Barış gücü askerlerinin gözleri önünde Srebrenitsa’da 5 gün içinde 8 binden fazla Müslüman Boşnak öldürüldü, binlerce kadına affedin tecavüz edildi. 300 binden fazla insan hayatını kaybetti, 2 milyon insanda evlerini terk etmek zorunda kaldı. Bugün hala yeni toplu mezarlarla karşı karşıya kalınıyor, bu mezarlarda bulunan cesetlerin kimlikleri tespit edilmeye çalışılıyor. İşte bugün Başbakanımız ve bir heyetle birlikte Srebrenitsa’daki bu anma törenlerindeydik. Tespit edilen her mezar ile birlikte yürekler yeniden dağlanıyor” diye konuştu.