ERZURUM gazetesi
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Ankara’da gerçekleştirilen Vaizler Toplantısı’na katıldı. Türkiye’nin dört bir yanından gelen vaiz ve vaizelere hitap eden Diyanet İşleri Başkanı Görmez, “Merkezi vaaz sistemi devreye girdiği günden bugüne zararı faydasından çok olmuştur” dedi.
GÖRMEZ’İN DEĞERLENDİRMESİ
Ankara Büyük Anadolu Otel’de gerçekleştirilen toplantıda konuşan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, son günlerde kamuoyu tarafından merakla beklenen merkezi vaaz sistemiyle ilgili açıklamalarda bulundu. Merkezi vaaz sisteminin zararının faydasından çok olduğunu belirten Diyanet İşleri Başkanı Görmez, “Merkezi vaaz sistemi devreye girdiği günden bugüne en büyük zararı mihrap görevlilerimize dokunmuş ve görevlilerimizin potansiyellerini kaybetmesine sebep olmuştur. 20 yıldan bu yana mihrap görevlilerimiz her gün bir ayeti ve bir hadisi cemaatiyle paylaşabilseydi çok güzel bir birikime sahip olacaktı” şeklinde konuştu.
CEMAATA DE HAKSIZLIK
Merkezi vaaz sisteminin sadece mihrap görevlilerine değil aynı zamanda cemaate de büyük haksızlık olduğunu kaydeden Diyanet İşleri Başkanı Görmez, cami cemaatini yüz yüze vaazın verdiği sıcaklıktan mahrum bıraktıkları ve hoparlörden cızırtılı metalik bir sesi dinlemeye mahkûm ettikleri için duyduğu rahatsızlığı dile getirdi.
SİSTEM KALDIRILACAK
Merkezi vaaz sisteminin kaldırılması için çalışmalar yürüttüklerini de sözlerine ekleyen Diyanet İşleri Başkanı Görmez, rehber vaizlik uygulamasıyla bir yıla yakın bir süre zarfında yeni sistemin uygulamaya konulacağını söylerken şöyle konuştu;“Yeni bir eğitim seferberliği başlatmak zorundayız. Bütün Din Görevlilerimiz eğitim süreçlerinden geçirilerek kürsüye hazır hale getirilecek. Rehber vaizlik için programlar başlatıldı. Mihrapta görev yapan her arkadaşımız Resul-ü Ekrem’in mesajını hikmetli bir dille cemaatine anlatabilmeli. Hakka, hakikate uygun olduktan sonra, ilme ve irfana dayandıktan sonra kürsüde bir din görevlimizin sarf etmiş olduğu cümleyi sonuna kadar savunacağız. Ancak sözün hak olması, Hakka dayanması, hikmetli ve makama uygun olması lazım… Unutmayın ki bizim medeniyetimiz söz medeniyetidir.”
VAAZLARA SESLENİŞ
Toplantıdaki konuşmasında vaiz ve vaizelerde bulunması gereken özellikleri sıralayan Diyanet İşleri Başkanı Görmez, “İnsan dünyaya bir kez gelir. Yüce Rabbimizin bizleri kendi dinine hizmette istihdam etmesi kadar yüce bir şeref olamaz. Bu nedenle sürekli kendimizi yenilemek, kalbimizi ve bilgimizi diri tutmak zorundayız” diye konuştu.
Diyanet İşleri Başkanı Görmez, şöyle devam etti;“Beş şeyi gözden geçirmek zorundayız. Aşkımızı heyecanımızı sevgimizi ve samimiyetimizi gözden geçirmek zorundayız. Bir kardeşimiz eğer kürsüde ve mihrapta heyecanını kaybetmişse kendisine başka bir iş arasın. Bu iş rutine bağlanarak yapılacak bir iş değildir. Bir anlık gafletin arkanızda namaza durmuş insanların yüce divanda duruşunu gölgeleyeceğini unutmayın.Bilgi ve birikimimizi daima gözden geçirmek zorundayız. Sürekli talebe olduğumuzu unutmayalım.
Dil ve üslubumuzu sürekli gözden geçirmeliyiz. Maalesef genç kuşaklar ile aramızda ciddi bir dil sorunu ortaya çıktı. Bu nedenle üslubumuzu yenilemek zorundayız. Cemaatimizde her seviyeden, her kültürden insan var. Onları birleştirecek bir üslubu yakalamak zorundayız.”
SÖZÜN DEĞERİ
Modern zamanlarda sözün değerini yitirdiğini, görselliğin ve imajın değerinin arttığını ve bu nedenle sözü yeniden yüceltmek zorunda olduklarını vurgulayan Diyanet İşleri Başkanı Görmez;
“Bilgi kaynaklarımızı gözden geçirmek zorundayız. Bütün arkadaşlarımızın Kur’an’a ve Hadis’e vâkıf olması gerekiyor. Bu nedenle beslendiği kaynakları gözden geçirecek. Son olarak şahsım başta olmak üzere örnekliğimizi, niyetimizi, ihlasımızı ve samimiyetimizi de gözden geçirmek zorundayız. Söylediklerimizi hayatımızda ne kadar uyguluyoruz. Biz hocaların en çok zorlandığı şey söylediklerimizi hayatımızda tatbik edebilme güçlüğüdür. Kürsüden anlattıklarımızı insanlar bizim yaşantımızda görmek istiyor. Unutmayın ki bizim vazifemiz sadece din anlatıcılığı değildir, aynı zamanda dini ikame etmektir.”
KÜRSÜLERİN GÜCÜ
Kürsülerin gücünü, yüceliğini kaybettiğini, vaizin Hakkın lisanı, hakikatin dili olması gerektiğini vurgulayan Diyanet İşleri Başkanı Görmez, vaizlerin ve vaizelerin yüksek bir özgüvenle hiçbir hakikati ketretmeden anlatması gerektiğini ifade etti. Korku, tedirginlik ve çekingenlik ile irşat görevinin yerine getirilemeyeceğini belirten Diyanet İşleri Başkanı, bugün gelinen noktada söz konusu tedirginlik için hiçbir neden kalmadığını, her zaman ki gibi kurumsal dikkati elden bırakmadan çalışmalarını yeni bir heyecan ve yönelim içerisinde sürdüreceklerini söyledi.
“Artık çekingen, lafı dolandıran, kendini tanımlamaktan aciz bir siyaset ile mesafe alamayız. Diyanetin değişen şartlarda, ortam ve bağlamlarda farklılaşacak bir misyonu olamaz. Her ahval ve şeraitte korumamız, güçlendirmemiz ve netleştirmemiz gereken bir misyon tanımında buluşmamız gerekmektedir” diyen Diyanet İşleri Başkanı Görmez, din devlet ilişkilerinin bir güvenlik hassasiyeti üzerinden yürütülemeyeceğini, bu nedenle Diyanet’i bir tedbir, kontrol ve gözetim mekanizması olarak görmek isteyen belli bir perspektifin artık hiçbir geçerliliğinin kalmadığını kaydetti.
Son zamanlarda ortaya çıkan “Medya Vaizliği” kavramına da atıfta bulunan Diyanet İşleri Başkanı Görmez, vaiz ve vaizelerin toplumun muallimi olduğunu söyleyerek “Ne kussaslık ne de medya vaizliği… Bunlar bize yakışmaz” diye konuştu.
Diyanet İşleri Başkanı Görmez, toplantıya katılanlardan son olarak kürsü ve mihrap görevlerinin yanı sıra camilerde ders halkalarının oluşturulmasını istedi.