CENK İŞVER
İSTANBUL (İHA) - İmsak vakitlerinin yanlış olduğu iddialarını değerlendiren Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, “Ramazan ayında, son 3 yıldır neredeyse her gece, imsak vakti şu saat mi başlar, bu saat mi başlar tartışmasıyla manevi iklimini sabote etmek doğru değildir" dedi.
Prof. Dr. Görmez, İstanbul Müftülüğü’nün Beykoz'daki Hidiv Kasrı'nda verdiği iftar programına katıldı. Burada iftarın ardından gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtlayan Görmez, merak edilen ve tartışma konusu olan imsak vakitlerinin yanlış olup olmadığı soruları yanıtladı. Görmez, "Diyanet İşleri Başkanlığı olarak Ramazan ayında daha çok ramazanın manevi iklimini nasıl zenginleştirebiliriz? Millet olarak, özellikle ruhlarımızı, kalplerimizi, akıllarımızı nasıl ramazanın manevi iklimiyle tedavi edebiliriz. Daha çok bunların üzerinde yoğunlaşmamız lazım" dedi.
Orucun hangi hallerde bozulup bozulmayacağına yönelik bir soru üzerine Görmez, “14 asır önce orucu neyin bozduğu, neyin bozmadığı kitaplarda yazılmıştır. Bütün ilmihal kitaplarında bunlar mevcuttur. Onun yerine biz bozulan benliklerimiz, kişiliklerimizi, ramazanın manevi iklimiyle nasıl tedavi edebiliriz. Bunun üzerinde durmamız lazım. Ramazan ayında, son 3 yıldır neredeyse her gece, imsak vakti şu saat mi başlar, bu saat mi başlar tartışmasıyla manevi iklimini sabote etmek doğru değildir. Diyanet İşleri Başkanlığı olarak her şeyden önce hiçbir zaman tarihin kıyısında köşesinde kalmış, marjinal görüşlerle amel etmeyiz. Biz topluma bilgilendirirken tarih boyunca bütün İslam toplumları, İslam bilginleri ne demiştir. Bugün için İslam coğrafyasında İslam alimleri, hangi kriterleri, ölçülere esas almıştır. Hem astronomi hem de fıkıh alimleri daha çok neleri esas almışlardır, en ihtiyari görüş ne ise tarihin imbiğinden onu süzer, toplumla paylaşırız" dedi.
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Ekşi Sözlük'teki Hz. Muhammed (sav)'e dair hakaretvari sözlerin hatırlatılması üzerine ise, "Araya sızmış korsan bilgiler olabilir, diye yorumluyorum ama eğer düşünülerek yapılan bir tertip varsa, bu manevi iklimi provoke etmeye yönelik bir şeydir. Onun için herkesi sağduyuya davet ediyoruz" diye konuştu.
Görmez, bu tür olayların uluslararası İslamafobia endüstrisinin cehenneme düzenlediği bir tren seferinin arkasına takılmaktan ibaret olduğunu belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu trenin yakıtı 4 şeydir: Kin, öfke, nefret ve cehalet. Bu topraklarda hiç inanmayan bir ateistin dahi, o tür hakaretleri, sanal ortamda dahi olsa bilerek yazabileceğine, yazacağına ihtimal vermiyorum. Böyle bir şey varsa, bunun bir tek yorum vardır. O da, uluslararası İslamafobia endüstrisinin heybesini nefretle, kinle, öfkeyle, cehaletle doldurup cehenneme gönderdiği bir trenin arkasına takılıp, gönüllü yolcu olmaktan ibarettir diye düşündüm" ifadelerini kullandı.