MHP’de olağanüstü kongre gündemi

1 Kasım seçim sonuçları sonrasında aldığı kötü sonuçla eleştirilere maruz kalan Milliyetçi Hareket Partisi'nde gündem olağanüstü kurultay. Erzurum İl Başkanı Bülent Yazıcı, imza aşamasında olan kongre hakkında değerlendirmelerde bulundu.

Parti içindeki muhalif kanat, 1 Kasımda alınan kötü sonucun tek nedeni olarak Devlet Bahçeli'yi sorumlu tutuyor. İl Başkanı Bülent Yazıcı bu konuda muhalif liderlerin çabalarının boşa çıkacağını belirterek, kongrenin gerçekleşeceğine inanmadığını söyledi. Yazıcı "Kongrenin gerçekleşeceğine inanmıyorum. Kongre olsa bile bunlar 300' e yakına imza toplamışlar. Son bir kaç günde bazı imzaların geri çekildiği söyleniyor. Ertesi gün 500 söylüyorlar bir sonraki gün 600 söylüyorlar. Ortada bir tutarsızlık var. Bu da bize sağlam bir oluşum olmadığını gösteriyor .  Farz edelim ki bu söylentiler doğru olsun. Bu imzalar genel merkeze ulaştırılacak. Genel merkezinin bunları değerlendirme noktasındaki önü açık. İstediği zaman bunu değerlendirmeye alma hakkına sahip. Reddetme şansına da sahip. Dolayısıyla genel merkez şu zamanda kongre olacak der bu işi bitirir. Daha öncede böyle hareketler yapıldı. Ama olmadı" diye konuştu.

"KAYITSIZ ŞARTSIZ GENEL BAŞKANIMIZIN YANINDAYIZ"

Kongre yapılsa dahi Devlet Bahçelinin yanında olacaklarını belirten Bülent Yazıcı," Kayıtsız şartsız Genel Başkanımızın yanındayız" diyerek şöyle devam etti; "MHP yapılan bir algının tam ortasına düşmüş durumdadır. Şu anki yapılanma Milliyetçi Hareket Partisinin ülke sorunlarına eğilmesini engelleme noktasına gelmiştir. Buradaki 1 Kasım seçim sonuçlarının bizzat genel başkana yansıtılması gibi bir durum söz konusu. Bu tabi ki ilk başta teşkilatçıların bir hatasıdır. Ortalık bir pasta vardır. Herkes o pastadan kendine düşeni alırsa MHP bu süreçten kurtulur. Bizim teşkilatımız zaman zaman bu tür saldırılara maruz kalmıştır ama çoğunluklada çıkmıştır. Başta insanlarımız genel başkanımızın siyasetini anlayamadılar. O başbakanlığa bizim değerlerimizi değişmedi. Genel Başkanımız 4 madde savundu. Yani Dolmabahçe'de  PKK'nın 10 maddesine evet diyenler bizim 4 tane milli maddemize evet diyemezler miydi. Neydi bu maddeler birincisi Anayasanın ilk 4 maddesine karışmayın. Hatırlayalım anayasanın 4 maddesini; Devletin şekli, nitelikleri, bölünmez bütünlüğü ve son olarak da 4. maddede bu ilk 3 maddenin değiştirilmeyeceği. Hedef 4. madde. Bu bir kalkan. Bu koruma kalkanının kaldırdıkları vakit 3. maddeye geçecekler devletin bölünmez bütünlüğü sonra eyalet sistemi, başkanlık, özerklik sonra başımıza bunlar çıkacaklar. Yani Milliyetçi Hareket Partisinin lideri bunlara evet mi diyecekti. İkincisi yolsuzlukla mücadele ne dedik biz ortada bir iddia var bu iddiamızı çürütün dedik. Yüce Divanda yargılanmaktan niye çekindiler. Bizim Başkanımız bunlara tamam mı diyecekti hoş mu olacaktı. Üçüncü madde terörle müzakere değil mücadele edin dedik. Bir algı ortaya çıkardılar o zaman  ; Analar ağlamasın. Tabi ki analar ağlamasın ama insanın tarihi sayfalarını biraz geriye çevirmesi gerekiyor. Çanakkale'de bizim analarımız ağlamasaydı biz bugün ne haldeydik tartışmaya bile gerek yok" dedi.

"GENEL BAŞKANIN SİYASETİNDE HİÇ BİR HATA YOK"

Milliyetçi hareket partisine gönül verenlerin Devlet Bahçelinin siyasetini anlamadıklarını belirten yazıcı Şöyle konuştu; " Şimdi insanlar bunu anlamadılar anlamak istemediler. Genel Başkan bunlara evet derse başbakan olur başbakan yardımcısı olur. Ama o şahsi çıkarları için ülkücülerin değerlerini ayaklar altına almadı. Bu bir duruştur. Milliyetçi Hareket Partisinde liderin yapması gereken budur. Bir fikir ve ideoloji partisiyiz. Bir kitle partisi değiliz. Biz bu değerlerin dışına çıkmış olsaydık ideolojimizden uzaklaşmış olurduk. Hayırcılıkla suçladılar genel başkanımızı. 2 şeye hayır demişizdir biz. Birincisi iktidar bize 3 aylık seçim hükümeti talebiyle geldi. Genel Başkanımız cevaben erken seçim Türkiye için ihanettir ortada koalisyon şartları var. Dört maddemizi kabul edin koalisyonu kuralım dedi onlar hayır dediler. İkinci şartları azınlık hükümeti. Hiç bir şartta Milliyetçi Hareket Partisi HDP ile bir araya gelmez. Bizim genel başkanımız hakkında fezleke olmayan tek insandır. İftira yalan bile olsa bir hırsızlık bir kamusuzluk bir yolsuzluk iddiası atıldı mı ? Genel Başkanımıza İftira bile atamıyorlar. Hal böyle olunca nüfuz edemiyorlar, nüfuz edemeyince kontrol edemiyorlar. Hedef ya MHP'SİZ meclis ya da Devlet Bahçelisiz MHP dikkatinizi çekerim. 1 Kasım seçimlerinde biz teşkilatlar genel başkanımızın siyasetini insanlarımıza anlatamadık. Hata teşkilatçıların. Genel Başkanın siyasetinde hiç bir hata yok. Bütün tavrı bütün duruşu Türkiye Cumhuriyetinin bekası içindir. Yani tabi ki troller olsun dış odaklar olsun Devlet Bahçeli başta olduğu sürece biz orayı ele geçiremeyiz diyorlar bununda farkındalar. Amaçları Devlet Bahçeliyi o makamdan almak. Ama gerçek ülkücüler buna müsaade etmeyecekler"

"MHP ŞUAN OYALANIYOR"

Milliyetçi Hareket Partisinin şuan da kongreyle oyalandığını ifade eden İl Başkanı, "İnanın bizim liderimiz üzülmemesi gereken bir lider. Mal varlığı yarıya inmiştir. Zengin bir insandır. Evinden meclise yada meclisten partiye kendi arabasıyla giden bir insandır. 100'ün üzerinde yardıma muhtaç burs veren kişidir. Milletvekili maaşını almayıp Mehmetçik Vakfına veren bir şahsiyettir. Algıya kapılmışlar kapılmakla kalmamışlar algının içerisinde yer almışlardır. Olay budur. Tabi ki herkesin ortak sorunları vardır. Ülkücülere ihale vermediler, iş vermediler, kamu kurumlarında kademe ilerletmediler,sürgün edildiler, ülkücü iş adamlarına ceza yağdırdılar, insanlarımızı boğdular. Tabi ki insanlar artık bir rahatlık istiyor. Ancak bunun yolu bu değil. Şuan da Milliyetçi Hareket Partisi oyalanıyor. Bakın ülke yangın yeri. Basına tam olarak yansıtılmıyor. Bakın Güneydoğu'da şuan iç savaş var. Her gün yeni bir şehit haberi geliyor. Bakın dün Erzurum'da şehit vardı. Ortam bu, ortalık karışık. Milliyetçi Hareket Partisi'ni bunlardan uzak tutalım diyorlar. Nasıl tutalım? İşte böyle uzak tutmaya çalışıyorlar. Genel Başkanımızın görüşlerini kısmaya çalışıyorlar. Çünkü onun görüşlerinde sıkıntı yok. O ne diyorsa ülkemiz için söylüyor. Sayın Genel Başkanımız ne diyor? "Önce ülkem ve milletim sonra partim ve ben." Oyalama taktiği uyguluyorlar. Bazı arkadaşlarımız da bu oyalamanın içerisine kapılmışlar. Ama ülkücü hareket geçmişte bu durumları nasıl atlattıysa şimdide atlatacak" şeklinde konuştu.

"GENEL BAŞKANIMIZIN İSTİHBARATI SAĞLAMDIR"

Devlet Bahçeli'nin adaylardan birinin cemaatin siyasi figürü olduğunu söylemesi üzerine açıklamalarda bulunan yazıcı şu ifadeleri kullandı; "Genel Başkanımızı çok sağlam istihbaratı vardır. Liderimiz bir şey söylüyorsa bunu çok yakinen bilirim. O söylediği şeyi çok iyi araştırıp ondan sonra söylemiştir. Ben şu ana kadar liderimizin boş konuştuğuna şahit olmadım. Ve söylediği her şey doğru çıkmıştır. Seçimden önce söylediklerini şuan yaşıyoruz. Ülkenin bu duruma geleceğini seçimden aylar önce Genel Başkanımız anlatmıştı. Söylemişse doğruluğu vardır" dedi

"MERAL AKŞENERİ DESTEKLEME KARARI KENDİSİNİ BAĞLAR"

Erzurum'da uzun yıllar İl Ocak Başkanlığı ve MHP İl Başkanlığı görevini yürüten Zekai Kaya olağan üstü kongre sürecinde Meral Akşener' i destekleme kararı almıştı. Bununla ilgili açıklamalarda bulunan MHP İl Başkanı Bülent Yazıcı şunları söyledi;"Eski İl Başkanımızın Meral Akşener'i desteklemesi kendi kararıdır, kendisini bağlar. Teşkilatımızla hiçbir alakası yoktur"

"GENEL MERKEZDEKİ SÜRECİN BİTMESİNİ BEKLİYORUZ"

Erzurum'daki MHP İl Teşkilatları hakkında konuşan Yazıcı, Şuan teşkilatlarla ilgili bir çalışmalarının olmadığını belirterek, genel merkezdeki sürecin bitmesini beklediklerini vurguladı. Yazıcı şöyle devam etti;  "Biz 1 Kasım seçimlerinde sahaya tam anlamıyla indik dersek yalan olur. İl Başkanının zamansız istifası bizi bu duruma itti. Ama tabi ki İl Yönetimi bu süreci atlattı. Ama biz kapasite olarak bunun üstüne çıkmamız gerekirdi. Diğer partiler maddi kaynaklarını sahaya sürerken biz gönül adamlarımızı sahaya sürdük. Biz afiş astık afiş nöbeti tuttuk, bayrak astık bayrak nöbeti tuttuk. Neden? Bazı kesimlere tahammül gösterilirken bizlere gösterilmedi. Bizde bayrakların, afişlerin nöbetini tutmak zorunda kaldık. Sabah başka ekibe devrediyorduk nöbeti. Ülkücü hareketin çalışmasında tabi ki bir sıkıntı yok. Bu hareketin kurucusu Başbuğ Alpaslan Türkeş, "Ben sizlere kısa vadede başarı vaat etmiyorum, kısa vadede iktidar bekleyenler bizlerle yola çıkmasınlar. Bu yol uzun ve çetin bir yoldur" dedi. Bizim hedefimiz kuru kuruya iktidar olmak değil. Boş boş iktidar olup koltuğu doldurmak değil bizim hedefimiz. Teşkilat anlamında düzenleme olarak bir çalışmamız bulunmuyor. İl  Yönetimi olarak Genel Merkezdeki sürecin bitmesini bekliyoruz. Bu süreç bittikten sonra Genel Merkez bize bir yol haritası çizecek ve o harita doğrultusunda çalışmalarımız olacak. Biz ülkücülerin kolay anı olmadı. Biz bu savaştan da çıkacağız. Ülkücülerin kolay günü yok. Bizi üzen yanlış adımlara karşı doğru hamleler yapması gerekenler yanlış işlerin içerisinde olmasıdır. Yoksa bizim liderimiz oradadır kendisi bellidir. Sonuna kadar yanındayız" değerlendirmesinde bulundu.